Boynuna doladığım ellerimi daha çok sıktım. İçimde çok garip ama bir o kadar da güzel bir his vardı. Kuzey bu sefer iki elinide belime götürdü.
:Işıl...
:Efendim
:Bunu istiyor musun?
Dudaklarıma büyük bir tutkuyla bakıyordu. Peki istiyor muydum? Ahy evet fazlasıyla istiyordum. Kafamı evt dercesine salladım. Gözleri birden zafer kazanmış gibi parladı.
:Gel benimle.
Dedi ve kolumu tutup beni hızla bir yere götürmeye başladı. Boş bir sınıfa girip arkadan kapıyı kapattı ve kilitledi. Ben ise boş boş ona bakıyordum. Hani öpücekti! Lan kendine gel Işıl!
Yavaşça bana döndü gözlerinde büyük bir arzu görüyordum. Beni istiyordu ve artık bende onu istiyordum. Bana doğru küçük adımlar atıp tam dibimde durdu.
İki eliyle belimi kavrayıp beni öğretmenler masasına oturttu. Artık boylarımız eşitti. Maşallah sırık kadar boyu var. Ellerimi tekrar boynuna doladım.
:Kuzey daha bekleticek misin?
:Bu kadar çok istiyorsun yani?
Dedi imalı imalı.
Evet istiyorum ama birazdan fikrim değişicek o yüzden çabuk ol!
:Kuzey hadi artık bak şimdi kalkıp gidi-
İki eliyle bedenimi kendisine doğru çekip dudaklarımızı birbirine değdirdi. Öpüşmüyorduk sadece dudaklarımız birbirine değiyordu.
Elleri bacaklarıma doğru kaydı ve okşamaya başladı.
:Bana hiç gelmiyceksin sandım Işıl.
Bunu derken dudaklarımız daha çok birbirine değiyordu o yüzden içli bir nefes verdim.
:Bende sana geleceğimi bilmiyordum Kuzey ama bak sonunda burdayım şimdi öp artık!
Güldü ve az öncekinin aksine daha derin öpmeye başladı. Bende olabildiğince ona karşılık veriyordum. Beni kucağına aldı bende hemen bacaklarımı sırtında kenetledim. Ellerimi saçlarına götürdüm. Beni öpmesinin verdiği coşkuyla sıktım saçlarını. O ise belimi okşamaya devam ediyordu.
Nefessiz kalana kadar o beni ben onu öptüm. En sonunda dudaklarımızı birbirinden ayırdık. alnını anlıma yaslayıp derin nefesler veriyordu. Beni yavaşça yere indirdi ve kollarının arasına alıp sarıldı.
:Sonunda...
Dedi büyük bir mutlulukla ben ise sadece güldüm. Bunca zamandır ne malmışım onun bana olan bu arzusunu göremiycek kadar mal... Göğsüne yasladığım kafanı hafifçe yukarı kaldırıp ona baktım. Oda kafasını aşşağıya eğip gözlerimin içine bakmaya başladı.
:Özür dilerim Kuzey.
Saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu.
:Şuan benimlesin ya özür dilemene gerek yok Işıl asıl özürü az önce diledin zaten.
Dedi göz kırpıp. Mutluydum gülüp boynuna sarıldım.
:Şimdi ne olucak?
:Elele sınıfa giricez.
Ama ben utanırdım. En sevmediğim huyum buydu utanmam! Niye utanıyorsam!
:Ama Kuzey...
:Eğer elele girmek istemiyorsan kucağımada alabilirim.
Hemen ondan ayrıldım. Yok öpüşerek girelim istersen.
:Yok Elele girelim biz.
Kahkaha attı. O gülünce bende güldüm. Elini bana uzattı. Sıkıca kavradım elini artık asla bırakamayacağım o eli sıkıca kavradım. Bir daha kine kucak kucağa girerdik artık... Şaka asla kucak kucağa giremem!
:Kuzeyy
:Efendim güzelim?
:Seni seviyorum.
Yanağıma derin bir öpücük bıraktı.
:Ben daha çok
:Hayır ben
:Hayır benn
:Hayır ben dedim Kuzey!
:Ben daha çok seviyorum ışılll
Geriye ise tek kalan koridordaki kavga seslerimizdi...
Devam edicek...
(Oy vermeyi unutmayınn)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~WELCOME TO KOLEJ~ (TAMAMLANDI)
RomanceHadi ama nerden bilebilirdim ki okulun ilk gününden müdürün oğluna tekme atıcağımı!