:Demek yenisin ilk günden okuldan atılman üzücü olucak desene minik cadı.
Okuldan atılmak mı hayır annem beni öldürür. Ayrıca sensin cadı göt! Hemen peşinden koşup kolunu tuttum maşallah sırat köprüsü gibi kolu var. Çocuk ilk koluna sonrada bana baktı.
:Bak lütfen okuldan atılmama neden olma nolur.
:Bunu bana tekme atmadan önce düşünücektin.
Ya bu çocuk elimde kalıcak! Yine gitmeye yeltendi ve yine kolunu tuttum.
:Artık sırf kolumu tutmak için benim peşim den geldiğini düşünmeye başlıycam.
Hemen elimi çektim ve önüne geçtim.
:Bak lütfen zaten bursluyum annem bunu çok istiyordu onu hayal kırıklığına uğratamam bak lütfen ne istersen yaparımm.
Kuzey bir anda durup düşünür gibi yaptı ve sırıttı.
:Ne istersem mi?
Dedi sinsice.
:Seninle sevişmem.
Kuzey bir anda şaşırdı.
:Öyle bir şey demiycekdim sapık kadın!
:Peki ne diyeceksin?
:Ben ne istersem itiraz etmeden ve ikiletmeden yapıcaksın.
:Hayır tabikide!
:Peki birazdan babam seni odasına çağırınca durumu anlatmaya çalışırsın.
Ahh kahretsin kabul etmekten başka bir şansım yok!
:Hey bekle! Tamam kabul ediyorum ama sakın böyle saçma şeyler isteme!
:Orası bana kalmış bir şey şimdi ilk görevin bana efendim diyeceksin.
Karşımda pis pis sırıtıyordu. Acaba suratına yumruk geçirsem canı çok yanar mıydı?
:Pardon?!
:Müdürün odasına mı gitmek istersin?
Sinirli bir şekilde burnumdan soludum.
:Pekâlâ!
:Efendim demeyi unuttun.
:Pekâlâ efendim.
:Heh şöyle şimdi çekil önümden.
Sinirle kenara çekildim. Anne bir duanda işe yarasın ya! Yumruklarımı sıkıp Bizim çifte kumruların masasına oturdum.
Derin merakla gözlerini bana çevirdi.
:Ne oldu Işıl ne dedi sana?
:Beyfendinin istediğini yapmazsam beni okuldan attırıcak mış.
Sıla gülarek bana döndü.
:Sende onun istediğini yapmayı kabul ettin tabi demi?
:Kabul etmessem beni okuldan göndercek!
:Sakin ol iki gün sonra sıkılır bırakır peşini.
:Batu çocuk resmen benimle oynuyo!
Sonra telefonuma bir mesaj geldi. Ekranı açıp mesaja baktım mesajda aynen şöyle yazıyordu. " Git bana kahve al ve basketbol sahasına getir" Çıldırcam bu çocuk benden temiz dayak yicek! Sinirle ayağa kalktım.
:Hey nereye?
:Paşam kahve istiyormuş onu alıcam Sılacım.
:Kolay gelsin Işılcım.
:Ya sıla gülme vallahi dövcem ben bunu.
Koşar adımlarla kafeye girdim ve hemen rastgele bir kahve söyledim hangisini sevceğini bilmediğim için en sevdiğim kahveyi seçip kafeden çıktım. Dışarı çıkıp basketbol sahasına doğru yürümeye başladım. Şeytan diyor ki al şu kahveyi dök başından aşşağıya aman neyse şimdi tekrar soyunur fln hiç bakamam onun o fit vücuduna zaten yakışıklı it.
Basketbol sahasına girdiğimde şuan maçta olduğunu gördüm ve boş bir yere geçip oturdum. İyi oynuyordu ben basketboldan pek anlamazdım ama birazda olsa biliyordum. Ve bir anda basket atınca aynı anda bütün kızlar çığlık atmaya başladı. Yaw kardeşim otur şurda izle adam akıllı. Tamam anladık aşıksında ne bu tavır sanırsın nurdan yaratıldı çocuk.
Sahaya tekrar baktığımda göz göze geldik ve hemen ayağa kalkıp onun yanına gitmemle bütün kızlar bana küçümseyici bakışlar atıyordu. Gerçekten benden mi kıskandınız merak etmeyin hayvanlara bakıcılık yapmıyorum! Onun yanına gidip kahveyi ona uzattım.
:Al.
:Buyrun efendim olcak o.
Derin bir nefes aldım.
:Buyrun efendim!
:Aferin.
Kahveyi eline alıp içti ve şaşırarak bana baktı.
:Beni şaşırttın en sevdiğim kahveyi almışsın aferim böyle devam et.
Dedi sırıtarak.
Artık bu kahveden nefret ediyorum.
Arkamı dönüp gideceğim sırada kolumdan tutup beni durdurdu.
:Maçı izlemiycek misin? Yani bu bir görev maçı izliyceksin.
Kaşlarımı hafifçe havaya kaldırdım.
:Neden izliyorum ayrıca bu ne tür bir görev böyle istersen sana şurda seni yiyecek miş gibi bakan kızlar gibi ciyaklıyım da.
:He onlar mı? E tabi kusursuz bir görünümüm ve harika bir vücüdüm olunca böyle oluyor.
Gözlerimi devirdim hem hayvan hemde egoistti. Ve ne büyük şans şu Melisa bir anda kadraja girip Kuzeyin yanında yerini alıp bana öldürücü bakışlar atamaya başladı. Gerçekten bununla sevgili değildi demi?!
:Kuzey bu varoşla ne yapıyorsun?
Varoş?!
:Bir şey yapmıyorum Melisa yine ne oldu?
Evet belliki sevgili değiller.
:Sen Kuzeyden uzak dur. O senin gibi varoşlara bakmaz.
:O yüzden mi sana bakmadı?
Kuzey bir anda güldü.
Melisa kendine bu lafları yediremiyerek üstümde doğru yürüdü ama tam o sırada Derinler önüme geçip Melisayı durdurdu.
:Hayırdır Melisa kime atar yapıyorsun?
Dedi Derin.
:Noldu güzelim o iki köpeğin nerde yoksa sahiplerine ihanet mi ettiler?
Dedi. Sıla alayla.
Onlara doğru yaklaştım.
:Kızlar tamam gelin gerek yok.
Dedim ve ikiside geri benim yanıma geldi.
:Oo sen liderliği kavramışsın küçük varoş!
:Senin gibi babasının parasıyla hava atınca kendini bir sik sanan aptal için disipline gitmelerine izin mi verseydim? Hiç sanmıyorum.
Kuzey tem kaşını kaldırıp bana baktı.
Yaw sende git başka tarafa bak Allah Allah sanki hayır kurumuyum dakika başı bana bakıyor!
Melisa bana yaklaştı.
:Bu sözlerini unutma varoş bir gün bana yalvarıcaksın.
Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~WELCOME TO KOLEJ~ (TAMAMLANDI)
RomanceHadi ama nerden bilebilirdim ki okulun ilk gününden müdürün oğluna tekme atıcağımı!