Selam.
Yorum yapıp oy verenlere kucak dolusu sevgiler.
İyi okumalar.
7.Bölüm
"Karargaha saldırdılar" dedim.
"Ne ?" Dedi şaşkınca. Ama şu an şaşırmaya gerek yoktu. Timim'de dahil orda o kadar kişinin canı tehlikedeydi.
"Duydun işte, acil gitmem gerek" dedim. Barın bana karşı gelmeye çalışmadı.
"Gitmemiz gerek" diyerek beni düzeltti. Başımı salladım ve onu tekrar ettim.
"Gitmemiz gerek" dedim. İkimizde hızla merdivenlerden indiğimizde babamlar sesimizi duyunca kalkmış olacaklar ki bize meraklı gözlerle bakıyorlardı.
"Neler oluyor ? Ne bu haliniz ?" Diye sordu annem. Açıklama yapıcak vaktim dahi yoktu.
"Şu an vaktimiz yok arar sonra söyleriz" dedi Barın. Arabanın anahtarını aldım ve hızlıca çıktım.
Sürücü koltuğuna Barın, yolcu koltuğuna ise ben geçmiştim. Uçak vardı yetişmek için hızla gaza bastı Barın.
Havalimanına gelmiştik uçağa hızlı bir şekilde yetiştik. Canım burnuma gelmiş hatta geçmişti.
Uçaktan inip arabaya bindik. Haddimizden hızlı bir şekilde hızlı gidiyorduk ama kimin umrundaydı. Yaklaştıkça silah sesleri yükseliyordu belimdeki silah'ı hazırlamıştım.
Araba kurşun geçirmez olduğu için gelen kurşunlar etki etmiyordu. Arabayı karargahın önüne çekti Barın. İkimizde güvenle indik. Karargahın önündeki bir kaç asker ufak tefek yaralanmıştı ama umursuyor gibi değildiler.
"Vay Ece sultan gelmiş" diyerek şen bir sesle bağıran tabikide Giray'dı.
"Gevezeliği kesin silah verin" dedim. Duru bana ve Barın'a silah attı.
"Yarılı varmı ?" Diye sordum. Her kesin sesi kısılmıştı. 'Hassiktir' diye geçirdim içimden.
"Peş peşe üç bomba attılar. 2 şehit 5 yaralımız var" dedi Murat abi.
"Orospu çocukları, piç evlatları, şerefsizler" diye saymaya başladım.
"Geri çekiliyorlar" diye bağırdı bir asker.
"Bomba var mı ?" Diye sordum. Geri çekilseler bile alabildiğimden fazla can alacaktım. Onlar bizim canımızı bir yaktıysa ben onların canlarını 10 yakardım. Onlada yetinmezdim.
"Var" dedi Gökhan.
"Güzel" dedim. Gökhan yanıma gelip 18 tane el bombasını hepimize ikişer tane verdi.
"Her kes sırayla ilerlicek, dikkatli olun" dedim. Ağaçlık alana doğru hem ilerliyorlardı hem de ateş ediyordular.
Hepimiz sıralı bir şekilde ilerliyorduk. En arkadan en öne doğru her kesi ilerletiyordum. Biz yolu açarken diğer askerler de peşimizden geliyordular.
"Heval geri çekilelim öleceğiz" dedi karşı taraftan bir gereksiz. O sırada Giray çok başka kafadaydı.
"Ne demişler ; En güzel heval, uçan heval" diyip el bombalarını peş peşe fırlattı Giray.
"İyi demişler" dedi Kenan.
Karargaha geri dönmüştük. Albay bizi kapının önünde yüzünde bir ifade barındırmayan ama gözlerinin içine bakınca canının çok yandığını belli ediyordu. Albayın karşısına sırayla dizildik ve asker selamı verdik. Bir adım öne geçtim ve tekmil verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VATAN AȘKI
Ficțiune adolescențiÖlüm bize ne uzak Bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık... Bize ne yapsın ölüm...