"Tüm birimler, hazır mısınız?"
"Özel kuvvet birliği hazır."
"Jandarma hazır."
"Biz de hazırız." diyen İpekle derin nefes alıp verdim.
"İçeri giriyoruz. Hazır olun."
Tolgayla beraber normal bir vatandaş gibi içeri girdiğimizde iki tane koruma vardı.
"Ne için geldiniz?"
"Kasko için?" dedim şaşırmış gibi yaparak.
"Şu an açık değiliz hadi çıkın." diyerek önümüze gelip bizi ittirmeye başladılar.
Bir tanesinin elini tutup ters çevirdiğim gibi Tolga da diğerine yumruk geçirdi.
Elini ters çevirdiğimde bileğini kırdığım adam acıyla bağırıyordu. Dizine bir tekme atıp düşmesini sağlarken belime takılı olan bıçağımı çıkarıp ensesine sapladım.
Tolgaya döndüğümde o da diğerinin boynunu kırmıştı.
"İyisin amirim!" derken amirim kelimesini bastırmıştı.
"İnsanları hafife almamayı öğren!" diyerek belimin sol tarafında olan sis bombasını alarak pimini çektim.
Aynı şekilde Tolga da yaptığında bombaları attık. Etraf full duman olurken kulaklıktan konuştum.
"Sahne sizin İpek!"
Aradan on beş saniye geçmişti ki bizimkiler içeri girdi. Önden ilerleyip koridoru açmaya başladılar.
Merdiven kısmını temizlediklerinde Tolgayla beraber çıkmaya başladık. Merdivenin başında fark ettiğim adamla hemen geri çekildim. Çekildiğim gibi de bir mermi geçti önümden.
"Tolga ben sağa çıktığım anda sen de çıkıp adamı vur." dedim sessizce ve cevap vermesini beklemeden hızla çıktım.
Adam yönünü bana dönecekken Tolga onu vurdu.
Merdivenlerden çıktığımızda birkaç kişi daha vardı. Hemen kolonların arkasına konumlandığımızda bize yaklaşıyorlardı.
Çıkıp bir tanesini vurdum. Geri döndüğümde Tolgayı gafil avlamış birini gördüm.
Elindeki bıçağı saplayacakken küçük bir açıdan vurdum onu.
"Etrafına dikkat et!" diyerek kızdığımda güldü.
"En azından senin gibi bir amirim var." dediğinde kafamı iki yana salladım.
"Alt temizlendi. Üste çıkıyoruz." diye bildiri geçti İpek.
"Özel kuvvetler birliği. Sıra sizin. Ateş emri verildi!" dediğimde onlar da geldiler.
Biz bu katı temizlerken özel kuvvetler de yukarı katı temizlemişlerdi. Jandarma ise dışarıdaki güvenliğe yardımcı oluyordu.
"Bu kat da temiz!"
"Üst kat da temizlendi. Patronları elimizde." diyen özel kuvvetle güldüm.
Zafer bizimdi!
Gerekli belgeleri aldıktan sonra biz ofise dönerken diğerleri de orayla uğraşıyordu hâlâ.
Yakalanan adamı da İpek ve ben sorgulayacaktık.
Ofise geldiğimizde patron bizi karşıladı.
"İyi iş çıkardınız. Beklediğim kadar zorlu geçmedi."
"Takım arkadaşlarımız iyiydi efendim." dediğimde güldü.
"Lâl amirim sağolsun yaralanmaktan kurtuldum." dedi elini omzuma atarken Tolga.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimden Tenime | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Lâl! Lütfen vur beni bitsin!" diyen Kereme baktım yerde yatarken. "Kerem ne saçmalıyorsun sen?" diye sordum zar zor konuşurken. "Böylesi ikimiz için de daha iyi olacak. En azından senin ellerinden öleceğim." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçek...