6. GÜNLÜK

112 14 2
                                    

Hoş geldinn ;)

Umarım seveceğin bölüm olur. Satır aralarına düşüncelerini bırakmayı ve küçük yıldıza basmayı unutmazsan sevinirim. ^^

Bölüm sonunda görüşmek üzere.

Keyifli okumalar! 🧡

6. GÜNLÜK

Elindeki şeyi adama uzatırken bilekliğin düştüğünü farketmemişti bile galiba. Gözlerim iri iri açılınca hemen ayağa kalktım.

Defne kaşlarını çatıp bana bakıyordu.
Yanındaki adam kafeden çıktığında Murat'a yakınlaştım.

Yanına yaklaştığımı görüp bana baktı sorgulayan gözlerle.
"Bir şey mi oldu?" Diye sordu gözlerini kısarak.

"Oldu," dedim kaşlarımı çatarken. "Bilekliğimin sende ne işi var?"

"Ne? Ne bilekli-" deyince hemen yerden bilekliğimi götürdüm.

"Bu bileklik işte. Niye sendeydi?" Diye sordum.
Yüzünü buruşturarak şimdi hatırlamışcasına "Ha o mu ya? Ben verecektim onu sana," dedi. Bilekliği elimden kaptı hemen.

Cümlesini bitirmesine izin vermeden konuştum.
"Artık verir misin zahmet olmazsa?" Dedim sağ elimi açarak.

Dudağının kenarı yukarı kıvrılırken konuştu.

Niye gülüyordu ki? Aklım karışıyor.

"Tamam ya al yemedik bilekliğini." Bilekliği avucuma bıraktı.

"Teşekkür ederim." Deyip bileğime takmaya çalıştım.

"Bir şey değil. Sabah yere düşmüş." Dedi ellerini ceplerine salarak.

Hareketleri dengemi bozuyor. Hele şu duruşu...

Kafamı sallarken hâlâ bileklikle uğraşıyordum.
Şimdiye kadar sanki kendim takmamışım gibi.

Sinirim alt üst olurken bilekliğimi cebime atıyordum ki bir eli ile durdurdu beni.

"Yardım edeyim mi?" Diye sordu elini hemen çekerken. "Yani istersen,"

Avuç içlerim terlerken yutkunup kafamı salladım. "Olur,"

O da kafasını sallayınca bilekliği ona verip sol bileğimi uzattım.
Parmakları elimin içine sürtünerek bilekliği aldı. Bileğime taktıktan sonra boğazını temizleyerek konuştu.

"Elin buz gibi."

Senin yüzünden.

"Bilmem, hep böyle," diye yalan uydurdum.

Bir şey söylemeyip sadece gözlerime bakıyordu.

"Şey, teşekkür ederim." Dedim bileğimi göstererek.

Bir şey demesini beklemeden arkamı dönüp kızların yanına döndüm. Arkamdan "Rica ederim." dediğini duydum kısık sesle.

Masaya oturunca deminden beri tuttuğum nefesi verdim.
Azra ve başka kız da vardı masada.
Defne gözlerini kısıp beni süzüyordu.

Soğumuş kahvemden bir yudum aldıktan sonra Defne'ye "Ne?" diye sordum.

Aynı ifadeyle "Hiiç," dedi uzatarak.
Şaşırmış gibi yaparak "Aa sen bilekliğini mi buldun? Neredeymiş?" dedi. Az önce bizi izlememiş gibi.

FİKRİMİN İNCE GÜLÜ | DÜZENLENECEKTİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin