Ben geldim canlarımmm! Çol konuşmayı sevmiyorum ve bu yüzden oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!
Bölüm Müziği:Tolga Ayaz-Nereye Gitsem
Bazen sorunların üstüne gitmenin iyi olacağını söylerler. Karanlıktan korkuyorsan karanlıkla yüzleşmen gerektiğini, sudan korkuyorsan yüzmeye bir şans vermeni isterler. Oysa bu her şey için geçerli değil.
Bence bazen kaçmak en iyi çözüm oluyor. Bazen yüzleşmek sandığımız gibi sonuçlar doğurmayabiliyor.
Bazen yüzleşmek işleri daha da beter hale getiriyor. Daha çıkmaz bir hale.
Önümdeki karanlığa bakarken aynen bunları düşünüyorum. Aynı kabusun içinde olduğumu biliyorum. Her seferinde aynı şeylerin farklı versiyonlarını görüyorum sadece.
Buna bir son vermek için savaşmak istiyorum bazen. Ama ne yaparsam yapayım bu kabuslar asla son bulmuyor. Sanki tüm bu kabuslar rüyalarımı ele geçirmiş gibi. İşin kötü yanı da bununla nasıl savaşacağımı bilmiyorum. Nasıl bilebilirim ki? Uykuya daldığım her an yaşanıyor bu zaten.
"Ben hiçbir şey yapmadım " dedi belli belirsiz bir ses. "Lütfen bırakın beni "
"Hadi ama dostum." dedi eğlenen bir ses. "Bu kadar sulugöz olma"
Sesler hemen karşımdaki odadan geliyordu.
"Hadi ama böyle eğlenceli olmuyor" dedi farklı bir ses.
Bacaklarımı kapatıp kapıyı açtım.
Büyük bir spor salonuydu burası. Salonun sol tarafı tamamen tribünlerle kaplıydı. Tribünlerin karşında büyük bir basketbol sahası vardı. Sahanın sağ köşesinde soyunma odalarına açılan iki kapı, kapıların hemen karşısında da bir gurup genç vardı.
Otobüste gördüğüm gençler...
E.D tribünlerde oturmuş sadece olanları izliyordu. Daha önce görmediğim bir çocuk yerde oturuyordu. Kolları arkadan bağlanmıştı. Diğer çocuklar ise ayakta dikiliyordu.
Bu sabah yanında uyandığım ölü çocuk eğilip bağlı çocuğun çenesini tuttu.
"Bu şekilde ağlarsan hiçbirimiz eğlenemeyiz" parmağını uzatıp arkadaşlarını işaret etti. "Tüm herkes senin için toplandı. Böyle yaparak onlara ayıp ediyorsun"
"Bu kadar yeter" dedi mavi ceketli çocuk. "Gidelim"
"Daha değil dostum. Yeni başlıyoruz"
Bağlı çocuk zar zor nefes alıyordu. Koyu mora dönmüş gözü şişmiş, sol gözü bu şişikle tamamen kapanmıştı. Sağ gözü ise belli belirsiz görüyordu.
"Ko..kolum" dedi çocuk zorlukla. Başıyla sağ kolunu işaret etmeye çalışıyordu.
Mavi ceketli çocuk eğilip çocuğun işaret ettiği yere baktı. "Lanet olsun"
"Ne oldu?" dedi E.D ayağa kalkarak.
"Hangi gerizekalı bağladı onu?"
"Neler oluyor?"
"Kolu kesilmiş" dedi çocuğun ellerini çözmeye çalışırken. Elini aceleyle cebine uzatıp küçük bir cep bıçağı çıkardı. Bıçağı açıp plastik kelepçeleri kesti.
Bağlı çocuk yere yığıldı. İşte o zaman arkasındaki kan birikintisini görebildim.
"Lanet olsun" E.D neredeyse koşarak baygın çocuğa yaklaştı.
"Ne yapacağız?"
"Onu revire götürmeliyiz"
"Onu götürürsek bizim yaptığımızı anlarlar" dedi sabah ölen çocuk korkuyla "Burdan gidelim"
"Saçmalama" diye bağırdı mavi ceketli çocuk "Onu bırakırsak kan kaybından ölür"
"Yakalanırsak biz de ölürüz"
Mavi ceketli çocuk diğerlerine baktı. Arkadaşlarının
hepsi korkuyla yerde baygın yatan çocuğa bakıyordu."Bunu yapamam dostum." dedi çocuk. "Üzgünüm..."
Arkasına dönüp çıkış kapısına doğru koşmaya başladı. Onunla birlikte diğer çocuklar da gitmişti.
"O haklı..." dedi E.D arkasına dönerek. "Biz götürürsek başımız belaya girer. Bizi bu sefer baban bile kurtaramaz"
Diğerlerinin peşinden gidip gözden kayboldu. Geriye mavi ceketli çocuk ve baygın çocuk kalmıştı.
Kulağıma dolan berbat müzik sesiyle gözlerimi araladım.
Bir an gözlerim kapandı ve yine kabus gördüm. Çok kötü bir şarkı çalmaya başlamıştı. Bu şarkı sayesin de uyandım eğer uyanmasaydım kabusum devam edecekti. Sabah kadar sadece müzik dinledim. Saat sabahın 05.36'sıydı.
Yataktan kalkıp sandalyeme oturup, bir bardak su doldurup içtim. Elimde ki bardağı masaya bırakıp bilgisayarımı açtım. Bir çok bildirim vardı ama sadece gözüme bir tanesi tek takıldı.
"Gizli_Takipçi" 23 adet mesaj atmıştı. Mesajlarını okumadan direk engelledim ve onu sonsuza denk sildim.
Keşke sevmediğim her şeyi silebilsem.
Bazen düşünüyorum, bazı şeylerin nasıl olduğunu anlamayız. O şeyler olur ve biz yine de fark etmeyiz. Ta ki tüm o olanlar bir bütün olarak karşımıza çıkana kadar. O zaman gerçekler bir anda gözünüzün önüne gelir. Gözümüzdeki perde yok olur. Gerçekleri görmeye başlarız.
Bu zamana kadar gördüğüm o kabusların anlamsız birer kabus olduğuna inanıyordum. Zihnimin bir şekilde benimle dalga geçtiğini düşünmüştüm hep.
Şimdi ise bu olanların basit bir kabustan fazla olduğunu fark ediyorum.Hem de hiç olmaması gereken bir zaman da
Bazen bir şeyden ne kadar kaçarsan kaç her zaman o şeyin içinde bulursun kendini. Sanki orası senin için yapılmış, sana ait bir yer. Senin ait olduğun bir yer. Ve oradan asla kurtulamazsın.
Gerçi unuttuğum bir şey vardı. Eğer insanlara yalancı bir profilinizi gösterirseniz onlar buna sonuna kadar inanırdı. Sorgulamazdı. Gerçek kişiliğinizi merak etmezlerdi. Bunu umursamazlardı bile. Özellikle de o yalancı profil işinize geliyorsa.
Bazen bazı şeyleri fark etmek zordur. Gözümüzün önünde olan biteni fark etmek. Sanki her şey gözler önünde sergilenen bir filmdi ve biz o filmi elimizdeki telefona bakarak izliyorduk. Bazı sesler duyuyor, arada başımızı çevirip ekrana bakıyorduk. Fakat izlediğimizi sandığımız filmi asla izlemiyorduk. Bu yüzden göremiyorduk olan biteni. Bu yüzden fark edememiştik olanları. Bu yüzden anlamamıştık. Anlamamıştım...
Neden olduğunu anlayamadığım bir izlenim hissi vardı içim de. Başımı hızla çevirdiğim de pencereye yapıştırılmış bir not buldum. Masa da ki bibloyu elime alıp pencereye doğru yürümeye başladım. Yavaş ve sessiz ilerliyorum. Her ihtimali düşünüyordum bir yandan da. Pencereyi açıp notu aldığım gibi kapattım geri.
Elimde ki bibloyu masaya bıraktıktan sonra notu ellerimin arasına alıp okumaya başladım.
Daha yeni başlıyoruz...
"Daha yeni başlıyoruz..."
Aman Tanrım!
Yeni bölüm de görüşmek üzere!
Öptüm sizleri 💋💋💋WhatsApp kanalımız
https://whatsapp.com/channel/0029VaBYvJB1yT2440DEvR1T

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLIMDA
Fiksyen Remaja5 farklı kişi...5 farklı hayat...Gizem, Alçin, Helin, Alaz ve Savaş...Hepsi hayatın zorluklarıyla sınanmış... Şehirde dolaşan seri katilin peş peşe işlediği cinayetler üzerine uluslararası suçları çözen bir teşkilatın üyelerine katilin yakalanması...