"ATLAS"
En sonunda Yuta-san'ın evine geldiğimiz gibi bay yaki arabayı gecenin burada bıraktığı arabasının arkasına park ettiği gibi arabadan indi. Onu takip edip bende indiğimde kısa zamanda evin kapısını çalmıştı. Kapıyı Bay Takashi açtığında bay yaki gecenin nasıl olduğunu sorunca Takashi de "içeriye girin" dediğinde ikimiz için kapıdan çekilmişti. İçeriye girdiğimizde Jeon ve tanımadığım biri vardı. Ben sessizce bir köşede beklerken Bay Yaki "geceyi görmeden neler olduğunu anlatmayacağım. Nerede o?" dediğinde Jeon "Yaki sakin ol ve otur lütfen" dediğinde bay yaki sesini yükselterek aynı şeyleri tekrar edince jeon bu sefer beni sarsan bir şey söyledi "gece iki yerinden vuruldu." dediğinde takashi devam etti "kolunu es geçmiş ama karnında kurşun hala duruyordu. Kan kaybından ziyade çok ağrısı vardı arasa belli etmemek için bir şey dememiş. Birkaç saat araba kullandığı için de ağrısı fazlaydı. Buraya getirdikten sonra kurşunu çıkardım yukarıda uyuyor şimdi." diye bitirince yere çöküp ağlamamak için uğraş vermeye başladım. Yaki ise merdivenlere yöneldiğinde jeon ve adının aras olduğunu öğrendiğim kişi onu durdurmuştu. Takashi ise bana uzandığında yaki "gecenin sarılması gerek ona" dediğinde jeon "tamam ben çağırırım" dediğinde yaki "bekle bir şey söylemem lazım." dediğinde herkes onu onaylamıştı. Yaki de "yong geceye evlenme teklifi etmiş. Gece de kabul edince yong bu gün ateş beye söylemiş bu durumu. Ateş bey ise geri dönmeleri ve düğün hazırlıklarıyla uğraşmaları gerektiğini söylemiş. Haberiniz olsun. Yukarı çıktığında bunu da söyle ona" dediğinde geceden hıncını almış oldu. Aras ise bakışlarını sertleştirip yakiye atıldığında kulaklarımı tıkadım. Takashi ise arası sakinleştirmeye çalışıyordu. Jeon yukarı çıktıktan birkaç dakika sonra geri geldiğinde aras hala bay yakiye vurmaya çalışıyordu. Bu sefer onu tutan jeon olurken salonun kapısında geceyi görmem ile bana doğru yürümesi de bir oldu. Bana sarıldığı gibi ona "seni kaybettim sandım" dedikten sonra tutamadım gözyaşlarımı, gece ise " beni kaybetmeyeceksin" dediğinde annemi bulmuştum. Küçük bir çocuğa yani özüme döndüğümde yuta sırtımda elini gezdirdiği saniyede yuta'ya baktım daha sonra izin almak için anneme (geceye) baktığımda bana gülümsemiş ve beni bırakmıştı. O beni bıraktığı gibi yuta'ya (babama) sarıldım. Benimle tanıştığından beri hep baba gibi davranıyordu. İstemeden onu öyle görmeye başlamıştım. Bir iki kerede ona baba demiştim ama bu onu sadece gülümsetmişti. Yuta geceyi kolundan tutup yanımıza çekince ikisine de hitaben "sizi seviyorum" dememle onlar gülümseyip aynı anda "bizde seni oğlum" dediklerinde bende güldüm. İyi hissettirmişti. Onlar a beni oğulları gibi görüyordu. Evimi bulmuştum sonunda. Yakinin öksürmesi ile onlardan ayrılıp kolumla gözümde ki yaşları silip arasın yanına oturmamla bay yaki anlatmaya başladı.
"Gece"
Ben yerimde rahattım. Yuta'nı kolları beni sararken takashi'nin gözlerinde gurur vardı. Yaki anlatmaya başladığında yutanın göğsüne yaslanmaya başladım. Yaki beni gösterip "onun işaretleri sayesinde burada olduğunu anladım. Ayrıca neden uzaklaştığını da fark ettim." demesi ile ona gülümsedim ama o benim aksime sertti. Devamında "Ateş bey bir şeyler çeviriyor bunun farkındayız. Yong'a dediklerini de göz önünde bulundurarak sanırım gecenin uzaklaşma nedeni evlenmek istememesi." demesiyle söze girdim "aslında yong ile evlenmek istemiyorum ayrıca babam beni yok etmek istiyor" dediğimde yaki "bu yüzden DarkBlue Lotus kulübünü bana devretti, şirketi de yunaya vermesi ile gecenin elinden alacağı iki en büyük gelir kaynağını artık alamaz durumuna geldi. Vava şirketi gecenin üzerine olduğu için onu alamaz. Ayrıca hissesine sahip olduğu birkaç şirket ile konuştuk, gece ile devam etmeye karar verdiler. Yani ateş beyin planlarını suya düşürdük. Birde bazılarınızın bildiği üzere benim evimde sergilemekte olduğum tabloya bir miktar para verdik. Yani o da yatırım içindi. Gece hala güçlü. Cengiz beyin şirketinin tek varisi de atlas olduğuna göre ve bir kısım hissesi geceye ait olduğunu da söylemek isterim. Ateş bey geceyi yok edemeyecek onun bildiklerinin aksine gece ondan daha güçlü oldu." dediğinde takashi söze girdi "benim ve yuta'nın bildiği bir şey var" dediğinde bu sefer onu dinlemeye başladık "Japonya da bulunan birkaç kişi geceyi destekliyor. Uzay bunu gece için yaptı. Sana" dedi beni göstererek "yaptıkları yüzünden bir özür niyetinde sana iki şirket ve yeraltından dört büyük mafya ayarladı. Sadece seni bekliyorlar. Onlarla tanıştığın anda her şeyi önüne serecekler. Eskisinden de güçlü olmanı istedi. Cizel'i de sana emanet etti." diye bitirdiğinde yaki saçlarını karıştırıp "plan basit. Mina'yı şirket başına geçirirken bir basın toplantısı yapılacak. İşin garibi basın oraya bir de gece için geliyor çünkü gece hakkında merak edilen daha fazla şey var. Bu nedenle o basın toplantısında gece ateş beyi iş hayatından silecek olan bir konuşma yapacak." dediğinde bir şeyi düzeltmek için söze girdim "bir değişiklik yapacağız. Arslan Holdingin tüm hisselerini Mina alacağı için o basın toplantısında daha çok göz ününde mina olacak. Ama biz başka bir basın toplantısı düzenleyeceğiz." dediğimde yaki sözümü kesip "bunu nasıl yapacaksın" dediğinde şeytani bir sırıtma ile "o toplantıda birisi illa beni soracak bende hakkımda ki her şeyi anlatacağımı ama bunu başka bir toplantıda yapacağımı söyleyeceğim. Böylece mina ona ihanet etmediğimi anlayacak ve benim yanımda duracak." dediğimde takashi "yani mina'yı da bu sayede kendi tarafına çekip ateş beyi içten yok edeceksin" dediğinde "Arslan Holding de bana ait olacak çünkü mina bana şirketi istemediğini ve hisselerin hepsini aldığında bana geri vereceğini böylece o holdingin tek sahibinin benim olacağını söyledi tek şartı da ona ihanet etmemem." dememle yaki ve takashi gülmüş "bu yüzden o basın toplantısının göz bebeği mina olacak" dediklerinde bende gülmüştüm. Aras ve jeon ise "bunu ne zamandır planlıyorsunuz?" dediklerinde üçümüzde "bir kaç yıldır" diye cevap verdik. Birkaç saat geçmişti bu konuşmanın üzeriden. Aras hala benden bir cevap beklerken yuta "bence artık anlatma vakti geldi" dediğinde takashi "senin de" dediğinde yuta'ya baktım. Gergince takashi'ye bakıyordu. Ona bakmayı sürdürürken "yuta'nın anlatacağı şeyi biliyorum" dediğimde herkes şaşırmıştı. "neyi biliyorsun?" diye sorduklarında yutanın kucağından kalkıp "yankı'yı vurduğunu biliyordum." dediğimde yuta bana bakmayı kesti. Takashi ise şaşırarak "ne zamandan beri ve kim söyledi" dediğinde sakince "en başından beri biliyordum. Kimse söylemedi yuta belli ediyordu zaten. Ayrıca vurulduğu gün ben oradaydım hatırlıyorsanız" dediğimde herkes şaşkınca duruyordu. Yuta bana kırgın bir şekilde bakarken "yani en başından beri biliyordun ve buna rağmen benimle mi olmak istiyorsun? Ruhunu elinden almış biri ile mi yani?" dediğinde "ruhumu elimden alan sen değilsin ki..." ona bakıp baştan aşağıya kendimi gösterdim ve devam ettim "benim ruhum hiç olmadı. 21 yaşımda ismimi değiştirdiğimde kimse anlamadı. Neden gece yaptım biliyor musun?" diye sorduğumda başını hayır anlamında salladığında gülümseyerek "siyahın gökkuşağına ihtiyacı yoktur. Tüm gece ona aitken ne işi olur ki diğer renklerin yanında. Siyahı ruhumun yerine koyduğumda hatta hayatımı ona adadığım da başıma gelecekleri biliyordum. Yeraltında bir şeyler yapabilmek oraya ait olabilmek için yapmadığım şey kalmadı. Ateş bey benimle iş yapmak istediğinde kabul etmemin tek nedeni mafya olmasıydı. Gözüm hiçbir zaman korkmadı. Ait olduğum yeri bulmuşken bırakmaya da niyetim yok." diye bitirdiğimde aras "şimdi anladım. Annem senden ne zaman bahsetse cehennemin kraliçesi der. Ona bir kere sordum, neden senden bu şekilde bahsediyor diye. Bu sanırım büyük babanın öldüğü gündü." bana bakıp devam etti "o gün bana senin bir cehennem yarattığını söyledi. Çocukken de öyleydi o. Nerede kavga var bil ki gece oradadır derdi." güldü sonra bende gülümsedim ve "annem beni tanıyor" dediğimde üzgün bir şekilde "seni tanıyor ama senden özür de diliyor" dediğinde ona fırsat vermeden ben devam ettim "benden özür diliyor çünkü sevgi duygusunu bana öğretemedi" dediğimde yuta takashi'ye bakınca devam ettim "ama aşkı öğretti." dediğimde yuta'nın bana bakması bir oldu. Ona hitaben "bakma bana öyle sevmeyi bilmesem de öğreniyorum." Hepsini göstererek "sizin sayenizde hem de" dememle hepsi ayağa kalkınca korkarak "bana sarılmayın" dediğim anda hepsi gülümsemiş ve bana sarılmıştı. Aile kan bağıyla olmaz, ben bunu öğrenmiştim.
