"Kerem! Kerem..." diye seslendiğim halde o hâlâ havuzda süzülüyordu.
Kan gölüne dönmüş havuza bakamıyordum bile.
"Kerem.." diye mırıldanarak uyandığımda korkmuş bir haldeydim.
Soğuk soğuk terlerken kalbim de hızla atıyordu. Ağrıyan başım da fazlasıyla rahatsız ediyordu beni.
Gece yaşananlar yavaşça aklıma gelirken soluma döndüm. Kerem uyuyordu. Hava hâlâ karanlıktı ki henüz sabah olmamıştı.
Her ne kadar ona dokunmak istesem de yapmadım, yapamadım.
Su içmek için mutfağa gidecektim. Ayağa kalkarken elim komodinin üzerine gitti. Silahım neredeydi?
Doğru ya artık bir silahım yoktu.
Halime gülerken duvarlardan tutuna tutuna mutfağa gittim. Derbeder bir haldeydim.
İki yıl önceki halime dönmüştüm sanki.
Su alıp içmeye çalıştım ama iki yudumdan fazla alamadım.
Gördüğüm kabus tekrar aklıma gelirken gözlerim doluyordu. İkinci kez aynı kabusu görmek hiç iyi gelmiyordu.
Nefes alamadığımı hissederken hemen bahçe kapısını açıp kendimi bahçeye attım. Yağmur yağıyordu.
Gök gürültüleri ve şimşekler sokaktaki tek sesken ortam aynı kabusumdaki gibiydi.
Havuzun yanına gittim yavaşça. Orada yatan Kerem gözümün önüne geldikçe midem bulanıyor başım daha çok dönüyordu.
Yağmurun altında ıslanırken havuzun başında dikiliyordum öylece. Şu iki günde yaşadığım şeyleri bir düşününce hiçbiri mantıklı gelmiyordu.
Şiddetini artıran yağmurla beraber fazlalaşan şimşekler göküyüzünü aydınlatıyordu.
Ağrısı artan başımı tutmakta zorlanıyordum. Islandığım için üşürken başım daha fazla dönmeye başlamıştı.
İçeri gitmek için arkamı dönüp adımımı attığım gibi kayıp dengemi sağlayamayarak havuza düştüm.
Ani düşmenin etkisiyle havuzun dibinde kalırken buz gibi su bütün vücudumu hissizleştirmişti.
Aklıma gelen kabusla beraber aklımı yitirirken yüzmeyi bile akıl edemiyordum. Öylece çırpınıp dururken havuzun yavaş yavaş kan rengine büründüğünü görüyordum sanki.
Zaten yorgun olan vücudum yavaş yavaş direnmeyi bırakırken nefesim de tükeniyordu.
Gözlerim yavaş yavaş kapanırken son gördüğüm şey havuza birinin atladığıydı.
Kerem'den
Yanımda hissettiğim boşluk ile uyanırken Lâlin yanımda olmadığını gördüm.
Uyku sersemiyken ayağa kalktım. Endişeleniyordum nereye giderdi ki?
Hemen çıkıp tüm odalara baktım. Hiçbir yerde göremezken korkum artıyordu.
Son olarak bahçeye çıktığımda havuzda çırpınan birini gördüm.
"Lâl!" diye bağırarak koştum ve havuza atladım.
Baygınca dibe doğru çökerken belinden tutarak su üstüne çıkardım onu. Elimle destekleyerek kenara çıkardığımda ben de çıktım.
Hemen kalp atışlarına baktığımda yaşadığını anladım. Derin bir nefes alırken hemen içeri girdim ve telefonumu alarak ambulansı aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimden Tenime | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Lâl! Lütfen vur beni bitsin!" diyen Kereme baktım yerde yatarken. "Kerem ne saçmalıyorsun sen?" diye sordum zar zor konuşurken. "Böylesi ikimiz için de daha iyi olacak. En azından senin ellerinden öleceğim." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçek...