—
Güneşin gözüme çarpmasıyla yüzümü bıruşturup gözümü açtım. "Hay ananı!" Telefonuma uzanıp saate baktım 06:01'di. Ayağa kalkıp lavaboya gittim. İşlerimi halledip geri döndüm. Valizimdeki eşyaları çıkarıp dolaba yerleştirmeye başladım.2-3 saat sonra
Sonunda tüm eşyaları yerlerine yerleştirmiştim. Dolaptan kendime hızlıca bir kombin yaptım. Zikzak şekilde bir mayo, uzun eldivenler birde bol siyah pantolon ve gri spor ayakkabılarım. Giyinip ideal makyajımı yaptım. En sevdiğim parfümümü alıp sıktım. Dolabımı açıp Kuzeyin kardeşine vereceğim kıyafetleri hazırladım. Dolabı kapatıp aynaya baktığımda saçımı taramayı unuttuğumu fark ettim. Hemen masaya oturup saçlarımı güzelce taradım.
Kıyafetleri yatağa bırakıp telefonumu aldım. Aşağıya indiğimde ilk gözüme kestirdiğim şey Kuzeyin bana bakışları oldu. Umursamayıp masadaki tabağımı alıp mutfağa geçtim. Çalışanlar dönüp bana baktığında gülümseyip yanlarına oturdum. "Afiyet olsun." Diyip tabağıma az birşeyler atıp yemeye başladım. Çalışanlar ben gelmeden önce yedikleri gibi yemiyorlardı, daha az ve sakin sakin yiyorlardı. "Düzgün yiyin. Çekinmenize gerek yok." Dedim, sonra da elime bir parça alıp omlete batırdım. Hemen ağzıma götürerek yedim. Çalışanlar da bana gülüp aynılarını yaptılar. "Ee adınız ne sizin?" Biri ağzındakini bitirip konuştu. "Ben Eslem, diğerleri de Pelin,Şeyma birde Yeliz teyze var ama oda istirahata çekildi. Çok yoruldu bugün." Dedi diğerlerini göstererek. Onlara gülümseyip konuştum. "Kamel bende." Böyle konuşa konuşa yemeği bitirdik. Çok iyi anlaşmıştık. Sofrayı toplamaya başladıklarında onlara yardım ettim. Mutfakta Pelin ve Şeyma çalışırken, Eslemle bende içerdeki sofrayı toplamaya karar verdik. İçeriye girdiğimizde sadece Kuzey'in yemeğini bitirmediğini gördük. Bense Kuzeyi takmayarak masadakileri toplamaya başladım. Bir anlık gözüm ona kaydığında bana bakıyordu. "Bu kıyafet ne?" Omuzlarımı kaldırıp bıraktım. Tabakları Esleme verip diğerlerini toplamaya başladım. Eslem mutfağa gittiğinde Kuzey konuştu."Kamel! Sana diyorum bu ne kızım, pantolonun az daha aşağı inse şeyin gözükecek!" Sadece "Hıhı." Diyip geçiştirdim. O ise ayağa kalkıp yanıma geldi. Beni kendine çektiğinde kafamı az geriye çektim. Çünkü konuşsak dudaklarımız değecekti. Pantolonun uçlarından tutarak çekebildiği kadar çekti. Arada bir daha çok çekerken havaya kalkıyordum. Son kez daha çok çekip oynattığında pantolon kadınlığına sürtünmeye başladı. Başımı eğip inledim. Hemen kafamı kaldırıp Kuzeye baktığımda sırıtıyordu. Pis varlık! Kulağıma eğilip konuştu. "Sadece benim yanımda böyle inleyebilirsin." Ona bakıp tek kaşımı kaldırdım. "Üf çekil be pis varlık." Diyip yan tarafa ittim. Sakat adam ya.Yazardan
Adam keyifle salona geçtiğinde karısı birşeyler olduğunu anlamıştı. Yanına oturan kocasına bakıp daha çok yaklaşıp içine sokuldu. İpleri ellerine almalıydı yoksa para kaynağı ve sevdiği adam ellerinden gidecekti.
Kamel ise Eslemle birlikte sofrayı toplayıp tatlı servisi yapıyordular. Selen hanım ise gelinini bir tekrardan süzüp ne kadar doğru bir karar aldığını düşündü. Bir diğer gelinine baktı. Tabağını bile kaldırmamış gelinine.Kamel, Kuzeyin yanına gidip tatlı dolu tepsiyi uzattı. Kuzey ise sırıtarak tatlıyı aldı. Sonrada Kamele göz kırpıp süzdü. Kamel ise dayanamayıp sessizce "Pis sapık!" Dedi. Kuzey buna gülüp arkasına yaslandı. Kuzeyin gözbebeği olan karısı Elis ise Kamele sinirli bakışlarını gönderirken Kamel ona sadece acıyordu bu kadar ezik duruma düştüğü için. Kamel tepsiyi bir kenara bırakıp tatlısını alıp yemeye başladı. Taa ki Kuzeyin kardeşi Yağmur konuşana kadar. "Yenge!" Dediğinde Kamel, Elise dediğini zannedip tatlısını yemeye devam etti. Elis ise ağzındakini bitirip Yağmura bakıp gülümsedi. "Efendim Yağmurcum." Yağmur Elise göz devirip Kamele baktı. "Kamel yenge." Kamel hemen başını kaldırıp Yağmura baktı. "Efendim?" Ağzı dolu olduğu için sesi garip çıkmıştı. Kuzey ise Kamelin bu haline gülüp tatlısını yemye devam etti. "Hani bana eşyalarını gösterecektin. Şimdi bakalım mı?" Kamel onun bu haline güldü. "Bekle geliyorum." Diyip tatlıyı oturduğu yere bırakıp yukarı bindi. Yatağa bırakmış olduğu eşyaları alıp aşağıya indi. Yağmurun yanına gidip uzattı. "Al bakalım... Iı." Yağmur eşyaları alıp gülümsedi. "Yağmur." Kamelde gülümseyip yanına oturdu. "Heh Yağmur!" Yağmur eşyalarla aşk yaşıyordu resmen. Eşyalarını bir kenara bırakıp yengesine sıkıca sarılıp teşekkür etti...
Kamelden
Eşyaları alıp odasına koşan Yağmura güldüm. Çok şeker birşeydi be bu. Ayağa kalkıp yerime geçtim. Tabağımdaki pastayı sessizce yiyip bitirdim. Tabağımı tepsiye bırakıp boşları topladım. Boşları mutfağa götürüp tekrar geri döndüğümde sohbette kendi adımı duydum. "Oha Kamel yenge, senin instagramda 800bin takipçin mi var?" Dediğinde başımı sallayıp gülümsedim. Yanıma doğru koşan Erele, iki çocuğa ve bir kıza baktım. "NOLURSUN BİR FOTOĞRAF ÇEKELİM." Ayağa kalkıp geri geri yürüdüm. "Ay canavarlar hoşt be!" Diyip salonun içinde koşturmaya başladım. Peşimden koşmaya başladılar. Diğerleri ise gülerek bizi izliyordular. "Gelmeyin üzerime katiller!" Kuzey ayağa kalktığında hemen Kuzeyin arkasına geçtim. "Sıkıyosa gelin!" Kuzey arkasını dönüp bana baktı. Sonra da önüne dönüp tekrar yerine oturdu. "Hayal kırıklığı." Dedim yüzümü ağlar gibi yapıp. Beni yakalamak için koşan dörtlüye kendimi serbest bıraktım...
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Kız (Kuma) +18
Novela Juvenil19.11.23 İnsta: kamelkalpkuzey Uyarı! Cinsellik ve şiddet içerir.