Göz değil nakış mübarek
Bendeki aşk değil ibadetBÖLÜM SEKİZ
Sena: Askimm
Sena: Napıyorsun?
Laçin: Yurttayım bebişim, yemekte çiğ tavuk var diye inmedim. Dışarı çıkalım yazacaktım tam sana
Sena: Olmaz dışarıdan yemeyelim benim hesabımda 52 lira kaldı
Laçin: Hazırlan bende var biraz daha
Laçin: Ama yakında biter ne diyeceğim sana işe mi girsek biz ya
Sena: Aynısını diyecektim
Sena: Geçen bir mekanın broşürünü gördüm kampüsteki tramvay durağına yapıştırmışlar, kadın çalışan arıyorlardı
Laçin: İsmini aldın mı mekanın?
Sena: Dur fotoğrafını çekmiştim gönderiyorum sana
Sena: ss
Laçin: Kızım bar burası bizim gece iznimiz mi var yurtta
Sena: Gökçe çalışma belgesiyle izin veriyorlar demişti
Laçin: Önce bir görüşmeye gidelim o zaman, şartları uygunsa konuşuruz idareyle
Sena: Aynen ben de öyle düşündüm de
Sena: Ben sana asıl başka bir şey diyeceğim
Laçin: Ne diyeceksin?
Sena: Eren
Sena: Geçen date'e çıktık ya biz hani
Laçin: Evet, güzel geçti demiştin
Laçin: Bir şey mi oldu yoksa
Sena: Hayır yani çok güzeldi
Sena: Çok ilgiliydi, tatlıydı. Sürekli beni mutlu etmek için uğraştı
Laçin: Ne yaptı mesela :))
Sena: Sandalyem ona uzak kaldığı için kendine yaklaştırdı. Konuşurken parmaklarımla oynadı. Elleri de çok güzel biliyor musun
Laçin: Çok tatlısınız yaaa
Laçin: Eridim
Sena: Sonra işte sizi anlattım nasıl tanıştığımızı falan
Sena: O da kendi arkadaşlarını anlattı
Sena: Yaman, Doruk, Kartal hepsi beraber büyümüşler biliyor musun, çocukluk arkadaşları
Laçin: O zaman hepsi buralı mı şimdi ?
Sena: Evet öyle galiba
Laçin: Aile evinde mi yaşıyor o zaman
Sena: Yok hep birlikte eve çıkmışlar, Yaman hariç
Laçin: Yaman niye hariç ?
Sena: O tek yaşıyormuş senelerdir
Laçin: Anladım neyse sen hala sorunun ne olduğunu söylemedin
Sena: Ya işte biz böyle konuşuyoruz falan
Sena: Sonra kafede biri bana seslendi, baktım Göktuğ. Tabi kalktım yanına gittim konuştuk işte o da oradan geçiyormuş görünce selam vermiş
Sena: Sonra geri döndüm masaya
Sena: Ama Eren ne olduysa aşırı soğuk davrandı bir anda, tüm keyfi kaçtı falan
Laçin: Yanlış mı anladı acaba ?
Sena: Yok dedim salondan arkadaşım falan diye zaten Göktuğ ile sadece konuştuk yakın bile değildik
Laçin: Nedenini bilmiyorum ama hiçbiri Göktuğ'dan hoşlanmıyor
Sena: Evet fark ettim onu bir iki kere sorduğumda da geçiştirdi hatta
Sena: Geçen sefer de Burçin ve Göktuğ ile kafeteryada kahve içiyorduk. Sonra bunlar bizi gördüler ama görmezden geldiler resmen. Hatta Burçin seslendi Kartal'a. Kartal geçiştirdi gibi oldu
Sena: Kız baya bozuldu
Laçin: Göktuğ'a sordunuz mu
Sena: Sordum, eskiden beri birbirlerini sevmediklerini söyledi
Sena: Sonra bugün de işte şey oldu
Sena: Hani provada Göktuğ bizi kampa davet etti ya
Sena: Bunu anlatmıştım; Eren salak saçma tepkiler verdi, gitmeyeceksin falan dedi. Ben de sen kendini ne sanıyorsun dedim kavga ettik
Laçin: Göktuğ bizim arkadaşımız onlar birbirlerini sevmiyorlar diye seni arada bırakması çok saçma
Sena: Kesinlikle ya
Sena: Göktuğ ile arkadaşlığını kes diyecekti utanmasa herhalde
Sena: Ben de o benim arkadaşım dedim işte en sonunda, giderim gitmem kimseyle soracak halim yok
Laçin: Kampın daha zamanı var zaten bence o zaman düşünürüz bunları
Laçin: Sen şimdi nasıl davranacaksın peki?
Sena: Tavır yapıyorum, anlasın kısıtlamaya gelemeyeceğimi
Sena: Dışarıdan da tam bir İstanbul Beyefendisine benziyordu ama fos
Laçin: Erkekler hayatım erkekler, beklentini yülseltme demiştim sana
Sena: Haklısın varya
Sena: Peki sen ne düşünüyorsun kamp hakkında? Siz Göktuğ ile daha yakınsınız
Laçin: İyi anlaşıyoruz evet
Sena: Sanki seni baya da güldürüyor gibi ha ?
Laçin: Sena sakın başlama yine
Sena: Ya tamam bir şey demedim ama kibar, eğlenceli, yakışıklı çok da başarılı sen yine de düşün bir bence
Laçin: Allahtan bir şey demedin kızım
Laçin: Arkadaşız sadece
Laçin: İyi anlaşıyoruz o kadar
Sena: Anlaşın bakalım
Sena: Arkadaş mısınız değil misiniz yakında belli olur zaten
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Panduf | Texting
Teen FictionKuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissediyordum. Üstelik kurulu vardı onun. "Ateşin düştü mü bir bakalım," diyerek ateş ölçeri elime aldığı...