YALI ÇAPKINI - EN BAŞA DÖNÜLMELİ

Yalı Çapkını Alternatif 18. Bölüm

AÇIKLAMA: Tabi ki orijinaliyle alakası yok. Orijinali en nefret ettiğim yç bölümlerinden. Biraz uzun bir bölüm oldu. İyi okumalar :)

Seyran Ferit'e ateş püsküren gözlerle bakmaya devam ederken, kafasını karşısındakilere çevirir.

Halis Ağa'nın gözleri dolu şekilde haberi mutlulukla karşıladığını fark eder. Az önce odadaki herkesi bir kaşık suda boğabilecek gibi duran bu adamın surat ifadesindeki değişim Seyran'ı şoka uğratmıştır.

Halis (gözleri yaşlı ve sesi titreyerek): Seyran, kızım doğru mu bu haber?

Seyran'ın eve dönerken en büyük endişesi Halis Ağa'nın nefretini kazandığı düşüncesiydi. Ancak şimdi yaşlı adamın yüzünde onu tanıdığından beri ilk kez bu kadar yumuşak bir ifade gördüğünü fark eder.

Seyran'ın bu insanları kandırmaya, duygularının sömürülmesine ortak olmaya hiç niyeti yoktur. Bir an önce gerçeği söyleyip, Ferit'in hak ettiği azarı yemesini istiyordur.

Kazım: Allaaaah dede oluyim ha, hay benim gözel kızım, büyüdü de bana torun vericii, bogün benim bayramımdır ha bayramım...

Kazım ayağa kalkıp Seyran'a sarılır, Seyran neye uğradığını şaşar.

Kazım: Öp bakayım elimi damat.

Seyran gerçekleri söyleyemeden herkes tebrik etmeye, kutlamaya başlamıştır. Gülgün gözyaşlarını tutamayıp Seyran ve Ferit'e sarılırken:

-Beni çok mutlu ettiniz çocuklar, Seyran iyi ki geldin ailemize, canlarım benim canlarım..

Seyran bu saatten sonra artık gerçeği söyleyemeyeceğini fark eder. Ferit'le beraber Halis Ağa'nın karşısına geçip elini öperler. Halis Ağa Seyran'ın kafasını öper:

-Güzel gelinim, yuvana, ailene hoş geldin. Sakın ha bir daha terk etmeyesin.

Seyran utangaç bir ifadeyle kafasını sallar.

-Sen de artık bu kızı üzersen karşında beni bulursun, zibidilik yapmak yok anlaştık mı?

Ferit: Anlaştık dede, söz.

Halis Ağa'nın emri üzerine İfakat mutfağa haber yollar. Mutfaktakilerin salonu ikramlarla donatmasını ister.

(YALI MUTFAĞI)

Şefika: Sultan, neler oluyor içeride? Niye çağırdılar?

Sultan: Müjdemi isterim Şefika Abla, bebek geliyor. Yeni gelin hamileymiş.

Şefika: Ne!? Hey güzel Allahım tam da kavganın, gürültünün ortasında ne güzel haber bu. Allah sağlıkla doğurtsun, analı babalı büyütsün inşallah.

Sultan: İçeriden ikram istiyorlar, kutlama için. Yusuf gidip bir şeyler alsın. Biz de bir- iki bir şey yapalım.

Şefika: Tamam, tamam hemen.

Yusuf: Abla beni çağırtmışsın.

Sultan: Heh, bizim bir pastane var buralarda, hemen oraya git bir koşu sana vereceğim listedekileri al.

Yusuf: Tamam, hayırdır? Ne oluyor ki içeride? Ferit Beyle, Seyran Hanımın boşanmasını mı kutluyorlar yoksa?

Sultan: Ahahah ne boşanması ayol? Bebeği kutluyorlar. Seyran Hanım hamileymiş.

Yusuf: NE!?

Sultan: Allah allah niye bu kadar şaşırdın?

Yusuf: Daha çok yeni evliler de ondan.

Sultan: Ben size diyordum o gelin ne anasının gözü diye. Bak hemen çocuk yapmış. Aklı sıra hem Ferit Bey'i eve bağlayacak hem de yalıdaki yerini sağlamlaştıracak. Çok akıllı kız çoook.