Deli Kız (Kuma) +18

Azgın Herif

Kusura bakmayın bu aralar telefonum bozuktu o yüzden hiçbirşey yapamadım.

—

Kuzeyden

Kamel bu dediğime şaşırmış olacak ki kaşları havaya kalkmıştı. "Ne oldu Kamelim? Şaşırma artık." Dedim önüne düşen saçını alıp parmağımla okşarken. Kamel ise kitlenmiş bana bakıyordu. Burnumu elimdeki saçına yaklaştırıp uzun süre kokladım. Sonra da öpüp saçını bıraktım. Gözlerimi gözlerinden dudaklarına götürdüm. Tam yaklaşacağım sırada kapı çalmaya başladı. "Kuzey! Aşkım!" Elisti bu.

Kamel hızla geri çekilirken gözlerimi kapatıp sabır diledin kendimce. "Çalar çalar gider." Diye fısıldayıp Kamel'e yaklaştım. Tekrar geri çekilince sakalımı kaşıdım. "Hasbinallah!" Arkamı dönüp kapının kilidini açtım. Kamel'e bakıp dışarı çıktım.

Karşımda gördüpüm Elisle hızla kapıyı kapattım. "Evet?" Dedim tek kaşımı kaldırarak. Ellerini gömleğimin yakalarına götürüp düzeltmeye başladı. "Ülkü beni ona çağırıyor! Ardayla arası bozulmuş, yanına gidebilir miyim?" Elis'in yüzünü inceleyip başımı salladım. Ellerini hızla çekip yanağıma bir öpücük bıraktı. Ceketini de giyip kapıdan çıktı.

Banyo kapısı açıldığında hızla yanağımı sildim. Arkamı döndüğümde bir çift gözle karşılaştım.

İşte bu gözler benim ölüm fermanımdı!

"Kuzey! Aşkım!" Dedi ince bir sesle Elis'i taklit ederek Kamel. Kıkırdayıp bir elimi duvara yasladım. Bedenimi Kamel'e doğru eğip dudaklarına baktım. "Ne o? Sen beni mi kıskandın?" Ellerini önünde birleştirip kapıya yaslandı. "Seni mi kıskanacağım?! Şu oros-" Tam birşey diyecekken yarıda kalıp öksürmüştü. "Şu Elis sinirlerime giriyor!"

Sırıtıp yüzüne baktım. "Az önce öyle demiyordun ama, 'Seni Seviyorum' diyen kimdi Kamel hanım." Kızaran yanaklarına kıkırdayınca gözlerini devirdi. "Sığır! Öküz! Kaşar!" Dedi kendi kendine. "Hop! Hop, sen bana mı diyorsun onları?" Ellerini iki yana açıp "Bak nasıl anladın? Mal mal olduğunu her zaman kabul eder sende kabul ettin işte?" dedi. Kaşımı kaldırıp yüzüne baktım. "Belki sana demedim ama üstüne alındın. Öyle olduğuna göre üstüne alındın."

Karşısında dikleşip yüzüne baktım. "Sen şimdi bana mal mı diyorsun?" Elini ağzına atıp güldü. "Hayır tam söylemiyorsun! Mal,öküz,sığır,kaşar diyorum!" Dediğinde hızla iki elimi beline atıp misafir odasına soktum. Kamel'in bedenini kapıya yaslayıp kendimi ona bastırdım. "Hatun! Kaşınma kaşırım!" Dedim başımı başına bastırırken.

Bir anda dikleşip oda başını bastırmaya başladı. "Gel bakalım görelim kim kimi kaşıyor!" İki bacağından tutup kucağıma aldım. Ellerimi kalçasına götürüp kapıya yasladım. "Çürüdü! Artık çürüdü! Azgın herif!" Diyince ağzımdan bir kahkaha patladı. "Azgın herif mi?" Başını aşağı-yukarı sallayınca anlına bir öpücük bıraktım. "Seviyorum kız seni!" Ben gülerken o "Çekil be azgın!" diyip kucağımdan indi.

"Seviyorum,doyamıyorum ne yapayım? Aşığım aşık! Ölüyorum aşkından anlasana be kızım!"

Yanına gidip ellerimi beline atıp sarıldım. Onunda sarılmasını beklerken elini bile kıpırdatmadı. İnanmıyordu kesin bana! "Sende sarılsana!" Dediğimde ellerini yavaş yavaş kaldırıp boynuma sarıldı. "Uyukum var. Uyumak istiyorum."

Geri çekilip saçlarını kulaklarının arkasına attım. "Odana götüreyim seni orada uyu birtanem." Dedim ve sonrada kucağıma alıp odadan çıktım. "Kuzey ben yürüyebiliyorum!" Dese de ben Kamel'i dinlemeyip odasına götürdüm. Kapıyı ayakla kapatıp yatağının başına geldim. Bir anda yatağa bırakınca ufak bir çığlık çıktı ağzından. "Öküz herif öyle bırakılır mı?!" Dese de umursamadım. Giyinme odasına gidip pijama takımını aldım. Tekrar geri döndüğümde klimayı da açmayı ihmal etmemiştim.

Klimanın kumandasını koltuğa fırlatıp Kamel'in yanına gittim. "Bebeğim al pijamaların." Dedim elimdekileri uzatarak. Elimdekileri alıp yüzüme baktı. Bense gömleğimi ve kemerimi çıkarmış yatağa uzandım. "Ee?" Dedi Kamel. Kaşımı kaldırıp yüzüne baktım. "Çıksana giyinicem!" Başımı sağa-sola sallayıp arkamı döndüm. Oflayıp ayağa kalkınca boydan aynadan Kamel'e baktım. Soyunmaya başladığında etrafına baktı bir anda. Aynadan baktığımı görünce hızla pijamaları alıp giyinme odasına kaçtı.

Ben gülerken o ise bir yandan küfür ediyor bir yandan da giyiniyordu. Şort pijama takımıyla içeri girip yatağa atladı. "Hadi kalk Kuzey efendi işe git!" Onu umursamayıp ayaklarımı bacak üstüne bacak atıp televizyonu açtım. "İzinliyim." Diyince gülmeye başladı. "Şirket senin!" Gözlerimi televizyondan ayırmayıp konuştum. "Kendime izin veriyorum işte bende."

Alkışlayıp uzandı. "Aferin zeki şey seni." Üstünü örtüp gözlerini kapattı. Yanına yaklaşıp elimi göğsüne attım. Hemen gözlerini açıp eliyle elime vurdu. "Azgın herif rahat dur!" Diyip aramıza bir yastık koydu. Yine uzanıp gözlerini kapattı.

Birkaç dakika bekledikten sonra tekrar yaklaştım. Bu sefer elimi kalçasına atıp sıktım. Bir anda çıkan inlemeyle sırıttım...

—