Bölüm 11

30.7K 1.9K 321
                                    

Yalnızım en az bi' korkuluk kadarVe ansızın akşamüstü bastı bir keder, hüzün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yalnızım en az bi' korkuluk kadar
Ve ansızın akşamüstü bastı bir keder, hüzün



BÖLÜM ON BİR

"Git diyorum Poyraz," dedim son kez. "Kahve içtim, Gökçe yaptı. Kendimdeyim." Sena'nın kolundan çıkıp karşılarına geçtim. "Görmüyor musun hali hal değil kızın, götür sen onu sende kalsın."

"Gökçe ne zaman çıkacak sizi de bekleye-"

"Harbiden arızaya bağlayacağım birazdan ha!"

"İyi" dedi cebinden arabasının anahtarını çıkarırken. "Ben Sena'yı bırakınca eve sizi almaya gelirim." İtiraz etmek için açtığım ağzıma avuç içini bastırdı. "Sus hiç itiraz işine girme. Hadi dikkatli olun."

Mekana geri girmedim onların gidişini izledikten sonra. Yaman geliyordu. Asabımı çok fena bozmuştu. Tuğçe'ye telefon açıp konum istemişti. Tuğçe ise sadece "Senin mekandayız" demişti ona karşılık olarak. Ne için ? Hiç. Aramızda ne vardı bizim ? Hiç. Ne hakla bana sahip çıkıyordu ? Hiç.

Belirsizliklerden oldum olası nefret ederdim. Kafamı karıştıran hamlelerden de öyle. Bu yüzden onu tümüyle yok saymalıydım.

Kahve falan da içmemiştim. Biraz daha alkole sığınacaktım hatta. Gökçe işine dönmüştü. Tuğçe ortalıkta görünmüyordu. Ama hayır, oradaydı işte. Ben dans edenlerin arasına karışırken o arkadaşları ile oturduğu locadan beni izliyordu.

Ağzına patlamış mısır atarak elindeki bardağı havaya kaldırdı ve göz kırptı. Aptal.

Sen mi o mu Laçin ? Burada hanginiz aptal ?

Dans eden bedenlerin arasında salınıyordum. Bariz bir yorgunluk yoktu üzerimde ama şimdi otursam bir yere ağrıdan bacaklarım kopacak gibi hissederdim. Oturana kadar farkına varmayacağım bu yorgunluk gerçek miydi ? Bu acıktığını yemekten bir lokma alana kadar fark etmemeye benziyordu. Aynısı şu anki ruh halim içinde geçerliydi. Az önceye kadar Yaman diye birisi yoktu aklımın içinde. Benim için buraya gelmeye kalktığını öğrenince ise aklımın sadece onunla dolu olduğunu fark etmiştim acizce.

Birinin elini hissettim belimde. Beni geriye çekerek kendine bastırdı. "Selam" dedi hiç tanımadığım ses kulağıma. "Yalnız mısın sen ?" Geriye dönerek elini ittim. "Yalnız mıyım ?" diye sordum alay ederek. "Yalnızsam ne olacak ?"

Genişçe sırıttı. "Sana eşlik ederim."

"Eşlikçi aramıyorum." Ondan uzaklaşmak için bir adım attım geriye. "Sağ ol" diye geçiştirdim ve önüme dönecektim ki bir adım bana doğru attı.

"Biri mi var ? Ona göre bilelim."

Biri mi var Laçin?

"Yok" dedim bastıra bastıra üstüne. Yine gülümsedi. "İyi ya işte dans edelim, tanışalım. Belki hoşuna giderim."

Panduf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin