Unutmadan: hesabım kurulduğundan beri beni takip eden herkesin kitabını okuyor, oyluyorum.
---
"Hangisini istediğini söyle tamam mı güzelim" Felix onayladığında havalandığını hissetmişti. Görüş açısına giren bir sürü biberona baka kalmıştı. Öylece durup incelerken Hyunjinin birini eline alıp göstermesi ile kendine gelmişti.
"Buna ne dersin, bebeğim?"
"Hıhı" Ucu yumuşak olan basit bi emzik ve tatlı, turkuaz gibi olan emzik alınmıştı.
Zaten dudakları arasındaki emzik evden gelmişti. Turkuaz biberon seçilmişti. Diğeri civciv desenliydi. Çeşit çeşit oyuncaklar, aksesuarlar, bezler, kıyafet, zıbın ve çorap, eldiven gibi bir sürü şey almıştı Hyunjin. Bu konuda bilgili olan Jeongine soruyordu neredeyse her dakika.
Tüm alışverişleri bittiğinde ödemek için kasaya geçmiştiler, Felix avm ye girdiklerinden beri Hyunjinin kucağındaydı. Hyunjin bir şeyleri öderken standdaki parlak şeyler dikkatini çekmişti. Hyunjine çaktırmamalıydı çünkü belli ederse onu almaya kalkardı.
İncelediğinde bunların küçük göz taşları olduğunu görmüştü. Parlak olduğu için oldukça dikkatini çekmişti. Elini uzatarak almsys çalıştığında Hyunjin tarafından elinden alınmış, bir paketi kasaya koyulmuştu. İçinde 14 taş vardı. "Ama ben istemi-"
"Tamam bebeğim, kendime alıyorum." Felix basit yalana kanmasada çaktırmamıştı. Sadece çok yük olduğu için biraz mahçuptu. Hyunjine baktığında sıcak bakışların üstünde olduğunu gördü. İşleri bittiğinde korumalar paketleri almıştı, Hyunjin Felixi iki eliyle destekleyerek tutmuştu.
Daha fazla orada durmamak in hızlıca çıkmışlardı. Siyah aracın arkasına bindiklerinde önceden söylediği bebek koltuğunun takıldığını görmüştü. Yinede Hyunjin onu oturtmadı, Felix belki daha buna hazır değildir. Diğer tarafa oturtup kemerini bağlamıştı. Kıpırdanarak çıkmak istediğini belirttiğinde Hyunjin umursamadı.
Önemliydi.
"Pisama.."
"hm?" Mağazadada gözünü ayırmadığı peluş toz pembe pijama yine aklına gelmiş olmalıydı. Elini arkaya uzatarak paketlerin içinden bulup paketiyle birlikte kucağına bırakmıştı.
Gözleri dolmadan yetiştiği için şükretmişti.
—
"uyuma lixie~" Hyunjin kucağında uyuklayan kedisini kendi yatağına yatırmıştı. Hazır mayışmış ve tam düşünemiyorken banyo yaptırmak en iyisi olacaktır.
Yinede Felixi ikna etmesi gerekiyordu. Sarsmadan kucağına alarak yatak başlığına yaslamıştı kafasını. "Bebeğim~" sarı saçlarından birkaç minik öpücük kondurduktan sonra beyaz kulağına hafifçe üflemişti.
Kıpırdayan kulakla kıkırdayıp tekrar ettiğinde Felix gözlerini huysuzca aralamıştı. Pati şeklinde elleri gözüne giderken Hyunjin ellerini ayırarak öpmüştü. "Pijamalarını giymeden uyuyamazsın bebeğim" duyduğu mızmızlanma sesi ardından bebek kedi ona sarmıştı kollarını.
Kendi ellerini onun beline yerleştirmişti. "Pembe olan?" Birden gözleri fal taşı gibi açılarak dik kulaklarla ona bakmaya başlamıştı.
"Hıhı! Pisama!" Pijamaları eline aldığında kulağına götürmüştü. Birkaç mırıldanma sesi çıkardıktan sonra merakla ona bakan bebeğe dönmüştü.
"Pijama banyo yapmadan giyemez diyor kedicik, ne yapacağız?"
Felix suratı düşmüş şekilde Hyunjinin gözlerine bakıyordu. "Bence bu pijama için değer, hem Bbokari'de seninle gelebileceğini söylüyor."
İyice çocuklaşmıştı. Geldiğinden beri ona banyo yaptırmaya çalışıyordu. Asıl amaç Felixin ona güvendiğini görmek istemekti. Yine başarısız olmuştu.
"Oluy"
Hyunjin yüzündeki tebessümle kucağındaki bebekle kalkıp banyoya ilerlemişti, elinde Bbokari vardı. Bu plastik olandı. Çıkınca giyeceği bornozu çıkarıp emziği kenara koymuştu. Aldıkları Dalin şampuanı alıp şimdilik kenara bırakmıştı.
Felix oldukça gergindi, ama yinede uykulu olduğu belliydi. Üstündeki mini sweati çıkarıp saçlarını karıştırmıştı. Üst vücudundaki birkaç yarayı görmek onun için normaldi. Titreyen bedeni sardı. "Bana güveniyor musun Felix?"
"Güveyiyoyum"
" O zaman bana inan. Söz sana hiçbir zaman zarar vermeyeceğim" birkaç saniye göz temasında kaldıktan sonra Felix ellerini onun omzuna koymuştu. Hyunjin aldığı onayla altını çıkarmıştı. Bembeyaz bacaklardaki büyük morluklara bakmamaya çalışarak kol atlarından kaldırıp küvete sokmuştu.
İlk önce banyo yapıp daha sonra vakit geçirebilirdi, kirliydi. "Ama..sen" Hyunjin uzatmadı, bebek tek başına çıplak olmak istemiyordu demek ki. Altındaki şorta dokunmadan üstünü çıkardı. Şimdi daha rahattı.
Bebek kediyi kucağına oturtarak ılık suyla saçlarını ıslatmıştı. Kulaklarına dikkat ediyordu. Şimdi ıslanmış bi civcive benziyordu. Sudan hoşlanmadığını belirtir tepkiler veriyordu, huysuzdu.
Şampuanı kafasına güzelce yedirmişti masaj yaparak. Minik mırıldanmalar mayıştığını gösteriyordu. Vücut temizliğinide bitirmişti. Hayatında ilk defa bu kadar mutlu günler yaşadığını o an burnunun ucuna koyulan köpükle hissetmişti.
Duruladıktan sonra suyu yeniden doldurup içeri banyo bombasıda atmıştılar, Mordu. Felix belkide bunu morlukların görünmemesi için istemişti. Yarım saat civarı oyalandıktan sonra çıkmışlardı.
Etrafa boş bakışlar atan Felixi bebek sarısı bornozuna sarmıştı. Bbokari'li emziği dudaklara verip saçlarını kurulamıştı. Cihaz sessizdi bu yüzden aşırı tepki vermemişti Felix.
Sadece arada kulağı kıpırdanıyordu. Kapalı gözlerin üstünden öpmüştü. Kuyruğunu ayrı kurutmalı mıydı emin değildi bu yüzden bu seferlik sadece öyle bıraktı. Zaten bornoz kurutmuştu. Dalin parfümünden sıkıp dişlerini fırçalamıştı.
Şimdi dahada önemli bi konu vardı karşısında..
bez.
--
hiçbir zaman?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
