2.7

653 21 4
                                    

İyi okumalar 🤍✨

1 Ay sonra
Ameliyatın üzerinden 1 ay geçmişti ve artık daha iyiydim. Doruğun işi olduğu için beklerken bir duş almak istemiştim. Artık günlük bütün aktiviteleri tek başıma yapmaya başlamıştım, ufak ufak başlıyordum tabi ama bence bu da mükemmel bir sonuçtu. Kalbim Doruğun hem sevgisi hemde doktorluğu sayesinde normalden daha hızlı iyileşiyordu. Beni başka doktora devrederken söz verdiği gibi hala raporalara bakmadan doktorluk bilgileri ile beni tedavi etmeye devam ediyordu. Bu süreçte Yalın doktor ve Leyla hemşire de hep yanımızda olup bize destek olmuşlardı.

Ben ise her geçen gün daha da aşık oluyorum hayatımı kurtaran bu adama. Ona her baktığımda kalbim kendini öylesine belli ediyordu ki ilk kez kalbim hastalıktan değil, aşktan ritmini bozuyordu.

Doruk hayatıma gireli 9 ay olmuştu ve bu dokuz ay yalnızca dokuz gün gibiydi. Başka sadece benim hastalığımla savaşmıştık ve zaman geçmemişti ama şimdi yalnızca gözlerine bakarak saatleri öldürebilirdim. Öyle çok izlemiştim ki onu artık en ufak şeye verdiği en ufak tepkiyi önceden kestirebiliyordum.

Mesela maç izlerken gole yaklaştığımızda parmaklarıma oynamaya başlıyor. Çok iyi bir pozisyonda gol kaçırdığımızda sadece bana sarılıp saçlarımı kokluyor ve sanırım kendini sakinleştiriyor. Sevdiği bir yemeği yediğinde çok mutlu oluyor ve uzun uzun konuşarak bir şeyler anlatıyor. En sevdiği yemek karnıyarık ama ben patlıcanını sevmediğim için içini bana verip kendisi benim patlıcanımı da yiyor. Bu bilgiyi ben söylemeden anlamıştı nasıl yapmıştı hala bilmiyorum, hatta yemeğe başlamadan değiştiriyordu sürekli. Ha bir de sözde benim güzel resim çizmemi kıskandığı için resim çizmeye başlamış ve büyük bir yol katetmişti. Ben hala kurssuz bu kadar ilerlediğine inanmıyorum ama o kursa gitmediğini savunuyor.

Ha bir de geçenlerde Ebrar'a yaptığım gibi yine saçlarımı bu sefer hem uçlarını boyatıp hemde kestirip bir çocuğa peruk yaptırmıştım. Doruk bunu öğrendiğinde bana sarılıp 'seni hak edecek ne yaptım ben acaba' diyerek neredeyse ağlamıştı.

Son 9 ayımı düşünerek geçirdiğim duşun sonuna gelip işlerimi halledip, giyinip çıktım. Odaya girdiğimde Doruk hala yoktu bende yatağın yanında, cam kenarındaki koltuğa oturup telefonla uğraşmaya başladım. Sosyal medyada gördüğüm videolara gülerek geçirdiğim kısacık bir süreden sonra kapı açıldı ve Doruk geldi. Yaklaşır yaklaşmaz kaşlarını çatıp hoşuna gitmeyen bir şeyler olduğunu belli etti.

"Kaç kere sana duş aldıktan sonra saçlarını kurut demeliyim acaba" dedi Doruk kafasını iki yana sallayıp onaylamaz bakışlar atarak.

"Boşver kendi kendine kurur zaten ya" dedim mızmızlanarak.

"Sonra baş ağrısı çekersin ama olmaz öyle" dedi Doruk ve banyodan bir havlu getirdi.

Arkama geçip saçlarımı tel tel uğraşa uğraşa kurutmaya başladı. Ben olsam kendi kendine kurumasını beklerdim tabi ama o biraz fazla evhamlı anne gibiydi.

"Ya Doruk 3 hafta dedik 1 ay oldu ben niye çıkamıyorum bu hastaneden artık. Sen beni oyalıyor musun acaba" dedim huysuz bir şekilde arkamı dönüp ona bakarak. Doruk kafamı çevirdi ve konuşmaya başladı.

"Bende zaten onu konuşmaya gelmiştim ama malum çocuktan farksız olduğun için unutturdun"

"Çocuk gibi oldum diye sevme beni hıh" dedim Sultan Süleymana 'şişman oldum diye sevme beni' diye trip atan Hürrem Sultan'ın ses tonuyla.

"Beni seni her türlü severim güzelim bilmiyor musun" dedi ve erimemi sağladı salak çocuk.

"Yaa seversin demiii. Peki ya tırtıl olsam yine de beni sever miydin?" dedim sosyal medyada gördüğüm saçma sapan akımı deneyerek.

Ah KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin