3

1.8K 100 34
                                    

"Şimdilik herkes kışlaya geçsin. Bugün gelecek olan binbaşı geç kalacakmış bu nedenle bugün için serbestiz."

İsminin Min Yoongi olduğunu öğrendiğim bir er toplandığımız yerde bize bunları söyledikten sonra yanıma geldi. Güler yüzlü ve arkadaş canlısı görünüyordu.

"Sen de yeni geldin öyle değil mi? Sana yardımcı olabilirim." Biraz daha yaklaşıp koluma birkaç kere pat pat vurdu. "Beni takip et sana kalacağın yeri göstereyim. Benim yanım boş, istersen benim odamda kalabilirsin."
Tek nefeste konuşum cevabımı beklemeden tekrar konuşmaya başladı.

"Bu arada, ismin neydi?"

"Jungkook"

"Memnun oldum ben de Min Yoongi."

Kolunu omzuna attıktan sonra beni yönlendidirerek orta alandan çıkarttı. İçerisi çok büyüktü ve her yerde merdivenler vardı. Biraz dolandıktan sonra ikinci kattaki koridorun en sonundaki odaya beni getirdi. Burası diğer odalara göre daha küçüktü. İçeride 10 baza ve dolap bir de banyo vardı. Yataklardan ikisi, iki büyük cama yaslanmış yan yanaydırlar. Diğerleri de odanın diğer tarafında yan yana duruyorlardı. Her yatağın arasında 2-3 adımlık mesafe vardı. Yatakların arası boştu.

Bir yatak dışında bütün yatakların sahibi var gibi görünüyordu. Sohbeti tekrar Yoongi başlattı. "Bak burası benim yatağım." Dağınık olan yatağı işaret etti "Cam kenarındaki soldaki yatak benim. Sağ boş. İstersen oraya geç. Bu yüzden senin buraya geçmeni önerdim."

"Neden ben?" Buraya gelen bir sürü yeni askerden neden sadece beni yanına almak istemişti. Bu çok garipti.

"Aslında geçerli bir nedeni yok, buradaki çoğu askeri tanıyorum ve hepsinden uzak durmak istiyorum, hepsi bu." Derin bir nefes verdi. Neden bilmiyorum ama yalan söylüyormuş gibi hissettim.

"Anlıyorum, teşekkür ederim ilgilendiğin için. Şu an yapacak bir şey yoksa ben yerleşebilir miyim?"

"Tabii, nasıl istersen. Benim işim var görüşürüz o zaman."

"Teşekkürler..."

-

"Benimle birlikte yemeğe inmek ister misin Kook?"

"Olur, geliyorum."

Odaya yerleşip biraz dinlendikten sonra saat çoktan iki olmuştu. Saat ikide yemek yeme saati olduğu için Yoongi odaya gelip bana haber verdi. Buraya alışmamda bana çok yardımcı oluyor. O iyi birine benziyor. Umarım ilk izlenimlerimde haklıyımdır.

Yemek haneye inip yemeklerimizi aldıktan sonra boş bir masaya geçtik. Dışarıda çok yağmur yağıyordu. Sesi insan seslerini bastırmaya yetiyordu. Yoongi'ye baktığımda biraz düşünceli olduğunu gördüm. Aklıma takılan soruları ona sormaya karar verdim. 

"Yoongi? Ee, binbaşı denilen adam geldiğinde ne olacak işler nasıl yürüyor anlatır mısın?"

"Aslında 'binbaşı denilen adam' benim abim."

Dur dur dur! Yok artık. Binbaşının kardeşiyle mi arkadaş oldum. Tanrım şükürler olsun sonunda yüzüm biraz olsun gülecek.

Yoongi devam etti. "İşler aslında kolay yürüyor ama abim olduğuna bakma baçeni çok zorlar ve düşünülenin aksine asla torpilli falan değilim."

Hevesim kursağımda kaldı, TANRIM NEDEN SEVİNMEME ENGEL OLIYORSUN!?

"Yüzün neden düştü? Yanlış bir şey mi söyledim?"

Uh, hayır tabii ki. Sadece abinin binbaşı olmasına şaşırdım sen devam et."

"Peki o zaman, şöyle ki görevlerimiz her zaman aynı olmuyor rütbeden rütbeye değişir. Eminim sen yeni olduğun için abim sana gündüz nöbet görevi falan verecektir. Ben de kesin devriye onbaşı olacağım."

"Anlıyorum.."

"Aslında bu konuyu çok düşünme, abim bu aralar çok yoğun. Sorun olmaz." Gülümsedi ve yemek yemeye devam etti. Ben de aynısını yaptım ve yemeye başladım.

-

Yemeklerimiz bitince tekrar odaya çıktık. Yoongi duşa girdi ve ben de cam kenarına geçip etrafa bakındım. Aslında burası güzel bir manzaraya sahipti. Yağmur ile birlikte dans eden ağaçlar orman yolunda güzel bir manzara oluşturuyorlardı. Şu anda telefonum yanımda olsaydı bu manzarayı sabaha kadar izlerken müzik dinleyebiliridim.

Biraz sonra orman yolunda bu tarafa doğru gelen birini gördüm. Üzerinde askerler için olan bir yağmurluk vardı ve hızlı adımlarla yürüyordu. Ben onu izlerken adımlarını yavaşlattı ve durdu. Başını hafifçe yukarı kaldırıp etrafına bakındı.  Daha sonrasında ise pencereden onu izleyen bana doğru başını daha da kaldırdı. Bakışlarında donukluktan başka bir şey göremedim. İkinci katta olduğunuz için çok uzak sayılmazdık. Yüzünü seçebiliyordum. Yapmurdan ıslanmış saçları anlına yapışmıştı ve burnu kıpkırmızı görünüyordu.

Hızla yağmurluğunun kapşonunu başına geçirdi ve az önceki ritimle hızla yürümeye devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hızla yağmurluğunun kapşonunu başına geçirdi ve az önceki ritimle hızla yürümeye devam etti. Köşeyi dönene kadar ona baktım. Daha sonrasında arkamı dönmem ve Yoongi'yi karşımda bulmamla sesli bir çığlık attım.

"Pardon korkutmak istememiştim." Kolumu omzuna yakın tutup pencereden uzaklaştırdı.

Hemen toparlanıp gözlerimi kırpıştırdım. "Of ne zamandır oradaydın? Korkuttun beni." küçük bir gülümseme sunup sırtımı cama yasladım.

"Dalmış görünüyordun, ben de neye baktığını merak edip yanına geldim. Sanırım abimle seni tanıştırmadan kısa bir tanışma yaşadınız." Kendi kendine kıkırdayıp benim yanıma geldi.

Son söylediği cümle ile kaşlarım havalandı ve hemen başımı yanımda cama yaslanmış Yoongi'ye çevirdim.
"Ciddi misin?"

"Ciddiyim, çok yakışıklı olduğunu ben de biliyorum. Söylemene gerek yoktu."

"N-ne? Öyle bir şey söylemedim. Abin olmasını kastediyorum." Diziyle benim dizimi dürtüp büyükçe sırıttı.

"Şaka yapıyorum, neden savunmaya geçtin?"

Bu sefer ben onun dizini kendi dizimle dürttüm. İmalarına alışkın değildim ve bu anlamsız bir şekilde beni utandırıyordu. Aslında söylediği gibi, O gerçekten çok yakışıklıydı. Belki de bunun farkında olmam söylediklerine karşı savunmaya geçmeme sebep olmuştu.

"Gerçek tanışmanın gerçekleşmesine saatler var. Hemen buraya geleceğini düşünmüyorum. Aslında söylemeliyim ama gizli bir görevden geliyor ve eminim gergin ve yorgun olacaktır. Bu yüzden rahat ol ve dinlenmeye devam et."

"Anladım." Yatağıma doğru adımlayıp sırt üstü uzandım. Biraz bekledikten sonra gözlerim hafifçe kapandı ve kendimi kısa bir uykuya bıraktım.

***
Odayı kendi yurt odamdan esinlenerek betimledim ahahaha
Birdahaki bölümlerde yurt odamın resmini buraya yükleyebilirim.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın💕
Okunma ve yorum gelmediği için daha geç bölüm atıyorum. Yardımcı olun lütfen🌟






Hug And Cry |TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin