Hyunjinin cevap almak isteyen soruları, cümleleri ve bakışları Felixe etki etmemişti. Sanki bilinçli olmayarak söylemişti ve şu an pişmandı. Sokağa atılmak hobileri arasında yoktu. Kabarık kuryuğunu bi anda indirdi. Hızlıca kaçtı oradan.
Hyunjin yakalamak için fazla yorgun olduğundan dokunmadı. Bugün olan şeyler zaten ona yetmişti (4 bölümdür aynı gündeyiz galiba kafayı yiyeceğim)
"Buraya gelir misin?" Felixin yumuşak kulakları kafasıyla birlikte kalkmıştı. "Hayıy!" Yerini belli eden sesine Hyunjin gülüp dolabın yanına gitmişti. Açıp Felixi almak istediğinde Felix kendini geri çekmişti. "Neden söylemiyorsun?"
"..." Hyunjin nefes verdi. Bu çocuk yine mi ağlıyordu?
"Tamam sormayacağım.Hm? Ağlama.Ama burdan çıkman gerek" yeniden kollarını uzattığında Felix yine geri çekilmişti. Hyunjin sinirlendiğini hissetti. "Kendim çıkabiliyim"
altında korku yatan bakışlarıyla Hyunjin yine sahte bi şekilde güldü.Bu gülüş korkutucu gelmişti Felixe.Hyunjin dolaptan çekildiğinde kendiside çıktı. "Dizlerin tahriş olacak"
Felixte koltuğa geçti ve büyüğün yüzüne odaklandı. "Dis?"
"Diz"
"dis"
"di- bilmiyor musun?"
"Hı?" Hyunjin yine ve yine şaşırdı. Dizin ne olduğunu bilmeyen insan mı olurdu? Yada.. yarı insan..?
"Her neyse. Uykun var mı?" Felix bununda ne olduğunu anlamadı. Ama demin ki gibi aşağılayıcı bakışlardansa biliyormuş gibi davranmayı seçti. "Hıhı" ne dediğini bile bilmiyordu.
Hyunjin süzdü onu. Onu nerde yatırmalıydı? Yerde mi? Evin içinde çalışan olmadığından Kai yi yanına çağırdı ve napması gerektiğini sordu.
Bir kaç dakika içinde misafir odası minik kedi için hazırlanmıştı. Hyunjin onun kendi yatağında yatmasını isterdi. Ama yinede küçüğün bunu kabul edeceğini sanmıyordu.
Kucağına gelmek istememişti dolaptayken.
"Bunları giyebilirsin" Felix ona bi bakış attı. Bir şey demedi, sadece kafasıyla onayladı. Hyunjin odadan çıktığında ofladı. Verdiği pijama ona çok büyüktü. Tanrı aşkına kimindi bu!
Kendince sinirlenerek giymeye çalıştı. Bunu ona hep sahibi yapardı. Mağazadaykende kendi bakıcısı. Giyinmeyi bilmiyordu. "Felix? Giydin mi?" Yongbok kızardığını hissetti.
Zavallı diye düşünecektir kesin Hyunjin. Felix böyle hissetti.
"Felix?" Ofladı.
"G-geliy misin.?" Hyunjin içeri ayı edasıyla daldığında ne olduğunu sorguladı.
"Neden giymedin?" Felix kulaklarına kadar kızardı. Kuyruğu kendi belini sarmıştı. Utanç hissini belkide ilk defa böylesine yaşıyordu. "Giyemedim"
gözlerini kapadı ve aşağı indirdi kafasını. Hyunjin hemen yanına çöktü. İki eliyle küçük yüzü avuçlarına aldı. "Ağlama.Sorun yok."
Sorun yok? Az önce bir sözü bilmediği için öyle bakan kendisi değilmiydi? Yongbok kafasındakileri düşünürken Hyunjin yüzündeki çilleri incelemeyi bırakarak elini sweatine atmıştı.
Kirliydi.
Dikkatli bakınca çocuğun kirli olduğu zaten belliydi.
