AÇIKLAMA: Herkese selam. Bu bölüm biraz geçiş bölümü gibi bir şey oldu. Bundan sonra hazır olun olaylara ve acılara :D Ayrıca sonu sürprizli :DD Neyse buyrunuz efendim, iyi okumalar :)Ferit ve Seyran duydukları sesle donakalmış, ne vaziyette olduklarını yeni idrak edebilmişlerdir. Seyran'ın duygularına esir olup bir kenara attığı mantığı devreye girmiş ve utançtan yüzü kıpkırmızı olmuştur. Ferit ise sesi duymazdan gelirsek gider mi acaba diye hareketsiz bekliyordur. Kapı tekrar çalar ve Latif: "Ferit Beyim, müsait miydiniz?" diye seslenir. Ferit'in hala kalkmaya niyeti olmadığını gören Seyran onu omzundan hafifçe iterek "Ferit, aç şu kapıyı." der. Ferit derin bir iç çekerek, Seyran'ın üzerinden kalkar ve üstünü toparlayarak yavaşça kapıya doğru gider. Seyran da çabucak doğrulup, kıyafetlerini ve saçını düzeltir. Ferit vücudunu kapının arkasına saklayıp sadece kafasını çıkararak kapıyı açar.
-Buyur Latif Efendi?
+Ağam sizi görmek istiyor küçük beyim.
-Çok mu acil?
+Hemen gelsin, dedi.
-İyi tamam. İniyorum şimdi.
Halis Ferit'i hem Fuat'la kavgasını hem de Asuman ve Fuat'ın boşanma kararını konuşmak için çağırmıştır. Ferit'e uzun uzun nasihatler verdikten sonra Asuman ve Fuat ile ilgili ilginç bir istekte bulunur. Ferit'ten Seyran'la beraber; Asuman ve Fuat'ı bu kararlarından vazgeçirmek için ikna etmelerini ister. Dördünün hemen yarın haftasonu tatili için dağ evine gitmelerini, orada tüm sorunlarını halledip yalıya dönmelerini istediğini söyler. Bu sorumluluğu üstlenmek ve ağabeyi ile yüzleşmek istemeyen Ferit, bir bahane düşünse de dedesine karşı çıkamayacağını bildiği için, tamam, der. Bu tatili en azından lansman olayında dedesinin gözünden düşmesini telafi etmek için bir fırsat olarak değerlendirebilir. Böyle düşününce daha tahammül edilebilir bir fikir haline gelir. Dedesiyle konuşurken aklı bir yandan da Seyran'da kalmıştır. Bir an önce Seyran bu istekli modundan çıkmadan, odaya gidip yarıda kalan işi tamamlamak istiyordur. Bu nedenle dedesinin söylediklerini çoğu zaman dinlemiyor, evet anlamında kafa sallayıp gülümsüyordur. Aksine bugün de dedesinin konuştukça konuşacağı tutmuş, Ferit'i bir türlü salmıyordur.
Ferit en sonunda odasına gidebilmeyi başardığında artık geç olduğu için; tahmin ettiği ama yine de hayal kırıklığı yaşamasına neden olan manzarayla karşılaşır. Seyran çoktan yatağa geçip, uyumuştur. İç çekerek Seyran'ın yanına kıvrılıp, ona sarılarak uykuya dalar.
Ferit ertesi sabah Seyran'a dedesiyle konuştuklarını ve onlara verdiği görevi anlatır. Seyran duyduklarına çok şaşırmış, Halis Ağa'nın neden bu misyonu yüklemek için onları seçtiğini anlayamamıştır. Yine de bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüştür. Çünkü hem Ferit'in abisiyle arasını düzeltmesi hem de Asuman ve Fuat'ın kararlarını bir kez daha gözden geçirmelerini o da çok istiyordur. Ayrıca birkaç gün yalıdan uzak kalmanın ona iyi geleceğini düşünür.
Kahvaltıdan sonra dörtlü odalarına çanta hazırlamaya gider. Asuman bu tatil için çok hevesli olmazsa da her şeyi bitirmeden önce evliliğine son bir şans vermekten zarar gelmez, diye düşünür. Ferit ise, bu yolculuk için pek hevesli değildir. Abisine hala kırgın ve öfkeli olduğu için onunla aynı ortamda bulunmak, diyalog kurmak istemiyordur. Dedesi ona ve Seyran'a güvenip görev verdi diye bir anlık gaza geldiği için ve tabi ki bu aralar dedesinin sözünden çıkacak lüksü olmadığı için kabul etmiş olsa da şu an oraya gidince oluşacak gergin ortamı düşünüp pişmanlık yaşıyordur. Kendini bildi bileli gerginlikten kaçıp en stresli ortamlarda bile eğlence arayan birisi olarak bu iş oldukça canını sıkmıştır. Bir de üstüne daha kendisinin gerçek bir evliliği olmadan boşanma aşamasındaki bir çifti barıştırmak zorundadır. Tüm bu sinir bozucu düşünceler içinde çantasını topladıktan sonra kanepeye oturup Seyran'ı bekler. Arada Seyran'ın sorularına kısa cevaplar verse de aklı başka yerdedir. Birden oturduğu kanepeye gözü takılınca dün geceyi hatırlar. Dün Seyran'la daha önce hiç yakınlaşmadığı kadar yakınlaşmışlardır. Dünkü Seyran'ı hatırladıkça vücuduna adeta ateş basar. Havaalanında öpüştüğü o ürkek ve acemi kızın, onun uzmanı olduğu alanda aklını başından alması Ferit için büyük bir şok olmuştur. Seyran'a beslediği, her geçen gün azalmak yerine çığ gibi büyüyen hisleri de eklenince dünkü olay aklında, hayatı boyunca unutamayacağı bir anı olarak kalacaktır. Bir de Latif Efendi en gereksiz zamanda teşrif etmeseydi nasıl bir deneyim yaşayacaktık acaba diye düşünmeden edemez. Hayatında ilk kez fiziksel deneyimden çok daha fazlasını yaşamanın nasıl olduğunu merak ediyordur. Beynine zerk eden bu yeni düşünceler az önceki tüm endişelerini silip süpürmüştür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALI ÇAPKINI - EN BAŞA DÖNÜLMELİ
RomantizmBu bir Yalı çapkını fix-it au'dur. Yani yalı çapkını evreninin başka bir senaryoyla yazılmış, kendi açımdan senaryo hataları düzeltilmiş, baştan kurgulanmış halidir. Biraz da biz revize yapalım diyerek, Yalı çapkını dizisine alternatif bir evren yar...