İkinci Sezon, Altıncı Bölüm.

57 5 41
                                    

Chanyeol'ün ağzından.

    Baekhyun'un o gün hem kapıyı dinlemiş olması -ki özel bir şey konuşmuyorduk ama konuşabilirdik de- yine de beni sinirlendirmişti. Baekhyun neden böyle yapmıştı ki? Eşler arasında bazen böyle şeyler olabilir, tartışabiliriz sonra yine barışabiliriz bu hemen küsüp ya da boşanacağımız anlamına gelmiyor. İnsan sevdiğine çabuk kırılır veya üzülür, Baekhyun da benim eşim bu yüzden onun bu hareketi beni incitti.
  Sehun haklıydı, ona vakit ayırmıyor hatta işgilenmiyordum bu yüzden onu bu haftasonu kamp yapmaya davet edecektim eski günleri tekrardan yaşamalıydık. Üniversite yıllarımızda Sehun'la kayağa, bovling oynamaya, basketbol maçlarını hem izlemeye hem de oynamaya giderdik ve bundan da hiç sıkılmazdık ama şimdi iki cerrah olunca bunlara vakit ayıramaz olmuştuk.
   Sehun'un Baekhyun'u kıskanmasını da çok iyi anlıyordum, p Jongin'i ve Jongdae'yi de kıskanırdı. Jongin ona göre daha ılımlı ve sakindi ama yine de eğlenceli bir çocuktu ki kendisini kitaplara verirdi bizim gibi olmazdı, Jongdae ise üniversitedeyken hemşirelik okuyan kız arkadaşı Maesoo ile evlenmişti.. Sehun onlar kendileriyle ilgilendiği için kıskanmayı kesmişti..
    Öğlen arasında odamda dinlemeye çalışıyordum, ameliyatımın ağrıları beni yoruyordu fakat durmak istemiyordum çünkü eğer durursam bu hastane ve şirketler batabilirdi. Aklıma kamp fikri gelince telefonumu elime alıp bizim Bay mükemmel kalp cerrahını aradım..

"Alo." Sesi on kat merdiven çıkmış gibiydi.

"Alo, ne yapıyorsun??"

"Ş-şey, şu an müsait değilim kanka iki dakika dur." Arkadan gelen gülme sesiyle elimi alnıma yaslayıp gülmemek için zor durdum. Junmyeon ile iş pişiriyorlardı.

"Tamam, işini hallet sonra konuşuruz." Telefonu kapatıp kahkaha atarken kapının sesiyle durdum ve kendimi düzelttim. "Gelin." Kapı açılınca Jongin'i gördüm ve kocaman gülümsedim. Çok özlemiştim. Hemen ayağa kalkıp sımsıkı uzun kollarımı ona sardım. "Özledim seni."

"Asıl ben seni özledim..." geri çekilince gözlerindeki parlaklık ilgimi çekmişti, ona çok yakışıyordu mutluluk. "Nasılsın?"

"İyiyim ama asıl seni sormalı, mutlu gördüm seni."

"Kyungsoo ve ben evlenmeye karar verdik." Bu harikaydı, demek ki o da mutlu bir yuva kuracaktı.

"Bu harika bir haber, her zaman mutlu olun."

"Siz de! Sahi, Baekhyun ile küsmüşsünüz sanırım. Kyungsoo ve Minseok konuşurken duydum."

"Tanrım..." Küsmek ne abi çocuk muyuz biz? "Hayır tabii ki sadece tartıştık. Küsmek çok saçma.. Baekhyun, ben Sehun'un odasına gidip konuştuğum sırada kapıda bizi dinlemiş. Amacının kötü olmadığını biliyorum ama yine de yanlıştı." Jongin elini çenesine yasladı ve bir süre düşündü.

"Aynısını Kyungsoo yapsa ben de sert tepki gösterirdim, yani sonuçta arkadaşınla olan özel konuşman. Kalkıp ben ve Jongdae bile dinlemezken ona ne..?"

"Öyle de işte neyse.. Bu haftasonu Sehun'la kamp yapmaya gitmek istiyorum. Siz 'manitalarınızla' takılırsınız diye çağırmak istemedim." Jongin yüksek bir kahkaha attı.

"İyi yapmışsın, Kyungsoo bana kahve makinemi yapmayı öğretecek biliyorsun beceriksiz herifin tekiyim."

"O kadar beceriksizsin ama yine de harika burunlar yapıyorsun be."

"Değil mi? Jongdae bunun büyük bir yetenek olduğunu söyledi."

"Çok haklı.. O nerede?" Tanrım.. Arkadaşlarımın nerede olduğunu bile bilmiyordum. Sanırım Sehun haklıydı..

SURGEON {CHANBAEK}//TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin