Merhaba, nasılsınız ?Kelimeler anlatmıyorsa
Gözlerinin içi söyler banaBÖLÜM ON DOKUZ
Göktuğ'un bahsettiği kamp birkaç gece konaklamalı bir kamptı. Ben kayak yapmayı sevdiğim için bu tarz kayak tatillerine bayılıyordum. Zaten gitmeyi düşünüyorken Yaman'ın hiçbir sebep belirtmeksizin gitme demesi üzerine gitmeye karar vermiştim.
Bavulumu yatağın altından çekip çıkartırken bir yandan yatağımda oturmuş kıyafetlerimi katlayan Sena'ya en başından olup biten her şeyi anlatmıştım.
"Seni seviyor baya bu çocuk kızım" dedi heyecanla. Kalın polar ceketi katlanmış haliyle bana uzattı.
"Yani öyle konuşuyor ama tavırları değişken. Bakışları bile bir an sıcacık bir an buz kesiyor. Emin olamıyorum Yaman'ın hislerinden."
"Ya kendi hislerinden ?"
İşte o daha karmaşıktı. Çünkü Yaman'a garip bir güven hissediyordum. Sanki yanında bana kimse zarar veremeyecekti. Heyecanlandırıyordu beni, gözlerimiz kenetlendiğinde gerçeklik algımı yitiriyordum ve onun dışında bir şey algılayamaz hale geliyordum. Belki de Yaman başarılı bir sihirbaz, bana gösterdikleri de büyük bir illüzyondu.
Ona kendimi bırakmak isteyen tarafıma karşı çıkan mantığım, uzak durmamı söylüyordu. İki sene beraber olduğum adamı tanıyamamıştım. Üstelik böyle kelime oyunları yoktu onun.
Yaman ise laf cambazıydı. Cümleleriyle insanı gafil avlıyordu, çok fena bir adamdı.
"Kalbimi bu kadar hızlandırabilen aynı zamanda mantığıma bu kadar ters düşen bir başkası olmamıştı" dedim en sonunda içimdeki karmaşayı özet geçerek. "Sende durumlar ne ?"
Tatsız bir konuya parmak basmışım gibi suratı düştü. "Emin olamıyorum ya Laçin" dedi. "Yani her şey iyi hoş ama bir şeyler eksik sanki..."
"Ne gibi ?"
Utandığını belli edecek kadar kızardı. Başını başka tarafa çevirdiğinde zorlanmadan anlatması için katlanmış kıyafetleri bavula yerleştirmekle meşgul oldum. Bakışlarımın ağırlığından kurtulduğunda sessizce "Mesela senin anlattığın anlarda bile Yaman sana daha yakın. Kıskanıyor seni ve belli etmekten çekinmiyor. Dokunuyor da sana..."
"Nasıl yani temas etmiyor mu Eren sana ?"
"Yani şey.." Gözlerime bakmadan yatak nevresimini izlerken itiraf etti. "Aslında yaklaşmıyor bile bırak temas etmeyi. Sence benden etkilenmiyor mu ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Panduf | Texting
Teen FictionKuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissediyordum. Üstelik kurulu vardı onun. "Ateşin düştü mü bir bakalım," diyerek ateş ölçeri elime aldığı...