Yalı Çapkını Alternatif 12. Bölüm

1K 42 1
                                    

Kazım yalıyı ayağa kaldırmış, Seyran'ı götürmekle, Korhanları bütün Antep'e rezil etmekle tehdit eder. Halis Ağa'nın sesini duyunca Kazım'ın bağırış çağırışları kesilir. Kazım Halis Ağa'dan en az kendi Ağa Baba'sından korktuğu gibi korkar. Orhan Kazım'ı susması için ikna eder. Kazım'a fotoğraf eski deyip inanması için dil dökerler. Kazım tam tatmin olmaz. Halis'e de aynı yalanı söylerler. Halis Ferit'i yanına çağırır.

-Ferit, oğlum senin yerinin bende bir başka olduğunu sen de biliyorsun. Seni yaptığın bütün hatalara rağmen bu evde tuttum, gözümden bile sakındım, veliahtım olacak dedim. Defalarca rezillik çıkardın, alkol, kadın, kavga, dövüş taşkınlıklarının ardı arkası kesilmedi. Ama yine de senden vazgeçmedim. Senin yaptıklarının yarısını hatta daha da azını bu evde bir başkası yapsa bu kapıdan bir adım bile içeri giremezdi, biliyorsun değil mi?

+Biliyorum dede.

-Sana neden bu kadar özel muamele gösteriyorum onu biliyor musun?

(Ferit kafasını hayır der gibi iki yana sallar.)

-Çünkü sen farklısın. Evdeki diğer hiç kimseye benzemiyorsun, sen çocukluğundan beri bana karşı hep dürüst oldun, yalan söylemedin, neysen o oldun. Küçücük bir çocukken bile sana kızacağımı bilmene rağmen, korkudan tir tir titrer yine de bana yalan söyleyemezdin.

Şimdi senden aynı dürüstlüğü bekliyorum, yine korktuğunu biliyorum ama eğer dürüst olur bana gerçeği söylersen kızmayacağım. Söyle bu haber eski mi?

Ferit dedesine ne söyleyeceğini bilemez. Aklı mantığı doğruyu söylemesi gerektiğini düşünse de, dedesi her ne kadar ona kızmayacağını söylemişse de eğer gerçeği söylerse dedesinin gözünden düşeceğini biliyordur. Bu haber bekar zamanlarında çıkmış olsaydı hiç düşünmeden doğruyu söyler, dedesinden af dilerdi. Şimdi ise durum farklıydı. Hem karısını evde bırakıp eğlenmeye gitmiş gibi gözüküyordu hem de Kazım belası vardı başlarında. Ferit dedesinden gerçeği saklamak ister. Çünkü onun gözünden düşeceğine bu riski almayı tercih eder.

+Eski dede, evlenmeden öncesine ait.

-Peki, sana inanıyorum, İfakat Orhan'a söyle şu gazeteciyi bulsun derdi neymiş öğrensin.

Ferit dedesine yalan söylediği için pişman olmuştur bile. Ama işin gerçeğinin ortaya çıkmayacağına inandığından içi rahattır. Bir daha ne olursa olsun dedesine yalan söylemek istemiyordur, onun bu evde en güvendiği kişi olarak kalmak istiyordur.

Halis Ferit'in sözlerine güvenerek Kazım'a haber eski der. Kazım Halis Ağa'nın lafına inanır ve dışarı çıkar, Seyran Kazım'a annesi ve ablasını görmek istediğini o yüzden onunla gitmek istediğini söyler. Evdekilerin işi başından aşkın olduğu için umursamazlar ve Seyran Kazım'la rezidansa gider. Kazım evden çıkınca Seyran Yusuf'un yanına hastaneye gider. Gerçekleri Yusuf'un ağzından duymak, eğer Ferit'in anlattığı gibiyse Yusuf'a iki çift laf etmek ve şikayetçi olmaması için konuşmak istiyordur. Ferit'in onca derdin arasında bir de bu olayı patlak verirse hiç iyi olmayacağından emindir.

(HASTANE)

+Abidin abi, selam

-Seyran senin ne işin var burada?

+Yusuf'la konuşmaya geldim.

-Bugün taburcu olacak zaten ben de onun için geldim, doktor son kez kontrol edecek.

+İçeri girebilir miyim?

-Gir.

(YALI)

Ferit dedesiyle konuştuktan sonra, pişmanlık ve vicdan azabıyla ağır ağır merdivenleri çıkar. Odasına girdiğinde Seyran'ı görememek onu şaşırtır. Arayıp nerede olduğunu öğrenmeye çalışır. Üç defa aramasına rağmen Seyran telefonunu açmaz. Ferit, Abi'yi de görmediğinden acaba o mu bir yere bıraktı diye Abidin'i arar.

YALI ÇAPKINI - EN BAŞA DÖNÜLMELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin