SON ÇARE

12.bölüm

Yavaşca arkamı döndüm ve Ege'nin baktığı yere baktım. Tam karşımda duruyordu. Gözlerim onun gözüyle kesişti, nedense midem bulanmaya başladı. Bı anda yaşadığım anılar aklıma geldi. Beni nasıl kandırdıkları, oyun oynadıkları, onlara inandığım içinBir kez daha pişman oldum onu gördüğümde. Gelmişti, Meriç geri gelmişti. Şerefsiz geri gelmişti.

Ege hemen konuştu." Eeee Alev hadi gel gidelim ha ne dersin?" Şuan sinirden Ege'nin dediklerini duymuyordum bile. Nasıl geri gelebildi 3 yıl sonra bu piç. Aklımdan onu öldürme planları geçiyor ama bu biraz saçma olur. Resmen gözüm Meriç den başka bir şey görmüyor sinirden. O kadar sinirliydimki eskiden hiç yapmayacağım bir şeyi yaptım.
Olduğum yerden hareket ederek hızlı adımlarla Meriç'in yanına vardığım gibi yüzüne yumruğumu geçirdim. Meriç acı ile yerde kıvranırken biraz sert vurduğumu anladım ama hiç umrumda değildi. İsterse şuan karşımda ölsün. Hatta onun katili ben olayım.
Şuan nefretten gözüm başka bişey görmüyor.
"Senin ne işin var lan burda. Hayırdır, üç yıl sonra ne diye geliyorsun karşımda dikiliyorsun, hangi yüzle Meriç hangi yüzle!"
Karşımda hala sessizce kıvranıyordu. Özür dilerse baya gülerdim.
"Hoşbulduk Alev. Bende seni özledim, sorduğun için teşekkür ederim."
Büyük bir kahkaha attım. Bu Meriç kendi kafasında neler düşünüyordu? Onu affedeceğimi falan mı. Eğer öyleyse gerçekten boşuna uğraşmasın.
" Sen ne diyorsun be, şakamısın sen. Soruma cevap ver. NEDEN GELDİN.
Bir süre yüzüme baktı.
" Hadi Meriç. Senimi beklicem ben burda."
Meriç beni duymamazlıktan gelip bana yaklaşmaya başladı." Değişmiş Sin Alev. Hemde çok değişmişsin."
Kısaca güldüm. " İnsanlar değişir Meriç. Üç sene önce benim için herşey değişti zaten." " Ama seni böyle görmeyi hiç beklemiyordum. Sinirli, dengesiz, bencil. Bunlar sana hiç yakışmıyor Alev. Ama hala çok güzelsin." Dedi ve bana sarıldı.

Bu salak ne yapıyor şuan

Onu en güçlü şekilde kendimden uzaklaştırdım ve yüzüne bir tokat yapıştırdım. "Uzak dur benden, karşında üç yıl önceki Alev yok. Hareketlerine dikkat et, beni rahatsız ediyorsun." Dedim Meriç'e. Yüzüme sinirli bir şekilde bakıyordu. Ama şuan beni hiç korkutmuyordu bu yüz ifadesi.
"Beni sinirlendirmeye başlıyorsun Alev. Neden gittiğimi bilip bilmeden konuşma. Benimde bir sabrım var, ve o sabır taşarsa-"
"O sabır taşarsa ne olur Meriç? Çok merak ettim
Söylermisin. Eğer burda söylemek istemezsen başka bir yerde söyleyebilirsin." Ege hemen arkamda konuşmaya başladı ve önüme geçti. Şuan benimi savunuyordu Ege. Meriç hemen bana dalga geçer gibi bakmaya başladı.
"Benden sonra bir daha sevgilimi yaptın.
Bekleyemedinmi biraz." Ne diyordu Meriç şuan. Ege benim sevgilim değil ki.
"Ne diyorsun sen Meriç. Ege benim- sanane ya ister sevgilim olur ister arkadaşım SANANE. Hem neden seni bekleyecekmişim, bir daha sevgili olup o hatayı yaparım diyemi. Çok beklersin." Dedim ve çıkış kapısına doğru yürümeye başladım. 1 saat sonra hastanenin yemeği vardı ve ben hazırlanmadım bile.
Arkamdan biri bileğimi kavradığında ona dönüp vuracakken Bu kişinin Ege olduğunu gördüm. Hemen elimi geri indirdim.
Bu sefer o bileğimi kavradı ve beni terasa götürdü.
"Buraya neden geldik Ege?" Ege bana döndü. "Sence konuşmamız gerekmiyor mu Alev. Bana bu aralar hiçbir şey anlatmıyorsun. Mesela neden Meriç geldiğinde ona bağırıp çağırdın. Hani unutmuştun." Haklıydı ama yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim.
"Biliyorum haklısın ama kendimi tutamadım, yaptıkları aklıma geldi Ege kendimi durduramadım." Dedim ve terasta ki kısa cam duvara yaslandı.
"Yanında sigaran varmı" diye sordum Ege'ye bende yaslanarak. Cebinden bir paket çıkardı ve bir dal sigara uzattı bana.
Teşekkür ettim ve hemen sigarayı yaktım.
İçime sigaradan bir duman çektim ve gökyüzünü izlemeye başladım.
"Meriç'e neden sevgili olmadığımızı söylemedin?" Ege'nin dediği şey ile utandım. Acaba rahatsızmı olmuştu.
"Rahatsız olduysa kusura bakma, sinirden ne dediğimin farkında değildim."
"Hayır benim için sıkıntı değil. Belki sen dediğinin farkında değilsindir diye söyledim." Dedi Ege. Rahatsız olmaması beni mutlu etmişti.