Oy at !!! hatırlatma yazısı !!!
--Hyun, bebeğini almak için beşiğe yaklaştığında uyandırmak yerine beşikle aynı boya geldi. Bir eli çenesindeyken, hala uykulu gözleriyle miniğin nefes alışlarını dinledi, uyumasına rağmen emziği usulca emmesini izledi.
Yeme isteğini bastırarak beşiğin kilidini açtı ve cenin pozisyonundaki küçüğün belini okşadı. Bunun hoşuna gittiğini bilecek kadar tanıyordu güzelini. Saçlarınıda okşamaya başlamışken kedi gözlerini aralamıştı. Bir kaç saniye hayata dönmesi için bekledikten sonra bebeğini kucaklamıştı. "Günaydın bebeğim"
Felix kafasını Hyunjinin omzuna gömüp ellerini Hyunjinin sırtında, ayaklarını belinin iki yanından sarkıttı. Birleştirecek kadar uzun değildi. Hyunjin onun poposundan destekliyordu. "Ne denmesi gerekiyor Lix?"
"..Güyaydın hyung.." Hyunjin kısık bi nefes verdi.
"Hyung."
Bez değiştirme masasına yatırıp pijama altından kurtulmuştu. Zıbının düğmelerini açarak beze ulaştığında onuda açarak ıslak mendille prens bölgelerini temizleyip, yandaki çöp kutusuna atmıştı. Yeni bezi ayak bileklerinden tutarak altına alıp pudralayarak kapatmıştı. Zıbınıda tekrar kapatıp eşofmanı giydirmişti.
Çoktan banyoya geldiklerinden Hyunjin macunlu diş fırçasını, Felixi kendinden uzaklaştırarak ağzına verdi. "Emme bebeğim, tamam mı?" Günlük rutinleri bitip kahvaltı masasına inmiştiler. Felix Hyunjinin kucağında keyifle meyve püresini yedikten sonra ayağa kalkmıştılar.
"Kıyafetini değiştirip çıkalım, hm?" Onlar yukarı geldiklerinde Felix deyip dememek arasında kaldığı şeyi yeniden düşündü. Hyunjin küçüğün bu hallerini görüp kıyafetleri bırakarak yanına gelmişti. "Ne istiyorsan söyleyebilirsin lix'im"
Anlık bi cesaretle emziğini kucağına düşürdü ve konuştu. "Ditmek istemiyoyum" Anında kaşları çatılan büyüğü bir eliyle belini okşamaya devam etti.
"Neden bebeğim? Biri canını mı sıktı? Bunu bana söyleyebilirsin."
Endişeli sesiyle Felixin dolu gözleri bir kaç yaş bırakmıştı. "I-ıh sadece istemiyoyum."
"Bebeğim? Nedenini sordum?"
"Yedeyi yok." Hyunjin ısrar etmenin anlam taşımadığını farkederek ayaklandı ve bir şey demeden kendisi evden çıktı. Felix yukarı kattan duyduğu kapı sesiyle ağlamaya başlamıştı, bi görüşürüz bile haketmiyor muydu artık? Onu sevmiyor muydu? Çocuk aklına gelen türlü türlü seçenekleri eleyip oturtulduğu yerden inmişti.
Yerde biraz emekledikten sonra aynanın karşısına vardığında durmuştu. Kendini incelemişti. Neden normal değildi? Dün gece Hyun tırnaklarını kestiğinden makas çekmecenin üstündeydi. Ona yaklaşıp patileriyle yere atmıştı. Kulaklarını kesse tüm sorunlar çözülürdü aslında. Makası aynanın karşısına kadar itip kendiside oturdu.
İki pati şeklindeki elinin arasına alarak kafasına çıkardı. Beyaz pürüzsüz kulağına yaklaştırdı. "Acı yok Feyiks" kendine konuşup kenarını -çok küçük bi kısmını- kesmişti.
Devam edemeden makas yeri boyladığında aklına gelen ismi söyledi "Yuyaaaa" bağırarak nunasını çağırdığında genç kadın nefeslenerek odaya daldı.
"Efendim Felix"
"bana yaydım edey misin" hala arkası dönük olduğundan kadın kanı görmüyordu.
"Ne için?"
"Kuyağımı kesmem yasım"
"Felix?!" Kedi çocuğu kendine dönderip kulağındaki kana baktığında çığlık attı. "Delirdin mi sen!" Hemen telefonunu çıkarıp kulağına götürdü. "Ama Hyungu ayama.."
"Bay Hwang, Felixin sizinle geldiğini sanıyordum. Odada bulduğu makasla kulaklarını kesmeye çalışıyor." Endişeli sesiyle konuşup kapattığında ilk iş makası yüksek bi yere koymak oldu, Felix zıplardı ki. Felixi kucaklayarak hızlıca odadan çıkardı.
Tutuşu sertti, korkusu belli oluyordu. İşinden olmayı değilde Felixe bir şey olmasından korkuyordu. Bebeği beşiğe bırakıp kilidi kapatmıştı. Ardından aşağıdan ilk yardım çantasını getirmişti, karşısında ağlayan küçüğün kulağına yaklaşmaya çalışması bile hataydı.
Kendini geri çekmekten başka bişey yapmıyordu. "İstemiyoyum!"
"Felix!" Kızın ısrarlarına rağmen yapılan tek şey Felix tarafından Ryujin'in elinin çizilmesiydi. Zaten evden yeni çıktığından bir kaç dakikaya Hyunjin gelmişti.
"Sen çıkabilirsin."
Ryu odadan çıktığında kapıyı kapatarak eldivenlerini çıkarıp bi kenara bıraktı Hyunjin. Beşiğin kilidini açarak bebeğin beyaz kulağını parmakları arasında incelemişti. "Neden?"
Sinirine hakim olmaya çalıştı. Küçüğü alarak odadan, daha sonra evden çıktı. Kendi arabasına geçerek onu arkadaki bebek koltuğuna oturttu ve sürmeye başladı.
"N-neyeye gidiyorus.?"
Aynadan kedi çocuğu süzdü ve sert halini atmaya çalışarak "hastahaneye." Dedi.
—
" damarına denk gelmemiş, aynı halini alması 2 ay kadar sürer ama şu anlık onun bi daha kulağına zarar vermemesini sağlayın. Gelecek sefer bu kadar şanslı olamayabilir."
Doktor yanlarından gittiğinde Hyunjinde Felixe bi bakış atıp kapıya yönelmişti. "Baba...Ösür dilerim.. Ditme.."
Hayır Felix, seni şu an baba bile kurtarmaz.
"Nedenini söyleyene kadar konuşma" Bir kaç saat daha hastanede kaldıktan sonra Felixi eve göndermiş, kendisi işine dönmüştü.
—
Oy at !!! hatırlatma yazısı !!!Sinirlendim diye bölümde kaoslu olmak zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Naughty-||HYUNLİX||-༆
FanfictionYaralı bi' kedicik ve nezaketli babacığı. Tabii yaramazlık yapmadığı sürece. ‼️DADDYKİNG‼️CATBOY‼️AGEPLAY‼️ 2024 - #Straykids-1. #Age-play 1.