YALI ÇAPKINI - EN BAŞA DÖNÜLMELİ

Yalı Çapkını Alternatif 20. Bölüm

AÇIKLAMA: Bölüm planladığımdan erken bitti. Diziden kesitler görünce yazma motivasyonumu kaybediyorum, bugün dizi bölümü gelmeden bitireyim dedim. :D Bu bölümle de orijinalden tamamen kopuğuz yine. Orijinali unutalım en iyisi. İyi okumalar :)

Ferit gördüklerinden sonra ne yapacağını, ne düşüneceğini bilemez halde öylece ağzı açık, üzüntü ve öfke içinde kalakalmıştır. Uzun süredir arabanın içinde hareket etmeden, boşluğa bakarak oturuyordur. İçinden bağırmak, ağlamak, küfretmek geliyordur ama kafası o kadar karışıktır ki, hislerini bile yaşayamayacak kadar düşüncelere boğulmuştur. Bu ilişki ne zaman, nasıl başladı? Ne kadar sürdü? Defne bu yüzden mi evden kovuldu? Her şeyi öğrenmek istiyordur. Aklına annesi de geliyor, annesinin bu ilişkiyi bilme olasılığının yüksek olduğunu düşünüyordur. Kadının yaşadıklarını düşününce annesi için içi parçalanıyor biraz da kendini suçlu hissediyordur. Ama asıl suçlunun babası ve yıllarca ailesinden bile değerli gördüğü Defne olduğunu biliyor ve ikisinden hesap sormak istiyordur. Karşılarına geçip, yüzlerine tükürmek, annesine ve kendisine yapılan ihanetin bedelini ikisine ödetmek istiyordur. Bu yüzden arabadan çıkıp, kararından emin bir şekilde Defne'nin kapısına doğru gider. Kapının önüne geldiğinde bir süre duraksasa da içeri girip rezillik çıkarmaya kesin kararlı olduğunu fark eder ve kapıyı çalmak için harekete geçer. Tam o sırada telefonu çalar.

(BAR)

Seyran ve Suna masaya döndüklerinde Ferit ve Defne'nin ortada olmadığını fark eder. Etrafa bakınırlar ama göremezler. Seyran masanın üstündeki Ferit tarafından bırakılmış "acil bir işim çıktı, hemen geleceğim" yazısını görür. Abidin de Ferit'in nerede olduğunu bilmediğini, burada her yere baktığını ama bulamadığını, telefonunu da açmadığını söyler. Seyran'ın Ferit'in nerede olduğuna dair aklına gelen şeyler onu daha da sinirlendirir. Kendince mantıklı bir sebep bulmaya, Ferit'e öfkelenmemeye çalışsa da aklına Ferit'in onları öylece bırakıp gitmesinin nedeni olarak, muhtemelen kızın tekinin peşine takılmış olmasından başka hiçbir şey gelmiyordur. Kafasını karıştıran şey Defne'nin de ortalıkta olmamasıdır. Ancak ikisi beraber çıkacaklarsa Ferit onlara haber verirdi diye düşündüğünden, Ferit'in ortalıkta olmamasının Defne'yle ilgisi olmadığını tahmin eder. Her ne olursa olsun Ferit'in umarım mantıklı bir açıklaması vardır yoksa onun burnundan getiririm diye düşünür.

Seyran ve Suna yalıya dönerler. Ferit'in yanlarında olmadığını ve Seyran'ın suratının beş karış olduğunu gören Sultan hemen gidip nedenini öğrenmeye çalışır.

Sultan: Hoş geldiniz Seyran Hanım. Ferit Bey yok mu?

Seyran görmezden geldiği Sultan'ın bu cümlesinden sonra ona doğru kafasını çevirir ve sinirini Sultan'dan çıkarmamak için kendini dizginlemeye çalışır.

Seyran: Neden sordunuz Sultan Hanım, size ne Ferit Bey'den?

Sultan: Yok... Ben.. Merak ettim.. Beraber çıkmıştınız... Bir şey mi oldu diye..

Seyran: Bir şey olmadı gelir birazdan.

Sultan: Odanıza çayınızdan yollamamı ister misiniz?

Seyran: Olur.

Suna Seyran'a sakin olmasını söylese de o da Ferit'in yaptığına kızmıştır ve onun da aklına Seyran'la aynı şeyler gelse de Seyran'ı sakinleştirmek için aksini söyler. Seyran ablasının üzülmesini istemediği için sorun etmiyormuş gibi yapar ve ikili vedalaşıp odalarına giderler. Seyran direkt kanepeye çöküp boşluğa bakar. Ferit'le inişli, çıkışlı bu saçma ilişkisinden şimdiden çok sıkılmıştır. Dicle Seyran'a çayını getirir. Seyran yorgun bir şekilde teşekkür eder. Herkes Seyran'la aynı şeyi düşünüyordur. Ferit'in çapkınlığa gidip karısını orada tek bıraktığını. Dicle bile böyle olduğundan emindir. Mutfaktayken aklı Seyran'da kalır ve onun için üzülür. Bulaşığı alma bahanesiyle belki teselli ederim diye odasına çıkar. Kapıyı çalar ve cevap alamaz. Işığın açık olduğunu görür, herhalde Seyran Hanım banyoda diye düşünür ve bardağı almak için kapıyı açtığında Seyran'ı yerde baygın olarak görünce şok içinde elleriyle ağzını kapatır. Hemen yanına koşup uyandırmaya çalışsa da Seyran uyanmaz. O da Abidin'i arar. Abidin hemen gelip Seyran'ı taşıyarak arabaya bindirir. Evdekiler o sırada uyuduğu için kimse görmez. Abidin hastaneye vardıktan sonra haber veririm, diye planlar. Abidin yoldayken Ferit'i arar.