Özür dilerim çok geciktim...
💗💗—
Gözlerimi açtığımda Kuzeyle sarmaş dolaş bir şekildeydik. Alnına bir öpücük bırakıp doğruldum. Elimi iki yana açıp gerildim. Bugün Elalarda notları alıp çalışmam gerekiyordu. Zaten tatilde çok yaklaştı. Diğer yarı yılda herşeyi tam takır tamamlamam gerekiyor.Telefonumu aldım komidinden. WhatsApp'dan Elaya ödevleri ve notları göndermesini söyledim. Telefonu komidine bırakıp Kuzeye baktığımda uyanmış başını bir eline yaslamış bir şekilde bana bakıyordu. Gülümseyince gözlerimi kaçırdım. Elini belime atıp kendisine çekti. Alnıma uzun bir öpücük bırakıp şen bir sesle "Günaydın!" demişti.
Dudaklarımı yalayıp "Günaydın!" diyince oda doğrulmuş karnımı okşuyordu. "Nasılmış benim canparem?" Dedi karnımı açıp öperek. Ellerimi saçlarına daldırdım. "İyi de akşam olunca pek iyi olamaz gibi." Kuzey karnıma defalarca öpücük bıraktıktan sonra bakışlarını bana çevirmişti. "Çünkü bugün tüm ödevlerimi bitirip öğretmenlere götürmek zorundayım." Başını karnımdan çekip yüzüme yaklaştı. Yanağımı öpüp kokladı bir süre.
"Bu çocuk hemen doğsun elimden kurtuluşun yok bil bunu!" Dedi yanağımdan boynuma kadar öpücük bırakırken. Yutkunup utançla başımı eğdim. "Eve ne zaman döneceğiz peki?" Diye sorunca yüzüme baktı. "Sen ne zaman istersen balım."
Balım mı!
Ay şapşik şey seni!
Dudaklarımı birbirine bastırıp gülümsedim. Kıkırdama sesi duyunca dirseğimle karnına vurdum. "Balım! Hayatım! Yavrum!" Diyip beni geriye atmıştı. Bacak arama geçip ellerimi tutmuş yatağa bastırmıştı. Boynuma eğilirken göz temasını kesmemişti. Boynuma birkaç öpücük bırakırken hormonlar yüzünden bacak aram çoktan ıslanmaya başlamıştı bile.
"Kuzey dur!"
Dur be adam!
Canım sen çekiyor!
"Duramam!" Diyip dişlerini geçirdi boynuma. Dişlerimi birbirine bastırıp inledim. Ellerimi hızla çekip göğsünden ittim. Yan tarafa düşerken hızla ayağa kalktım. "Kaç bakalım daha nereye kadar kaçabileceksin?!" Dedi gülerek. Hızlı adımlarla banyoya gidip aynanın karşısına geçtim.
Yanaklarıma hafif tokatlar vurarak "Kendine gel amınakoyim!" diyordum. Derin nefes alıp banyodaki işlerimi hallettim. Dışarı çıktığımda Kuzey gömleğini giyiyordu. Arkamo dönüp tekrar banyoya girecekken elimin çekilmesiyle sert bir yere çarptın. Kuzey'in bedeniydi bu. Başımı kaldırıp yüzüne baktım.
"Sanki görmedin bebeğim." Diyip saçlarıma uzun bir öpücük bıraktı. "Öp öp doyamıyorum!" Diyip bacaklarımdan tutmuştu. Düşmemek için ayaklarımı belince sardım. Sarar sarmaz duvara yaslayıp baçını boynuma gömmüş derin derin nefesler alıyordu. "Niye bu kadar güzel kokuyorsun anlamıyorum?!" Dedi sert sesle. Tenime değen dudakları ile başımı geriye yasladım. Derimi dişlerinin arasına alıp birkaç kez çekiştirdi.
Elimle hafifçe vurdum omuzuna. "Bırak Kuzey!" Birkaç şey fısıldayıp bu sefer diğer boynuma geçti. Öpücükleri beni bulutların üzerine çıkarırken bacaklarımı çekip omuzuna tutunarak yere indim. Kolunun altından kurtulup dolabımdan eşofmanlarımı aldım. Hızla banyoya geçip giyindim üstümü. Saçlarımı da tarayıp spreyle sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Kapı açılınca gözlerim kapıya kaydı. Kuzeydi üstünü giyinmişti. Hızla kapıya ilerleyip çıkacakken kolumdan tutup karşısına çekmişti. Elini çeneme atıp konuştu. "Unutma ki sen benimsin! Nereye gidersen git evelallah bana yarın öbürgün birşey olur da başkasıyla evlenirsen unutma sen benimsin! Her zerrenle tün uç noktalarınla, sen benimsin..."
Gözlerimizi birbirinden ayırmayarak bakıştık bir süre. Yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başlayınca gözlerimi kapattım. Dudaklarıma değen dudaklarıyla gözlerimi açtım. Dudakları oynamaya başlayınca bende kendimi bırakıp karşılık vermeye başladım. Bir elini belime atıp tezgaha yaslatmıştı.
Neydi bu tuvaletlerin bizden çektiği?
Bir elini yanağına bir elimi boynuna attım. Alt dudağını dişlerimin arasına alıp çekiştirdim. Üst dudağına da aynı şeyi yapacakken izin vermeyip dudağımı ısırdı. İki bacağımdan tutup tezgaha oturttu. Bacak arama geçmek isteyince bacaklarımı kapattım. Ellerini bacaklarımın ortasına atıp açmaya çalıştı.
Hızla dudaklarından çekildim. Nefesimi düzenleyip tezgahtan indim. "Kuzey olmaz." Ellerimi tutup arkada birleştirdi. Boynuma birkaç öpücük daha bıraktı. "Kuzey yeter!" Bir anda boynumdan çekilip konuştu. "Yetmez kızım yetmez!" Diyince kaşlarımı çattım. "Sömürdün be sömürdün!" Göğsünden itip odaya koştum. Komidindeki çekmeceden bir çorap alıp giydim. Siyah airlerimi de giyip makyaj masama geçtim.
Klasik makyajımı tazeledim. Rimel,eyeliner ve kırmızı ruj üçü bir arada. Ben malzemeleri yerlerine yerleştirmiş ayağa kalkarken banyodan Kuzey çıktı. Sırıtarak göz kırptı. "Hadi yavrum aşağı inelim." Elimden tutup aşağıya indirmeye başladı. Yemek masasına gediğimizde iki kişilik bir tabak olduğunu ve bir kağıt olduğunu gördük. Kağıdı alıp okumaya başladım.
"Arsa kavgaları yüzünden Ankara'ya gitmemiz gerekti. Birde baban ağalığı ağabeylerinden birine vereck ya diğer akrabalar tartışıyor onu halledecek. Bunlar seni de ilgilendirir biliyoruz ama boşuna kafanı yormak istemedik. Güzel vakitler geçirin...
Annen Yasemin"
Kağıdı masaya bırakıp sandalyeye oturdum. Kuzeyde oturunca yemeği yemeye başladım. Bakışlarımı Kuzey'e çevirince kahvesini içip bana bakıyordu. "Niye yemiyorsun?" Dedim ağzımı elimle kapatarak. Kuzey fincanı tabağa bırakıp omuz silkti. "Tokum ben." Ayağa kalkıp ekmeğe peynir ve baş sürdüm. Ekmeği ikiye katlayıp yere dökülmemesi için altına elimi koyup Kuzey'in ağzına götürdüm.
"Hadi birazcık ye olmaz böyle." Başını geri çekince ekmeği daha çok yaklaştırdım. Bir bana bir ekmeğe baktı. Ağzını açınca ekmeği soktum. Ekmeği alıp dişleriyle kopardı. Yerime geçip kendi kahvaltımı etmeye başladım.
Gözüme çarpan kruvasan'ı alıp hızla yemeye başladım. Kıkırdama sesi gelince gözlerimi Kuzey'e çevirdim. Kaşlarımı çatıp yanaklarım şişkin şişkin kruvasanı yedim. Yanağımdan makas alıp fincanındaki kahveyi bitirdi. "İşe mi gideceksin şimdi?" Dediğimde dudaklarını yalayıp konuştu. "Hayır. Madem annenler yok bende seni yalnız bırakamam." Gülümseyip önüme döndüm.
Ayağa kalkınca ona baktım. Önümde diz çöküp sandalyemi tutarak ona çevirdi. Ellerimi önümde birleştirip iki eliyle tuttu. "Sana bunca zamandır yaşadıklarım için özür dilerim. Allah benim ellerimi kırsaydı da sana vurmasaydım!" Dedi ellerimi dudaklarına götürüp öperken. "Gerçekten çok özür dilerim. Çok pişmanım. Allah belamı versin çok pişmanım." Ayağa kalkıp onu da ellerinden tutup kaldırdım.
Ellerini belime atıp başını boynuma gömdü. Bende ellerimi boynuna sarıp onun gibi kafamı boynuna gömdüm. Ayakları hareketlenmeye başlayınca başımı çektim. Oda başını kaldırıp dans etmeye başlamıştı. Bende ona ayak uydurup internetten gördüğüm akım bir şarkıyı söylemeye başladım.
"Direniyorum acıların-!" Şarkıyı kesen Kuzey'in sesi oldu. "Birlikte!"
"Direniyorum acılarına yine Dünya
Yalanmış aşkların da
İnadına yaşıyorum ama sorma
Kıyamet ortasında..."—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Kız (Kuma) +18
Ficção Adolescente19.11.23 İnsta: kamelkalpkuzey Uyarı! Cinsellik ve şiddet içerir.