Karışıyor sağım solum
Ömrüm daha kaç kavga alırBÖLÜM YEDİ
O gün yaşadığım yüzleşmeden sonra büyük bir hafiflik hissediyordum. Sanırım her şeyin tamamen konuşulmuş olması ve ne kadar iğrenç bir zihniyeti olduğunu bilmek içimdeki kendime karşı başlattığım savaşa karşı beyaz bayrak çekmek olmuştu. Artık kendimi suçlamayı bırakmıştım. Biz o konuşmayı yapmasaydık eğer hep bir noktada nasıl diyecektim. Nasıl anlamadım? Nasıl göremedim gerçek yüzünü?
Oyda şimdi kendisinden bile o yüzünü gizlemiş bir sahtekarla karşı karşıya kalmış olduğumu biliyordum. Kendi içinde bile çelişiyordu.
Hala kırıktım. Kırgınlığım kendimeydi. Sevmek zayıflıktı. Sevdiğim için kırgındım kendime çünkü sevmeseydim bunların hiçbiri olmazdı. Kıyamayıp o haline evine gitmezdim mesela.
Öte yandan aşık değildim Uğur'a. Bunu ayrılmak istediğimi ilk hissettiğim zamanlarda fark etmiştim. Çektiğim bir aşk acısı yoktu. Hiçbir zaman o kadar kontrolsüzce sevdiğimi de hissetmemiştim aslında. Uğur her zaman mantıklıydı. Bana iyi geliyordu ve hep yanımdaydı. Onunla olmamak için bir sebebim yoktu. Fakat birini hayatına almak için bundan daha fazlasına ihtiyaç olduğunu düşünmeye başlamıştım artık.
Yaşanan şeyler küllenmişti ve ben onu sevmeyi bırakalı bir ömür geçmiş gibi hissediyorum artık. Hoş bütün bunlar yaşanalı az bir zaman da geçmemişti ki...
Prova salonundaydık hepimiz. Isınmamız bittiğinde Serkan Hoca gelmişti. "Klasik çalışmanızı yapın bugün," diyerek beni rahatlattı. Yeni bir hareket üzerine yoğunlaşmak için kafamın karışık olduğu günlerden birindeydim ne de olsa. Uzaklaşmadan hemen önce "Laçin" dedi. "Partnerin artık Poyraz değil."
"Nasıl, anlamadım?"
Poyraz'ın kaşları çatıldı. "Pardon?" dedi sorgularcasına. "Niye böyle bir değişiklik yaptınız ?"
"Bildiğiniz gibi aramıza Göktuğ'da katıldı artık. Partnerini seçme şansı tanıdım ona." Bana baktı tekrar. "Seninle çalışmak istediğini söyledi."
"Keşke bize de fikrimizi sorsaydınız." dedi Poyraz.
"Benim partnerimi seçme sansım yok sanırım" diye iğneledim ama Serkan hoca bunu pek umursamadı. "Ah bak geliyor o da," dedi kapıdan yeni giren Göktuğ'a doğru yönelerek. "Kendisiyle konuş istersen."
Göktuğ beni gördüğünde yüzünde sıcak bir gülümseme oluştu. Yanıma geldi doğrudan ama aramızda gergin bir Poyraz engeli belirdi. "Göktuğ sen misin kardeşim?" dedi huysuzca.
Göktuğ ona "Evet" dedi bu tavrına anlam veremez gibi. "Bir sorun mu var ?"
"Laçin'le çalışmak istemişsin niye ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Panduf | Texting
Teen FictionKuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissediyordum. Üstelik kurulu vardı onun. "Ateşin düştü mü bir bakalım," diyerek ateş ölçeri elime aldığı...