Selamm.
Yıldızı şimdiden parlatmayı ve bölüm boyunca satır aralarında yorum yapmayı unutmayın.
14. Bölüm
Telefonum çalmaya başladığında elime aldım ve arayan kişiyle sinirim arşa çıktı.
"Hay ben seni." Diyip telefonu hırsla açtım.
"Ne istiyorsun?" Dedim sinirle.
"Ne istediğimi size o kadar çok söyledim ki." Dedi Şervan.
"Ancak öbür dünyada sahip olabileceğin şeyler istiyorsun." Dedim ayağa kalkarken.
"Çok büyük konuşuyorsun Yüzbaşı." Dedi Şervan.
"Ağzım var konuşuyorum." Dedim.
"Güçlü kızsın, güzel kızsın, zeki kızsın yazık olucak sana." Dedi Şervan.
"Ben seni övebileceğim bir nokta bulamıyorum." Dedim.
"Daha beni ne kadar tanıyorsun ki?" Dedi Şervan.
"Sende diğer dağdaki itler gibisin gelip burada boş boş laga lugo yapıyorsun." Dedim.
"Neden seninle konuşuyorum biliyor musun?" Dedi Şervan.
"Öğrenicem onuda öğrenicem." Dedim.
Alper çatık kaşlarıyla bana bakmaya devam ediyordu. Ayça ise boş boş bakıyordu.
"Geç olsun güç olmasın derler." Dedi Şervan.
"Canın falan sıkılınca sen beni arıyorsun her halde." Dedim.
"Arayacak kimsem yok napayım." Dedi Şervan.
"Acıdım." Dedim ve devam ettim.
"Desem yalan olur." Diye de cümleyi sonlandırdım.
"Üzdün beni." Dedi Şervan.
"Seninle vakit öldüremem ben." Telefonu kapatacaktım ki Şervan kapatmamı engelleyen sözler söyledi.
"Şu senin şehit olan arkadaşının kızı vardı ya. Ben onu evlatlık alıp yetiştireyim diyorum." Dedi Şervan.
"Seni canlı canlı gömerim." Dedim yükselen sesimle.
"Ben sen değilim ki canlı canlı gömüleyim." Dedi Şervan.
Cümlesi duraklamama sebeb oldu. Kendime hızlı bir şekilde gelerek konuştum.
"Sen, ben olamazsın zaten hayal dahi kurma!" Dedim sesimdeki bariz belli olan alayla.
"Neyse. Benim can sıkıntım geçti ben kapatıyorum seninde canın sıkılırsa ara." Dedi Şervan.
"Birine sövmek istersem ilk aklıma sen geliceksin." Dedim ve yüzüne kapattım.
"Ne oldu?" Dedi Alper.
"Şervan, Şu baş belası terörist." Dedim.
"Ne havlıyor?" Dedi Alper.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VATAN AȘKI
Genç KurguÖlüm bize ne uzak Bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık... Bize ne yapsın ölüm...