Arkadaşlar hiç yorum gelmiyor. Lütfen yorum yapın. Benim için çok değerli. Düşüncelerinizi duymak istiyorum lütfeen😭~
"Hey Jungkook, ilk gün nasıldı? Çok yorulmadın umarım."
Ben yatağıma uzanmış dinlenirken birkaç saat sonra herkes gelmeye başladı. Yoongi geldiğinde beni yatakta görünce hemen yanıma geldi ve yatağı sarsarak oturdu.
"Yorucuydu, senin?"
"Ah ben alışkınım. Asıl seni abim çok yormuş olmalı. Sabah herkes seni konuşuyordu."
"İyiyim, sorun olmadı." Aksine günün sonunda iyi hissetmemi sağladı.
"İyi o zaman." Yoongi gülümseyerek yanımdan kalktı. "Bir şeye ihtiyacın olursa seslen. Ben biraz kestireceğim."
"Teşekkürler."
Canım sıkıldığı için diğer askerlerle sohbet açmak istedim. Yataktan doğrulup onları izledim. İçlerinden birini beni izlerken gördüm. Ona gülümseyip el sallayacağım sırada gözlerini devirip arkasını döndü. Arkadaşları onun ardından bana baktılar ve bu sefer gözümü kaçıran ben oldum. Onlara bir şey yapmadığım halde bu düşmanca tavır haksızlıktı.
"Buraya bak! Jungkook muydu?"
Gözlerimi onlara tekrar çevirdim ve arkadaşlarından birinin beni çağırdığını duyunca rahatsızca yerimden kalktım.
"Evet Jungkook."
"Gelsene buraya bir şey söyleyeceğim."
Onların yanına gittim ve bana arkasını dönen kişinin tam arkasında durdum. Beni çağıran hiç beklemeden konuştu.
"Bugün Taehyung ile nereye gittiniz?"
Taehyung mu? Bay Kim hakkında böyle konuşabiliyor muydu. O zaman yakın olmalıydılar.
"Bay Kim ile mi?" Birkaç kıkırdama sesi geldi. "Yemek yedik ama bu-"
"Demek sen de artık torpillilerin arasına girdin he?"
"Ne demeye çalışıyorsunuz? Yemek saatini kaçırdığımız için dışarıda yemek yedik. Bu kimseyi ilgilendirmez ve torpilli falan değilim."
"Bal gibi de ilgilendirir. Kardeşi yetmezmiş gibi şimdi de sen çıktın." Arkasını dönen konuşuyordu bu sefer. "Sizin yüzünüzden bize en ağır işleri veriyor ve yorgunluktan bitiyoruz."
"Yorulmadığımı hatta yorulmadığımızı nereden biliyorsunuz?" Ah konuşmaya değmezdi. Dönüp yatağıma yöneldim. Bu aptallarla uğraşacak vaktim yoktu. Tam adı layacağım sırada sırtımda hissettiğim yumrukla yere kapandım.
"Tamam bu kadar yeter Eun-U."
"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" Dizlerimin üstüne çöküp yumruk yediğim bölgeyi tuttum. O sırada Yoongi hızla kalkıp yanıma gelmişti. "Bana istediğinizi söyleyebilirsiniz ama onun bununla ilgisi yok Eun-U. Abim ile bir işin varsa, bunu onunla konuş. Saçma kıskançlığını masum insanların üzerinde deneme."
"Hadi beyler ayrılın gidelim." Başka biri onların arasına girip grubu bizden uzaklaştırdı. Hadi ama lisede bile böyle kavgalar yoktu. Ne saçma bir ortama düştüm ben.
"İyi misin? İstersen revire gidelim."
"Gerek yok Yoongi teşekkür ederim. Sadece dinlenmeye ihtiyacım var sanırım."
"Jungkook..? Sana bir şey vereceğim." Ben ayağa kalktığımda yavaş adımlarla yatağıma doğru yürüyordum. Yoongi o sırada kendi dolabının yanına gidip elinde bir mp3 çalar ile geldi. "İstersen kullanabilirsin. Kendimi mutsuz, umutsuz ya da yalnız hissettiğimde dinlerim. Yani çoğu zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hug And Cry |Taekook
FanfictionYeni aldatılan ve askerlik görevini yapan Jungkook, herkesin çekindiği binbaşı Taehyung'un gözüne batar. Askerlikte karşılıklı nefretle başlayan ilişkileri daha sonrasında şiddetli bir aşka dönüşür...