Deli Kız (Kuma) +18

Canım Sıkılıyor

—

Kuzeyden

Kamel huzursuzlanmaya başlayınca gözlerimi ona çevirdim. Kucağımda bana dönünce yüzüne baktım. Başını boynuma yaslayıp nefesini verince titrek bir nefes çıkmıştı benden. "Kamel, doğrul güzelim hadi." Beni umursamadı. Bir süre öyle durup doğruldu. "Canım sıkılıyor!" Dedi mızmızlanırken. Saçını kulağının arkasına götürdüm. Dudaklarımı bastırdım yanağına. Kokusunu da içime çektikten sonra geri çekilip gözlerine baktım.

"Ne yapalım?" Ayağa kalkmıştı. Elimi tutup birkaç kez çekiştirdi. Bende kalkınca elimden tutup yürütmeye başladı. "Nereye?" Dedim arkasından giderek. "Sana makyaj yapıcaz!" Dedi filmlerdeki cadılar gibi 'Hihihi!' kahkahası atarak. Elimi çekmeye çalışırken iki eliyle tutmuştu. "Hayır lan! BIRAK BENİ!" Diyip ellerimi çekmeye çalıştım. Bir anda yere çöküp elleri ve bacaklarıyla bacağıma yapıştı. Ayağımı kaldırınca kuala gibi tutunan Kamel'e döndüm. "Bak taşşaklarına vururum! BIRAKSANA!" Diyince ayağımı hızla yere atıp ellerimi erkekliğine götürdüm.

"O bize lazım!" Dedim bacağımı çekmeye çalışırken. "Ya Kuzey miniminiminnacık bir makyaj ya." Dedi gözlerini büyütüp dudaklarını büzerek. Ben kıyamam ki buna! Başımı geriye yaslayıp derin bir 'Of!' çektim. Ayağa kalkıp yanağımdan öptü. Tekrar elimden tutup odasına soktu. Makyaj masasına oturturup saçlarımın makyajlı olmaması için tokasını taktı. Ellerini çırpıp eline ten renginde olan bir sprey aldı.

İlk önce eline sıktı sonrada bir pamukla yüzüme sürdü. O sürerken Blok3'ün şarkısından bir parça söylemeye başladım.

"Eğer ben seni affetsem
Geceler seni affetmez
Gözyaşlarım affetmez
Gururum affetmez
Sen gezip eğlenirken
Seni bekleyen o çocuk affetmez!"

Sırıtıp fırçayı bıraktı. Eline parlak delikler içinde renk renk tozlar olan bir kutuyu oldu. Açıp ince bir fırçayla tozlara bastırdı. Kutuya vurdu fırçayı birkaç kez. Fırçayı gözlerime yaklaştırdığında gözlerimi kapattım. Birkaç dakika kapalı tuttum gözlerimi. Fırçayı çekince gözlerimi açtım. "Ya Kamel nasıl çıkacak şimdi bunlar?!" Dedim aynaya bakarak. Yüzümi ona doğru çevirtip Blush yazan bir kutuyu aldı. "Duş alırsın!" Diyip başka bir fırçayla pembe şeyi yanaklarım sürmüştü.

"Uf! Kuzey erkek olsam aşık olurdum be!" Diyince kaşlarımı çattım. "Tamam be sustum." Nude renklerinde kırmızı bir ruj almıştı. İlk önce siyah bir kalemle geçmiş sonra ruju sürmüştü dudaklarıma. "Bitti!" Dedi heyecanlı bir şekilde. Elindekileri yerlerine koyup bana döndü. Ayağa kalkıp aynaya baktım. "Bu ne lan?! Biri görse elaleme ne diyeceğiz?" Uflayıp gözlerini devirdi. Makyaj masasıyla arama alıp dudaklarına baktım. "Bu ruj dudaklarına bulaşsın mı?" Elimin altından çıkıp öksürdü. "Hadi duşa gir!"

"Sen yıka!" Gözlerini açıp baktı. "Pardon?" Dedi garipseyerek. "Sen yaptın sen yıka!" Diyince gülüp "Komik şakaydı!" demişti. Sırıtıp banyoya geçtim. Kapıyı sonuna kadar açıp tişörtü çıkarttım. "Bana kıyafet hazırlar mısın?" 'Hmhm!' nidası geldiğinde pantolonumuda soyup aynadan kendime baktım. Gülüp sabunla birkaç kez yıkadım. Kamel gözlerini kapatarak kıyafetleri getirince güldüm. Ellerimi durulayıp kıyafeti uzattığı eli tutup kendime çektim.

"Gördün zaten niye kapatıyorsun?" Dedim ellerimi belinde birleştirerek. "Kuzey bıraksana!" Dedi çocuk gibi. Boynundan öpüp kıyafetleri musluğun yanına bıraktım. Kamel hızla dışarı çıkarken bende kabine girdim.

—

Kamelden

Tuvaletten hoplaya zıplaya çıkıp aşağıya indim. Aklıma gelen kıpkırmızı çilekle adımlarım geri geri gitmeye başlamıştı. Tekrar odaya girip tuvaletin kapısının önünde durdum. "Kuzey!" İçeriden ses gelmeyince daha yüksek sesle "Kuzey!" dedim. Su sesi kesilince konuşmaya devam ettim. "Çilek çekiyor canım!" Gülme sesi gelince dudaklarımı ısırdım. "Bekle bir dakika." Diyince duvara yaslanıp ellerimi birleştirdim.

Birkaç dakika bekleyince tuvaletten tişörtünü giyen Kuzey çıkmıştı. Elimden tutup ilk yatağa oturmuş benide kucağına oturtmuştu. "Ne istiyor canın söyle şimdi." Yutkunup konuştum. "Çilek!" derin nefes alıp-vermişti. "Yavrum nereden bulayım şimdi çileği ben?" Bu sefer ağlamaklı bir sesle konuştum. "Canımız istiyor ben ne yapayım?!" Yanağımdan ve karnımdan öpüp gülümsedi. Beni kucağından indirip ayağa kalktı.

Makyaj masasına gidip telefonunu aldı. Birkaç tuşlama sesinden sonra kulağına götürdü. "Hasan bana çilek bulsana." Karşıdan gelen sesle kaşları çatılmıştı. "Bul Hasan! Bul biryerden!" Diyip karşı tarafın konuşmasına izin vermeyip telefonu kapatmıştı. Telefonu eşofmanın cebine sokmuş yanıma gelmişti. "Bak geliyor çileğin." Dediğinde heyecanla ellerimi çırpmıştım. Gülüp saçlarıma öpücük bırakmıştı.

"Saçını kuruturalım!" Dedim ve elinden tutup makyaj masama oturtmuştum. Elime saç kurutma makinesini aldım. Prize sokup çalıştıdım. Makineyi Kuzey'in saçlarına çevirmiş ellerimle saçlarını tarıyordum. Makineyi birkaç kez daha sakladıktan sonra kapattım. Yerine koyup Kuzey'in saçlarını karıştırdım. İşaret parmağıyla yanağına vurunca gülüp yanağından öptüm.

Diğer yanağına da yapınca diğer yanağını da öptüm. "Oh! Mis!" Diyince gülümsedim. Ayağa kalkınca ne yaptığına baktım. Kumandayı alıp televizyonu açtı. Yatağa atlayıp yanını işaret etti. Bende onun gibi yatağa atladım. Üstümüzü örtüp beyaz kumandayla klimayı açtı. Bir elini omuzuma atmış diğer eliyle de kumandayla film değiştiriyordu. En sonunda bir filmi açtığında iki elimi de tutup beline ve karnına atmıştı.

Üstümü iyice örtmüş eliyle belimi sarmalamıştı. Yanağıma birkaç öpücük bırakmış başını filme çevirmişti. Bende zorlamayıp başımı göğsüne yaslamış filmi izlemeye başlamıştım.

—

YEYEYEYYEYEEY

DK halkı nerelerdesiniz?
Nasılsınız?
Yılbaşı hazırlıkları tamam midur?

Neyse konuya gelelim! ÖHMHM!

Bir discord sunucusu açalım mı? Bana yardım etmek isteyen dmden ulaşsın.

Öpüldünüz lan 😍🤭

Bai💗💗