O gece belki de en iyi geceydi.. Sabah olduğunu içeriye giren anneannemin topuklu ayakkabı sesiyle açtım. Şiş ve yorgun gözlerimle masum masum anneanneme bakarken o bana sadece şaşkınca bakıyordu. Şaşkımca bakmasını hâlâ idrak edememiştim ta ki gözüm yanımda elimi tutup uyuyan Bay Park'a kaymıştı.. Biz sabaha kadar ellerimiz birbirine tutunurken uyumuştuk... Eli yumuşak ve sıcacıktı bu soğuk havada elimi çok güzel ısıtmıştı. Bir süre anneanneme rağmen onu izledim, nasıl da bu kadar sert durabilen bir insan bebek gibi uyuyabiliyordu..
Bu uyuma faslını üzülerek maalesef bitirmek zorundaydım.. Hafif üzerine doğru eğildiğimde burnuma gelen o mis gibi kokusuyla gülümsedim sonra da nazikçe fısıldadım."Bay Park.. Sabah oldu..." Sesimi duymasıyla yerinde kıpırdadı sonra da başını yasladığı yataktan kaldırdı. Saçları dağılmıştı ve gözleri şişmişti.
"Ne ara sabah oldu ya? Of.." Gözleri elimize kaydığında hafifçe bir tebessüm etti ve kimsenin görmediğini düşünüp hemen tebessümünü gizledi... Anneanneme döndüğünde hemen elini elimden çekti ve ayağa kalktı. "Ah, merhaba. Ben, refa-"
"Sorun yok çocuğum. Hadi sen git elini yüzünü yıka bu arada börek getirdim yer misin?"
"Tabii olur fakat ama gitmem lazım."
"İtiraz yok en azından al, dur bekle." Anneannem çantasından bir peçete çıkartıp iki üç börek dilimini koyup ona verdi. Bu halleri beni güldürmüştü. "Ye afiyetle hm?"
"Teşekkür ederim. İyi günler size. Baekhyun, kendini yorma." Başımı olumlu anlamda sallayıp saçlarımı düzelttim. Anneannem yanıma gelip oturduğunda yatağın sırt kısmını düzelttim.
"O çocuk.. Sana çok güzel baktı. Bence tatlı birisi Baekhyun.."
"Evet anneanne.. Ama o benim kıdemlim yani öyle işte.. Hadi bana da börek ver! Hasta olan benim!" Mızıkçılık yaptıktan sonra güldüm, anneannem bir dilim verince yemeye başladım ama aklım ondaydı...
Tüm gece elimi tutmuştu ve bırakmamıştı.. Sol elim şu an onun sayesinde sıcaktı ve kullandığı vanilyalı losyon elime yayılmıştı ki bundan asla şikayetçi değilim.. Bu kadar yoğun bir hayatı olmasına rağmen çok bakımlıydı..
BİRKAÇ GÜN SONRABirkaç gün sonra her şey yolunda gitmeye başladı, ben iyileştim ve hastaneye geldim. Rutin işlerimi halledip servis bankosuna yaslanırken hemşirelerin kendi aralarında konuşup güldüklerini duyunca onlara baktım, bundan rahatsız olacaklar ki hemen sustular. Servis sorumlumuz Bayan Kim gelince gözlerimi devirip bir dosya kapıp doldurmaya başladım ki yanıma asla uğrayıp beni rahatsız etmedi.
Çalışırken bir anda yanıma gelen çiçekçi çocuk bana baktıktan sonra bir buket portakal çiçeğini kucağıma bıraktı."Bunlar kimden?"
"Kim olduğunu söylemememi istedi bayım. İyi günler."
"İyi günler.." Çiçekler mis gibi kokuyordu gerçekten, kokularını içime çektikten sonra not bulmaya çalıştım ama yoktu ama filmlerde hep not olurdu..
"Birileri şanslı gününde sanırım?" Bay Park'ın sesini duymamla ona baktım sonra da gülümsedim.
"Sanırım gizli bir aşığım var."
"Her çiçek gönderen aşık mı oluyormuş? Bence arkadaşça da olabilir." Göz kırpıp tebessüm ettikten sonra bankoya yaslandı ve bir dosya kapıp incelemeye başladı. Dosyayı incelemeyi bitirince saatine baktı, burukça gülümsedi. "Bir hasta daha taburcu olacak. Gitsek iyi olur."
"Neden üzüldünüz?"
"Buradaki çocuklar genellikle ailelerinden şikayetçi ve mutsuzlar bu yüzden de eve gidince daha kötü muamele görürler Baekhyun. Onları buradan göndermek beni hep üzer. Ailesinin kötü olması demek çocuğun da yıpranması demek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SURGEON {CHANBAEK}//TAMAMLANDI
Fiksi PenggemarBirbirini ardını kesmeyen maceralar ve aksiyon dolu olaylar, bir yandan hastanenin yoğun çalışmasının ardında Cerrah Chanyeol ve asistan Baekhyun'un başından geçenler..