"Kayra!"
"Efendim anne?"
"Ama bak ben sana koşma demedim mi? Daha yeni iyileştin annecim."
"Ama anne." dedi dudaklarını büzerken.
Bu huyunu babasından almıştı ve lanet olsun ki ikisine de hayır diyemiyordum.
"Ama annecim eğer koşarsan tekrar hasta olursun. Hasta olursan da oynayamazsın Çağan abinle."
"Peki tamam. Beni kucağına alır mısın?" dedi masumca.
Ben de gülümseyerek kucağıma aldım onu.
"Aaa ne kadar ağırlaşmışsın sen?"
"Evet çünkü ben artık beş yaşındayım!" dedi mutlulukla.
Yanağına bir öpücük kondurdum.
"Çağan hadi gel sen de. İçeri geçelim!" diye bağırdım top oynayan Çağana.
"Geliyorum teyze!" diye bağırdı ve yanımıza koştu.
İçeri geçtiğimizde İpek yemek hazırlıyordu.
"Hadi bakalım hemen ellerinizi yıkayıp gelin, İpeğe yardım edelim." dediğimde ikisi de tuvalete gitti.
"Ne kadar hızlı büyüdüler." dedim arkalarından bakarken.
"Değil mi? Çağan 1. sınıfa başlıyor tatilin sonunda. Dile kolay yedi yıl." dedi domatesleri doğrayan İpek.
"Ben hâlâ inanamıyorum nasıl oldu da hamile kaldım."
"Hep dediğiniz gibi sizin mucizeniz." deyip güldü İpek.
"Öyle, bizim mucizemiz." dedim ben de gülerek.
Ocaktaki çorbayı karıştırıp altını kıstım sonra.
"Biz napacağız teyze?" diye sordu mutfağa gelen Çağan.
"Masayı kurabilirsiniz teyzesinin birtanesi."
"Tamam! Kayra sen şu çatal ve kaşıkları masaya koy." diyerek Kayraya uzattı.
O da büyük bir sevinçle alıp masaya yerleştirdi. Boyu yetmediği için sandalyeye çıkıp yapmıştı bunu.
Çağan da bardakları ve ekmek sepetini koydu.
Tabakları da çekmeceden alıp koyduğunda tamamdı.
"Aferin size benim ballarım!" deyip gülümsedim.
"Henüz tamam değil, Kayra benimle gel!" diyerek bahçeye koştu.
Kayra da onun peşinden gitti.
"Yine ne geldi akıllarına acaba?" diye sordu İpek.
"Valla hiç bilemiyorum. Her an her şeyi getirebilirler." dediğimde ikimiz de güldük.
Bir süre sonra içeri girdiklerinde ellerinde papatyalar vardı.
"Anne bunları vazoya koyabilir miyiz?" diye sordu Çağan.
İpek de gülümseyerek döndü.
"Lâl, şu üstte olacaktı. Bir bakar mısın?"
Vazoyu aldığımda Çağan ve Kayra ellerindeki papatyaları vazoya yerleştirdi. Ama ikisinin de elinde bir papatya kalmıştı.
"Onları neden koymuyorsunuz?"
"Onlarla işimiz var." diyen Çağanla güldüm.
Biraz su doldurdum vazoya. Ardından Çağan elimden alarak masaya koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimden Tenime | Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Lâl! Lütfen vur beni bitsin!" diyen Kereme baktım yerde yatarken. "Kerem ne saçmalıyorsun sen?" diye sordum zar zor konuşurken. "Böylesi ikimiz için de daha iyi olacak. En azından senin ellerinden öleceğim." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçek...