"Ya saçma salak kıskanıyor işte!"
"İyi ama anlatmıyorsun ki neyi kıskandığını."
"Of. Tamam anlatacağım." diyerek koltuğa yaslandı İpek.
"Bak benim babam, yıllar önce öldürüldü." dedi titrek çıkan sesiyle.
"Ben de intikamını almak için söz verdim ona. Dava bendeydi ve yıllardır uğraşıyordum. Sonra sorguda birini darp ettiğim için dava benden alındı." diyerek ekledi.
"Başın sağolsun." dedim yanına oturup sarılırken.
"Sağol... Sonra işte dosyayı başka bir komisere teslim etmem gerekti. Kafede buluştuk. Davaya yardım etmek istediğimi söyledim ama bana biraz yürüdü fırsat bilip. Yemin ederim sırf küçük bir ihtimal var diye katlanıyordum. Sonra Barış geldi apar topar çıkardı beni oradan. Dışarıda da kavga ettik."
Dediğinde biraz sessiz kaldım ve derin nefes alıp verdim.
"Yaşadığın şeyler basit değil evet ama Barışa da hak vermelisin. Bir kadın Barışa öyle davransa sen de kıskanmaz mısın?"
"Kıskanırım.."
"Gördün mü işte, sevgi böyle bir şey İpek. Senden başkası dokunsun, öpsün, koklasın istemiyorsun. O durumda kendini kontrol edememesi normal. Hem eğer önceden söyleseydin bunu ona kendini tutmaya çalışırdı. Ki anladığım kadarıyla söylemeye de vaktin yoktu. O yüzden çok üstüne gitme. Biliyorum, sinirlisin ve üzgünsün ama Barışın burada bir suçu yok."
İpek biraz sessiz kalıp düşünürken ben de ona zaman verdim.
"Teşekkür ederim Lâl. Tekrardan seninle böyle dertleşmek çok iyi geldi."
"Ne demek İpeğim, her zaman." dediğimde sarıldı bana.
"Şimdi ne yapmalıyım?"
"Merak etme birazdan Kerem ve Barış burada olur." dedim göz kırparak.
"Siz var ya az değilsiniz gerçekten." dedi gülerek.
"Ne sandın kızım?" diyerek saçlarımı arkaya savurdum.
"Ayrıca babanın davasıyla ilgili, belki yardımcı olabilirim sana."
"Gerçekten mi!" dedi sevinçle.
"Söz veremiyorum ama belki olabilir. Bahsetsene biraz elindeki isimler kimler mesela?"
"Eski sevgilim Adem Soykan öldürmüştü. Onun ortağını yakaladım."
Duyduğum isimle kaşlarım çatıldı, sinirlerim gerildi.
"Lâl iyi misin?"
"İpek." dedim ciddiyetle.
"Evet?"
"Ben Adem Soykanı öldürdüm." dediğimde donup kaldı.
"Ne?" dedi donuk ifadeyle.
"Bir ay önce, onu öldürerek uy****cu çetesini çökerttim. Geçen beni kaçıran da onun babasıydı. Biz o mafyayla uğraşıyoruz bir yıldır."
"Sen ciddi misin?"
"Hiç olmadığım kadar."
"Davayla ilgili patronuma bilgi vereceğim, seninle iş birliği yapmak isteyecektir." diyerek de ekledim.
"Suç işlemiş olmaz mıyım? Hem sen artık güvenlik değil misin?"
"Öyleyim ama hâlâ bir gizli silahım. Kimsenin haberi yok, sadece senin var. Kendi iş arkadaşlarımın bile haberi yok. Ayrıca suç işlemiş de olmazsın. Özel ajan birliği ile işbirliği yapacağın bildirgesini geçeriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimden Tenime | Kerem Aktürkoğlu
Fanfikce"Lâl! Lütfen vur beni bitsin!" diyen Kereme baktım yerde yatarken. "Kerem ne saçmalıyorsun sen?" diye sordum zar zor konuşurken. "Böylesi ikimiz için de daha iyi olacak. En azından senin ellerinden öleceğim." Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçek...