Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissediyordum. Üstelik kurulu vardı onun.
"Ateşin düştü mü bir bakalım," diyerek ateş ölçeri elime aldığı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bana bi' şarkı söyle yolumuz uzun Sözlerden kurtul derdimiz bir olsun
BÖLÜM OTUZ ALTI
Provanın sonlarına doğru o kadar yorulduğumu hissetmiştim ki ayaklarımdaki ağrı katlanılmaz bir hal almıştı. Yarışmalara az kaldığı için bizi gerektiğinden epey fazla çalıştırıyorlardı.
Serkan Hoca en sonunda provanın bittiğini haber verdiğinde kendimi yere attım. Dizlerimi kırarak ellerimi geriye yasladım ve başımı geriye yatırdım yorgunlukla. Sena da yanıma çöktüğünde başımı omzuna bıraktım. "Bu provalar işkenceye mi dönüştü bana mı öyle geliyor?" diye sordu nefes nefese.
Gökçe tepemizde dikilmişti ama onun yerine Poyraz'ın sesi duyuldu. "Hadi gidip bir şeyler yiyelim. Kendimize geliriz."
Herkes bu teklifi coşkuyla karşılarken ben Gökçe'nin gözlerini dikmiş baktığı yere baktım. Burçin bizi izliyordu. Dikkati üzerimdeydi ve rahatsız oluyordum artık çünkü kız durmadan bana bakıyordu.
"Bu kız elimde kalacak en sonunda benim" dedi Gökçe ters bakışlarını onun üzerinden çekmeden.
Sena "Kim?" diye sordu.
"Burçin kızım görmüyor musun? Laçin'e göz dağı veriyor aklınca. Dayak istiyor canı."
Sena olaya yeni uyanmış gibi "Ha Yaman meselesi değil mi?" diye sordu ama omzundan o kadar hızlı doğruldum ki sesi sonlara doğru kısıldı.
Sena ellerini havaya kaldırdı masum olduğunu göstermek istercesine. "Ay boş bulundum ya."
"Söylemeyin şunu çok sinirleniyorum" diye çıkıştım.
Çok sinirlendiğim kısmı sahiciydi, kızın üzerine atlayıp kafasını salonun duvarlarında sektiresim geliyordu. Bunca zaman sözde hepimizin arkadaşıydı ama arkamızdan demediğini bırakmamıştı. O gün Kartal'ın söylediklerinden sonra bizimkilere bunu anlatmıştım ve Sena salondan başka bir arkadaşımızın yanında almıştı soluğu. Ne var ne yok öğrendikten sonra bizim yanımıza bir sinir küpü olarak dönmüştü.
Meğer sadece Kartal'ın yanında düşmüyormuş çenesi. Ben o çeneyi sabitleyecektim bir güzel yerine de şiddetten haz etmiyordum..
Poyraz "Siktir edin" dese de biz edemiyorduk. Hem zaten o karşısındaki bir erkek olmadığı için bu kadar rahattı.
Yaman'dan hoşlanması sorun değildi. Yaman'ın sadece bu salonda bile sayamayacağım kadar hayranı vardı zaten. Adam hayvan gibi yakışıklıydı üstelik kendi işine bakıyordu. Bu yüzden dikkat çekmemesi olanaksızdı.
