14.Bölüm

194 13 6
                                    

Tabikide ona olan sevgim hala var. Benim ona olan sevgim her zaman olacak. O beni görmese bile. Sadece biraz onu zorlayacağım.

Alev

Kızlarla herşeyi konuştuktan sonra kalkıp kendimize makarna yaptık. Tabikide salçalı yaptık.
Makarnayı tabaklara koyduk ve masaya oturup yemeye başladık.
"Bugün bende kalsana Alev."
Bunu diyen aylis'di. " Hem Seda da gelir. Hep beraber bende kalırız. Zaten canım sıkılıyor tek başıma koskoca evde."
Yine her zamanki çok konuşmaya başladı. Eğer şuan konuşmasının önüne geçmezsek sabaha kadar onunla beraber gitmemiz için çene çalıcaktı.
"Tamam Aylis sakin ol ben gelirim kalmaya. Hem tek başıma durmaktan artık sıkıldım."
Aylis'in yüzüne hemen bir gülümseme yerleşti. Herşeye rağmen aramızdaki en güzel kız kesinlikle Aylis.
"Sen Seda, gelicekmisin?" Diye sordu Aylis.
"Benim ilk önce eve gitmem gerek çünkü hem şarj aletim yanımda değil ve sizinkiler bana uymuyor hemde banyo yapmam gerek. Sonrasında bir şekilde gelirim. Bu geceyi kaçıramamm."
Seda hiçbir geceyi kaçırmaz, üçümüz olsak bile. Her yemeğimizi o yapar biz yerdik.

Aynı anda benden çıktık. Seda eve, biz aylis'in evine gittik. Gittiğimiz gibi kendimi hemen rahat koltuklarına attım.
Aylis'de yine her zamanki gibi kitap okumaya başladı. Kitap okumayı nasıl sevebiliyor anlamıyorum. Sınav zamanı zoraki olarak bende çok okudum ama oturup sayfalarca kitap okumam şuan.
"Ne okuyorsun Aylis?"
"Romantik bir kitap, ama başrol karakter başrol kızı ölüme itti resmen."
Her zamanki gibi romantik.
"Merak etme son kitap değilse ölmez."
Telefonum çalmaya başladı. Arayan Seda'ydı.
'efendim Seda?'
'Alev beni abim getiriyor. Bir şey istiyormusunuz marketten.'
Dediği ile bir süre dondum kaldım.
'Alev burdamısın'
Hemen kendime geldim. Şuan susmanın sırası değildi.
'burdayım Seda. Ee şey ben cips istiyorum. Aylis'de her zamanki gibi jelibon istiyor.'
Beni onayladı ve telefonu kapattı.
Kalbim hızlı bir şekilde atmaya başladı. Ne diye tek başına gelmiyordu ki. Ben alırdım onu evinden. Ama eminim Yüzüme bile bakmazdı.
Düşünmemeye karar verip bende telefonumla uğraşmaya başladım.
Ama hala aklım Ege'deydi. Aklımdan çıkaramıyordum bir türlü Ege'yi.

Aylis kitabını okurken bende boş boş otururken kapı çaldı. Aylis benden kapıya bakmamı rica etti. Neymiş kitabın en heyecanlı yerindeymiş. Hiç kapıyı açmak istemiyordum ama mecburum bakmaya.
Çünkü Ege beni gördüğünde sinirlenebilirdi. Belkide bakmazdı bile bana.
Yavaş yavaş kapının yanına gittim ve kapıyı açtım. Gözlerim direkt olarak Ege'ye kaydı. Neden buraya kadar gelmiş diye düşünürken elindeki poşetleri gördüm. Seda biraz abartmış tı sanırım.
Seda'ya döndüm.
"Hoşgeldiniz, alayım ben poşetleri" dedim ve elimi poşetlere uzattım ancak Ege elindekileri geri çekti ve gözünü benden ayırdı. Tamam kabul etmeliyim bu kadarını beklemiyordum. Belli oluyor ki kararında oldukça ciddiydi. Hemen arkamdan Aylis'de gelmişti kapının yanına.
"Hoşgeldiniz, içeri gelsenize."
Dedi ve onların geçmesi için kapıda bir alan bıraktı. Ege hemen Aylis'e baktı.
"Sağol Aylis ama ben gelmeyeyim. Siz takılın."
Aylis hemen itiraz etti.
"Ne demek Ege olurmu öyle şey. Bari bir çayımı iç. Nede olsa kızlar sabaha kadar bende." Dedi ve gülmeye başladı. Bende mutsuz bir şekilde tebessüm ettim. Ona bakmamaya çalışıyordum, ama hep bakmak istiyorum. Kafam şuan allak bullak.
Ege ile Seda içeri girdi bizde hemen mutfağa gidip çay demledik. Trabzonlu olduğumuz için normal olarak çayı hepimiz çok severdik.
Çay demlendi, bizde içmeye başladık.
"Eee Ege sevdiğin biri varmı?" Diye sordu Aylis. Ya bu kız niye bu kadar meraklıydı.
Ne diye sordu bu şimdi. Geldiğinden beni bakmıyordu bana Ege. Aylis'in dediği ile başını kaldırıp Aylis'e baktı.
"Yani bu aralar farkettim moralin bozuk. Sevdiğin kızla falanmı birşey oldu?"
Buda son noktaydı. Ege hemen bana döndü sinirli bir şekilde. Sonra Aylis'e dönüp konuşmaya başladı.
"Hayır Aylis bir sevdiğim yada aşık olduğum yok. Zaten eğer olsaydı bile onun için üzülmem. O benim için üzülsün."
Dedi. Bu neydi şimdi. Egoist şerefsiz.
Kendince bana laf sokuyordu. Tabi ben bunun altında kalırmıyımdım, ASLA.
"Senin için neden bir kız üzülsün. Ayrıca erkekler ağlayamazmı. Ama doğru siz erkekler duygusuzdunuz degilmi. Pardon, unutmuşum." Dedim ve kalktım. Şuan burada kalamazdim daha fazla. En azından Ege gidene kadar. "Erkekler duygusuz değildir. Hissettikleri duyguyu dışa vurmak istemezler. Ayrıca kızlar için erkeklerde ağlayabilir. Ama ben bir kız için ağlamam. Ağlayanlar benim gözümde delikanlı değiller." Dedi ve gözlerini benden çekti. Bende son hamleyi yapıp içeriden çıktım. "Bazen delikanlı değil erkek olmak gerekir." İşte son nokta buydu. Hemen içeriden çıkarak tuvalete gittim. Bu ortamda kalırsam ağzım durmazdı. Aynı Aylis gibi.

Tam tuvaletin kapısını kapatacakken bir el kapıyı tuttu ve kapanmasını engelledi. Arkamı döndüğümde Ege'yi gördüm ve şok oldum. Hemen içeri girdi ve kapıyı kitledi, Ben bittim.

"Aylis'e bu soruları sormasını sen mi söyledin? Normalde böyle sorular sormazdı." Dediği ile ağzımı açıp ona baktım. Neden böyle birşey yapayım ki.
Of Aylis başımı belaya soktun yine ya.
"Sen ne diyorsun Ege? Neden böyle birşey yapayım. Banane senin aşk hayatından. Bende bilmiyorum niye sordu pat diye." Dedim.
Bana doğru yürümeye başladı. Bende otomatik olarak geriye doğru gittim. En sonunda daha gidecek yerim kalmayınca sırtım duvar ile buluştu. Ama Ege hala bana doğru geliyordu. Yanaklarımın elma gibi olduğuna yemin edebilirim. Ben çok utangaç biriyim çünkü. Aramızda mesafe bırakmayacak şekilde yanıma gelip bir elini duvara koyarak beni duvar ile arasın-
da bıraktı. Eğer onun suratına bakarsam yanlış anlar diye düşünüp yere bakıyordum. "Ama eğer bu işin içinde senin parmagin varsa bozuşuruz."
Dedi. Şuan bana çok yakında, düzgün düşünemiyorum bile. "Benim bir parmağım yok bu olayda."
Dedim. Aklıma az önceki kavgamız geldi.
"Sen neden bir kız için ağlamasın? Delikanlılığınamı sığmaz."
Bana biraz daha yakınlaşıp kulağıma doğru konuştu.
"Ben ancak aşkından ölüp bittiğim biri için ağlarım. Geri kalanı umurunda değil."
Dedi ve geri çekildi.

"Ayrıca o Aylis'e söyle bir daha böyle şeyler sormasın bana."
Daha da yakınımdan gelen sesi yüzünden irkildim. Biz ne yapıyorduk şuan. Neden ben tuhaf hissediyorum. Korkudan böyle hissediyordum kesin. Başka bir açıklaması olamaz.
"Emredersiniz Ege bey. Git sen konuş, ben neden konuşuyormuşum."
Hemen benden uzaklaştı ve konuştu.
"Benim önüme çıkıp durma Alev. Sinirlerimi bozuyorsun."Dedi.
Ne yani sinirlerini ben mi bozuyormuşum
Bu şehirde bir tek ben mi varım ya.
Bıktım gerçekten bıktım.
"Neden senin sinirlerini bozuyormuşum. Ne yaptım ben sana. Sanki seni öldürmeye kalkıştım."
Yüzüne salağa gecer gibi bir gülümseme bıraktı.
"Sen zaten o gün zaten söylediklerin ile
Beni öldürdün zaten." Dedi ve gelip bana doğru yaslandı. Bir anda otomatik olarak gözlerimi kapattım.
Hayır kızım aç şu gözlerini, şuan hiç sırası değil rezil oluyorsun.
Ege arkamdan peçete alarak bana döndü tekrar.
" Bu kadar meraklı olduğunu bilseydim daha önce yapardım. Dedi veçıktı tuvaletten.
Bende gözlerimi açtım ve olanları kavramaya çalıştım.
Harbiden az önce ne olmuştu Ege ile.
Offf rezil oldum ya. Neden gözlerimi kapattım ki.

Daha fazla oyalanmadan çıktım tuvaletten. İçeri gittiğimde Ege yoktu.
Gitmişti sonunda. Hani benimle arasına mesafe koyacaktı, hiç konuşmayacaktı.
"Abin nerede Seda?"
"Abim az önce çıktı. Bir arkadaşı gelmiş yurt dışındanda onu alacakmış havaalanından."
Kim geldi pat diye şimdi. Merak ettim doğrusu.

Daha fazla düşünmeden kızların yanına gittim ve güzel bir gece geçirdim.

Ege

Az önce Alev ile yaşadıklarımızı acilen unutmalıyım. Bir anlık tutamadım kendimi. Yine gittim yanına. Allah benim belamı versin.
Onu seviyorum pek denemez. Hoşlanıyorum ondan. Meriç piçinden onu
Kıskanıyorum, normal olarak. Bana uzak olmasının sebebi Meriç ile olanlar yüzünden. Alev gibi bir kız nasıl terk edilir anlamıyorum.
Daha fazla düşünmeden arabayı sürmeye başladım. İspanya'dan kuzenim gelecekti bugün. Bir süre benimle yaşayacak. Tabi onunla nasıl baş edeceğim bilmiyorum. Çünkü o biraz çapkın biri ne yaptığı belli olmaz.
Havaalaına vardığımda onu beklemeye başladım. Onun geldiğini görünce olduğum yeri belli etmek için elimi kaldırdım. Beni görünce hemen yanıma geldi. "Hoşgeldin yağız." Sarılıp ayrıldık.
"Hoşbulduk kardeş."
"Kuzen baya yakışıklı olmuşsunuz görüşmeyeli ya. Millet bir yağız görsün."
Dediğim şey ile güldü.
"Görsün bakalım kuzen."
Acaba yine kime aşık olacaktı.

Devam edecekkk....
Lütfen oy verirmisiniz teşekkür ederim.

SON ÇAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin