Baekhyun'un anlatımı ile...
Sabah gözlerimi Chanyeol'ün banyodan gelen inatçı öksürüğü ile açtım. Ciğerleri ağzından çıkıyormuşçasına öksürüyordu bu da beni gerçekten telaşlandırmıştı. Yataktan kalkıp koşarak banyoya gittim, kapı kilitliydi.. Tanrı aşkına.. Biz birbirimizden utanma veya çekinme durumunu çoktan aşmıştık..Tanrım.. Bir şeyler sakladığı aşikardı. Sakinliğimi koruyarak kapıyı tıklattım ve seslendim.
"Sevgilim, iyi misin? Öksürüğün beni korkutuyor." Bir süre hiç ses gelmedi sadece buzdolabından gelen rahatsız edici ses vardı.. "Chanyeol! İyi misin? Korkutuyorsun beni!" Sifon sesi gelince içim bir derece rahatladı, gözlerim doluyordu ve kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu. Her şeyin iyi olması için dua ettim. "Sev-" Kapının kilidi açılıp kapı da açılınca hiçbir şey demeden sımsıkı sarıldım. "Korktum.."
"İyiyim ben sevgilim, gerçekten." İyi olmadığına o kadar çok emindim ki.. "Sadece sanırım çok üşüttüm farkında olmadan. Hadi bunları boşverelim." Sen boşversen de ben boşvermem Chanyeol efendi.
"Peki boşverelim. Nasılsın peki?" Geri çekildiğimde elini yanağıma götürüp okşadı sonra da dudaklarıma narin bir öpücük bıraktı. Kan kokusu gitmişti ama dudakları yanıyordu, bunun ateşli dudaklara sahip olmasından değil de hasta olduğunu düşünmek istiyordum.
"İyiyim sadece dedim ya üşüttüm diye. Tanrım. Hadi inelim aşağıya. Hem uyuyabildin mi bakalım?" Elimden tutup merdivenlerden aşağıya inerken onu onayladım.
"Evet! Rüyamda beyaz bir yat kiralayıp binmiştik ve denizlere açılmıştık! O kadar güzeldi ki.. Sonra sen beni bırakıp gittin ama.." Bunu söylediğimde dudaklarını büktü ve saçlarımı karıştırıp gülmüştü.
"Seni bırakır mıyım ben hm? Kendimi bırakırım seni bırakmam. Eh ben de güzel uyudum." Buna pek inanmak istemiyordum çünkü göz altları mosmordu..
"Sevindim! Ne yiyeceğiz kahvaltıda?" Meraklı bir şekilde tezgaha oturup bacaklarımı sallarken önümde dikilip belimden kavrayarak beni kendine çekti.
"Ben seni yemeyi düşünüyordum? Bence güzel kahvaltı olur?" Yapma şöyle şeyler adam.. Zaten sabah sabah uykulu sesinle daha da karizmatik oluyorsun. Sanki altında lacivert ekoseli pijama, üstünde siyah bol tişört yokmuşçasına ne bu seksilik..
"Buna hayır diyeceğimi sanıyorsan elbette ki yanılıyorsun!"
"Güzel." Bacaklarımı beline sardığımda ona daha da yakınlaştım sonra da dudaklarıma yaklaştı..
Hafifçe güldükten sonra dudaklarımı öpmeye başladığında kollarımı boynuna sardım, narin ve kibar öpücüklerini bırakıyordu. Bu adam o kadar kibar ve bir o kadar hassastı ki.. Kahvaltı niyetine birbirimizin dudaklarını iştahla ve bir o kadar sakince yemiştik ki şu an kahvaltı yapmasak da olurdu çünkü ben doymuştum.. Elimi saçlarına götürüp nazikçe okşamaya başladım o da dudaklarımdan ayrılıp boynuma öpücüklerini sıraladı.. Öpüşmemiz bittiğinde en sevdiğim kısım olan burunlarımızı birbirine sürttü.. Bu kısıma eriyorum..."Ben doydum Yeollie~" Yanağımdan öptükten sonra saçlarımı okşadı.
"Ben de ama bu minik mideyi de doyurmalıyız yoksa hastalanırsın." Bunu söylediğinde o kadar tatlıydı ki.
"Tamam! Pancake yapalım mı?" Gülümseyerek başını salladı sonra omuz silkti.
"Olur, sen yap ben de etrafı toplayıp masayı hazırlarım?" Başımı salladım, tekrar dudaklarıma öpücüklerini bıraktı.
Chanyeol içeri gidip oraları toplarken ben de hızlıca tezgahtan inip mutfağı temizleyip güzelce kahvaltılıkları hazırladım. Pancake malzemelerini hazırlayıp bir güzel yapmaya başladım. Aklıma köpeklerimiz gelince bir tık üzüldüm çünkü miniklerimizi çok özlemiştim ama onlar evdelerdi..
Pancake pişirmeye başladığımda Chanyeol masayı kurmaya başladı. Kahve makinesini de ayarlayınca bize kahve de yaptı çünkü o kahvesiz hele de Americano olmadan yapamazdı. Piştikleri zaman tabağa koydum sonra da masaya oturdum.
Chanyeol ve ben kahvaltı yaparken hiç konuşmadık çünkü kurt gibi açtık ama sonra ben dayanamadım ve konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURGEON {CHANBAEK}//TAMAMLANDI
FanfictionBirbirini ardını kesmeyen maceralar ve aksiyon dolu olaylar, bir yandan hastanenin yoğun çalışmasının ardında Cerrah Chanyeol ve asistan Baekhyun'un başından geçenler..