Bölüm 27

30.7K 1.9K 364
                                    


Merhaba, nasılsınız?

Vizelerim olduğu için bitene kadar bölüm gelmeyecekti normalde ama sonrasında bir mesaj aldım. Bugün doğum günüm benim için bölüm yazar mısın diye sormuş. Ben bu mesaja kıyar mıyım hiç 🥹

Doğum günün kutlu olsun çiçeğim. Güzel yaşların olsun...

Belimi sarar hissederekYüreğimi tam hapsederek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Belimi sarar hissederek
Yüreğimi tam hapsederek


BÖLÜM YİRMİ YEDİ

Bütün gece boyunca sohbet etmiştik. Artık onu çok az tanıyorum diye sitem edemeyeceğim kadar çok tanımaya başladığımı hissetmiştim. Yaman karışık değildi; kafasına eseni yapan umursamaz, önceliği her zaman kendi istekleri olan bir adamdı. Dinlediğim anılarından çıkardığım sonuç buydu en azından. Ailesi konusunda ise işin tam tersi olduğunu görebiliyordum. Ailesi söz konusu olduğunda kendinden öne koyuyordu onları bu hoşuma gitmişti. Ben onun çevresindeki herhangi bir insan olmak istemiyordum çünkü.

Hayatıma giren kimseyi ilgi ihtiyacı ya da başka türlü bir sebepten almamıştım hayatıma. Sevgilim olacak kişi benim gelecekte yanı başımda olmasını isteyeceğim kişi olmalıydı bana kalırsa. Evet yanımda olmasının hayalini kurduğum olmuştu ama kimseyi ailesi olmak isteyecek kadar da içselleştirmemiştim. Yaman'ın neden ailesi olmak istiyordum ?

Buna verecek cevabım vardı elbette ama susmayı seçtim. Çoğu zaman sezgileri güçlü bir kızdım ben. Yaman'ın ilgisini en başından beri fark edişim ve sözlerine bile kalmadan bakışlarının altında yatanları anlayışım bu sayedeydi. Salağa da yatmamıştım hiç. Sadece gözlerini üzerimden çekmeyen adamın ilgisine sahip çıkacağı anı beklemiştim.

Bu yüzden bana montunu vermesi, yalnız kalmak istemediğim bir anda yanımda duruşu, teselli edişi hiçbiri benim için karmaşık bir problem değildi. Evet yaşanırken şaşırtıcıydı çünkü o ilgisini bile sert bakışları altına gizleyen bir adamdı ama şaşırtıcı olduğu kadar anlaşılmaz değildi.

Uzun zaman boyunca bir arpa boyu yol alamamışken kısa sürede çok şeyi aşmışız gibi hissediyordum yaşanan her şeyi düşününce.

Kabul etmek zorunda olduğum asıl gerçek yanında ruhumun çırılçıplak kalmasından endişe duymuyor oluşumdu. Yaman varken rahattım.

Sabaha karşı uyuyakaldığımda beni yatağına taşımıştı, uyandığımda onun yatağında bulmuştum kendimi. Salona girdiğimde ise onu koltukta uyurken bulmuştum. Bize kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittiğimde çok geçmeden uyanmıştı. Birlikte hazırladıklarımızı yedikten sonra beni yurduma bırakmıştı.

Doğrusu hala arabadan inememiştim çünkü bırakmıyordu.

"Bugün provan kaçta?"

"Aynı saatte-" Bana kalmadan "Akşama kadar seni görmeyecek miyim?" diyerek kaşlarını çattı. "Öncesinde geleyim mi?"

Panduf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin