GİRİŞ

271 22 6
                                    

Hepinize merhaba, hoş geldiniz. ^^

Öncelikle giriş bölümü okumadan kitaba başlamamanı tavsiye ederim.

Bu kitap benim ilkim, yeri çok ayrı ve umarım senin de seveceğin kitap olur.

İlk olduğu için bazı hatalarım olursa da affola. Ve kalemimi daha da iyi yapmam için düzgün bir şekilde yorumlarda hatalarımı, kalemimi eleştirmenizi çok isterim. Ama sınırlarımızı koruyarak tabi ^^

Umarım seveceğin ve arkadaşlarına önereceğin kitap olur. ^^

O zaman şimdi gelelim giriş bölümümüze. :)

🕯🕯🕯

"Dünyası sadece kitaplardan ve şarkılardan ibaret olanlara..."

✨️✨️✨️

Kafe bu gün çok kalabalıktı.
Onun gözleri üzerimdeyken işim bayağı zorlaşıyordu.

Defne dört numaralı masanın şiparişini bana kitlerken onun sesini duydum.

Buray'dan yine bir şarkı söylemeye başlıyordu.

Galiba en sevdiği şarkıcı Buray.

Ben masanın siparişini alırken o şarkıya başlamıştı bile.

Sesini duyunca elim ayağım bir birine dolanmasa daha iyi olurdu aslında.

Kafamı ona çevirince göz göze geldik. Gözleri gözlerime tutunurken şarkıyı söylemeye başladı.

"Bu nasıl bir naz?
Vurdumduymaz,
Ben ardından yaşlı keman
Sen deli saz

Hangi telden bu?
Ne hicaz ne de caz
Sen çaldıkça ruhumda
Başlar bir ayaz."

Gözleri gözlerimdeyken ne yapacağımı bilemiyordum. Dudaklarım hafif kıvrılınca o da gülümseyerek devam etti şarkıya.

"Kuytu bahçemde baharsın,
Sen gül de güller utansın"

Artık gülümsememi gizlemiyordum. Gözleri gözlerimdeyken, gülümseyerek bana söylerken bu şarkıyı, nasıl gülmeyeyim ki?

"Nasıl da toprak kokarsın
İçim yanar, olmaz, olmaz ah

Ah sen deli kız,
Ne güzel bakıyorsun
Kaç gel deli kız
Kimleri yakıyorsun?

Takmış koluna sevdiğini
Acıyor kalbim, olmaz, olmaz"

Bunu gülümseyerek söylemeye devam etti ama gözlerinde gizlemeye çalıştığı hüzün vardı. Görüyordum.

"Ah sen deli kız
Ne güzel bakıyorsun
Kaç gel deli kız
Kimleri yakıyorsun?

Güm güm kalbim çıkacak yerinden, eyvah
Olmaz, olmaz"

Benim de kalbim çıkacak yerinden be adam.
...

Şarkının son kısmını slow devam etti.

Kuytu bahçemde baharsın,
Sen gül de güller utansın
Nasıl da toprak kokarsın
İçim yanar, olmaz, olmaz ah"

...

Her kes onları alkışlamaya başladı.
Ya da bizi. Çünki kafenin ortasında elimde menü ile dikilmiştim. Onu ve beni fark etmemeleri imkansızdı.

Elimi dudaklarıma götürüp gülümsememi bastırmaya çalıştım. Azra kolumdan sürükleyerek beni kenara çekti. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu.

"Dur. Burada olmaz. Her kes bize daha doğrusu, size bakıyor."

Lavaboya girip kapıyı kitledi ve heyecanla, gözlerini iri iri açıp, otuz iki diş gülümseyerek bana döndü.

E benim de bir farkım yoktu da neyse.

"Kızım bu ne? Adam her kesin gözünün önünde karım ol dedi basbayağı." Diye şakasını da yaptı tabii ki.

"Abartma. Şarkı söyledi işte alt tarafı."

Tabii ki kanmadı.

"Yeme beni sendeki bu haller ne o zaman Leyla hanım? Yoksa gerçekten Leyla mı olmuşsun?" Dedi gülerek.

Kaçışımın olmadığını anladım. Başımla onaylayarak "Galiba,"dedim ben de gülümseyerek.

***

Millet içeride siparişini bekliyordu ve ben burada Leyla olmuştum gerçekten.

Derin nefes alıp dışarı çıktım. Azra da arkamdan geldi hemen.

Onu gördüm. Bar kısmında oturmuş bir şey içiyordu arkadaşları ile. Arkadaşları sohbet ederken o gözleri ile etrafı inceliyordu. Birini arıyordu sanki.

Azra elimdeki menüyü ve not ettiğim siparişi alıp hazırlanmaya verdi.
Ben de öylece durmuş onu izliyordum. Gözlerimiz buluşunca aradığını bulmuş bir ifade ile hafif gülümsedi.

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki...
Kafamı çevirdim hemen. Her kesin içinde baygınlık geçirmek istemezdim.

O ise elindeki içkisi ile beni izlemeye devam etti. Hissettim.

🌷🌷🌷

Her pazar günü saat 21.00da burada buluşmaya ne dersiniz?

İlk bölümde görüşmek üzere. Yıldıza basmayı unutma. ^^

İnstagram hesabım:
@s.murgzvaa

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ | DÜZENLENECEKTİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin