Saygısız

6.3K 125 20
                                    


Gözlerimi açtığımda bugün günümün enerjik geçeceği hissine kapıldım. Yerimden kalkıp gerildim. Tuvalete girip rutin işlemlerimi hallettikten sonra çıktım. Televizyondan Dilan Polat'ın Enercii şarkısını açıp giyinme odama ilerledim. Uzun kollu, uzun dar bir elbise ve üstüne örgü crop ayakkabı olarak ta beyaz sporlarımı giydim.

 Uzun kollu, uzun dar bir elbise ve üstüne örgü crop ayakkabı olarak ta beyaz sporlarımı giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Makyaj masama oturup saçlarımı tarayıp dalgalandırdım. Kirpiklerime rimelimi geçip şimşek şeklinde eyeliner çektim. Dudaklarımın hatları belirgin olsun diye kalemle geçip dağıttım. Üstünden de kırmızı rujumla geçince hazır olduğuma kanaat getirdim.

Biraz odamı toparladıktan sonra aşağıya indim. İnmemle Kuzey bana dönmüş bir daha gözlerini çekmemişti. Utancımdan başımı yere eğip yerime ilerledim. Yağmur kulağıma "Ne bu güzellik?" diyince gülümseyip aynı şekilde bende kulağına fısıldadım "Senden güzel olmasamda eh işte."

Herkes sofraya oturduktan sonra tabağıma birkaç şey doldurup yemeye başladım. "Saygısız! Daha kocan başlamadı yemeye!" Babaanne konuşunca kime dediğine bakmak için kafamı kaldırdığımda bana dediğini anladım. Çünkü herkes bana bakıyordu. Ağzımdakileri yutup çatalı bıraktım.

Kuzey derin nefes aldı ve sert sesle "Babaanne o iki canlı, bırak yesin rahat rahat!" diyince babaanne bana bakıp tiksinircesine baktı. Neydi bu kadının benle alıp veremediği?

Gözlerimi Kuzey'e çevirdiğimde yemeye başlamıştı çoktan. Herkesin yemesini bekledim sonra da kendim yemeye başlayacakken iştahımın kaçtığını fark edip ayağa kalktım. Gülümseyerek "Afiyet olsun." diyip bahçeye çıktım. Dolan gözlerime engel olamayıp bahçedeki koltukların birine oturup bacak üstüne bacak attım. Elinde tabakla buraya gelen Elis girdi görüş açıma. Yanıma gelip tabağı kucağıma bıraktı. "İyi kadındır ama çok çektirir." Dedi gülümseyerek. Tabağı alıp ona ızattım. "Sen git ye iştahım yok. Hem dün beş çiğköfte gömmüştüm." Kafasını 'Sen bilirsin.' anlamında salladı ve omuzlarını kaldırıp bıraktı. Elimdeki tabağı alıp hızlı adımlarla eve girdi.

Gözlerimi gökyüzüne doğru çevirdim. Işıl ışıldı,benim aksine...

Sıkılıp içeriye girdim. Boş olan bir yerde oturmuş babaannenin bana olan bakışlarını görmezden geliyordum. Birkaç kez telefonum titrediğinde açıp gelen mesajlara baktım. Yanıma Kuzey olduğu için onunda dikkatini çekmişti.

Kamel'in Haremi

Alperen: Kamel aşiktoşkums
Alperen: Müsaitsen Mardindeyiz sana gelmek istiyoruz
Alperen: Aşkitoşkums
Kamel: Aşkitoşkums ne lan
Kamel: Kuzey'e sorayım bi durun
Ela: Ay bana gına geliyor
Ela: Kamelim aşkım aşk bahçem
Ela: Böceğim bebeğim
Ela: Kaç amk o evden gına geldi bana he
Melis: Ela haklı beyler dağılın
Akın: +1
Akın: Kanka evet ya hacı neymiş bu töre aşkı insanlarda amk
Kaan: Ne oluyor ben ne güzel uyuyordum
Melis: Uyu sen uyu
Kaan: Damam
Alperen: Kamel sen sor Kuzey eniştişkoma


Kuzey'e döndüğümde başını sağa-sola salladı. Kulağına "Niye?" diye fısıldadım. Oda aynı şekilde "Keyfim böyle istiyor." diyince önüme dönüp ellerimi önümde birleştirdim. İstanbula gidecektik onu da ertelemişti piç. Şimdi de çıkmama izin vermiyordu göt lalesi. Kulağıma tekrar eğilip "Üf! Tamam çık." hızla ayağa kalkıp bahçeye çıktım.

Kamel'in Haremi

Kamel: İstikamet nereye hacılar
Alperen: İŞTE BU BE
Alperen: #YaşasınKuzeyEnişte
Kamel: Gerizekalı
Ela: Konum at bebeğim alalım seni
Kamel: *Konum*
Kamel: Hadi bekliyorum


Kapıda Alperenleri beklerken Kuzeyde benle birlikte bekliyordu. En sonunda siyah araba yaklaşmaya başladığında gülümseyip arabayı süren Akın'a el salladım. Oda bana el sallayınca gülümseyip ellerimi birbirine çırptım. Kuzey'e baktığımda gülümseyerek bana bakıyordu. "Bende mi gelsem acaba?" Omuzlarımı silkip önümüzde duran arabaya doğru ilerledim. Kapı açılınca içerden Alperen ve Kaan çıkmıştı. Onlar çıktıktan sonra hızla içeri girip kızlarla sarılmıştım.

Birkaç dakika sonra arbaay giren Kaan,Alperen ve Kuzey üçlüsüne baktım. Kaşlarımı kaldırıp Kuzey'i işaret ettim. "Oda bizimle geliyor!" Senden nefret ediyorum bakışlarımı gönderdim konuşan Kaan'a. Nefret etmem de öyle diyelim. Kuzey'i yanıma oturttup hepsiyle sıkışık kalmıştık.

Ben Kuzey'e bakamıyorken o arsız bakışlarını ve ellerini kalçalarımda gezdiriyordu bile. En köşede olduğunuz için sohbete dalan Ela,Melis,Kaan,Alperen,Toygar ve Akın bizi fark etmezdi. Edemezlerdi de zaten. Büyük cüsseli bir Kuzey vardı yanımda, benim göründüğüme emin değildim bile.

Bir anlık başımı Kuzey'e çevirdim. Eli kalçalarımdan biraz daha aşağıya gittiğinde gözlerine bakıp başımı sağa-sola salladım. Beni biraz kaldırıp elinin üstüne oturturttu. Kendimi bozmayarak sohbete odaklanmayı bekliyordum ama Kuzey'in eli hareket ettikçe bacak aramdaki sıvı artıyordu. Orta parmağıyla deliğime baskı uyguladığında dudaklarımı dudaklarıma bastırıp hızla elini çektim.

Kafamı Kuzey'e çevirdiğimde sırıtarak bakıyordu. Utanarak önüme döndüm. Belimde bir el hissetiğimde Kuzey'in eli olduğunu bildiğim için başımı bile çevirmeye tenezzül etmedim. Sadece kafamı cama yaslayıp arada gruba cevap veriyor hızla geçip giden ağaçları evleri izliyordum.

İlk sıraya düşmüşüz WUAAAAAAASİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM💓💓

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk sıraya düşmüşüz WUAAAAAAA
SİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
💓💓

Deli Kız (Kuma) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin