1.0

1.2K 38 1
                                    

İyi okumalar 🤍✨

Maça yarım saat kala uyanıp hazırlığımı yapmıştım. Hastalığım dolayısıyla cips, çikolata ve benzeri atıştırmalık yemem yasaktı tabi ama arada kaçamakta yapılmalıydı tabi. Kimse görmeden hemen koşup bir şeyler alıp dönmüştüm, ki bu bence kaçmak sayılmazdı çünkü hastanenin karşısındaki markete gitmiştim.

Maç başlayalı 10 dakika olmuştu ve tüm hızıyla devam ediyordu maç ki ta ki kapım açılana kadar. Kapıdan içeri giren doktoruma bakıp tekrar önüme döndüm. Doktorum? Çoktan işini bitirip gitmiş olması gereken doktorum. Anında tekrar doktoruma dönüp ne olduğunu anlamaya çalıştım, muhtemelen nöbete kalmıştı diyerek maça döndüm.

Doktorum daha da yaklaşıp masanın üzerinde sabitlediğim telefonumu kaldırdı. Anında sinirle yüzüne bakıp cırlayacaktım ki yerine bir bilgisayar koydu. Hemde içinde maçın olduğu bir bilgisayar. Benim bilgisayarımın şarjını hal bulamamıştım maalesef bu yüzden de telefondan izliyordum ama doktorum benim içim kendi bilgisayarını mı getirmişti?

Gözleriyle bana 'yana kay' işareti yaptıktan sonra biraz kaydım ve ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışır gibi baktım yüzüne. Ama doktorum aşırı normal bir şey yapıyormuş gibi yanıma uzadı ve yan dönüp maçı izlemeye başladı. Nasıl yani benimle oturup maçı mı izleyecekti? Daha fazla yüzüne bakarsam yanlış anlayacağını düşünüp önüme sırtımı doktoruma dönüp yandaki masadan maçı izlemeye başladım.

Biraz öyle durduktan sonra rahat olmadığımı fark ederek yerimde kıpırdandım ama yine olmamıştı. Arkamda bir hareketlenme hissettiğimde doktoruma döndüm. Al işte ya rahatsız etmiştim tabi adamı. Bilgisayarı alıp gitmese bari diye düşündüm sonuçta şu an kendi bilgisayarımdan izleyemiyordum gitmesindi yani.

Ama o ayağa kalkıp üzeride yemek yediğim ayaklı masayı bize yaklaştırdı ve bilgisayarı üzerine koydu. Doktorum eski yerine döndüğünde gözlerimin içine 'iyi mi böyle' der gibi baktı ve göz kırptığımda kafasını sallayıp önüne döndü.

Her şey tamam da bu adam neden benimle konuşmuyordu. Arkadaşıyla küsen ama tek arkadaşı olduğu için oynamak zorunda olduğu küçük arkadaşıymışım gibi davranıyordu şu an.

Kafamı iki yana sallayıp önüme döndüm ve tekrar maçı izlemeye başladım. Döndüğümde bir futbolcumuzun karşı takımın oyuncularını atlayıp kaleye yaklaştığını gördüm sırtımı dikleştirip bilgisayara yöneldim ve dikkatle izledim. Oyuncumuz kalenin hemen yakınında olan başka bir oyuncumuza pas attı ve oyuncumuz topa ustaca vurup kaleye gönderdi.

Gol olduğunu gördüğümde kahkaha atıp doktoruma döndüm ve sanki o da izlemiyormuş gibi "Gol oldu, gol oldu bak biz attık" diye heyecanla konuştum.

Onunda aynı şekilde güldüğünü ve gole odaklandığını gördüğümde gülüşüm yüzümde dondu. Bu sahneyi hatırlıyordum, 4-5 yıl önce maç izliyorduk gol olduğu için babama bakıp gülüşünü ve mutluluğunu izliyordum.

Şu anda da beni golden çok doktorumun son derece içten olan gülüşünü görmek mutlu edip kalbimi hızlandırmıştı. Saçmaydı, çok saçmaydı neden tekrar böyle hissediyordum ki? Biraz daha izledikten sonra ilk yarı bitmişti ve ben konuşmak istemediğim için kalkıp lavaboya girmiştim. Aynaya bakıp yüzüme su çarptıktan sonra saçlarımı düzeltip odaya geri döndüm.

Doktorum aynı şekilde oturmaya devam ediyordu elimdeki telefonundan bir şeylere bakıyordu. Geldiğimi görünce olduğu sayfadan hemen çıkıp telefonunu kapattı.

Yatağa oturduğumda doktorum ayaklandı ve cam kenarındaki masama yaklaşıp çizimlerimin olduğu dosyayı eline aldı. Bakabilir miyim der gibi baktı gözlerime izin verdiğimi gördüğündeyse dosyayı açıp çizdiğim onlarca resime baktı. Çoğunlukla karakalem çizerdim muhtemelen o da onları görüyordu.

Aşağılarda annemle babamın portresini görmüştü, hastaneye girdikten sonra çizmeye başlamıştım resmi ama hala bitirememiştim. Her kalemi elime aldığımda anılar aklıma doluyor ve çizmemi engelliyordu, çünkü gözlerim yaşla doluyordu her seferinde.

"Annem ve babam" dedim başka da bir şey söylemedim resimde takılı kalmış gibiydi kafasını iki yana sallayıp en üste koydu resmi.

İkinci yarıyıda birlikte izledikten sonra ben ne yazık ki uyuyakalmıştım. Maçı da 3-1 kazanmıştık zaten. Sabah uyandığımda masamın üzerinde bir not vardı, "Dün o atıştırmalıkları gözümün önünde yemene rağmen hiçbir şey söylemedim ama bugün yine normal beslenmene dön lütfen :))" yazıyordu. Gıcık herif güzel bir şeymiş gibi bir de gülücük koymuştu. Yemek listemin çoğunluğu sağılıklı tatsız ve canımı sıkan yemeklerdi.

Gün yine aynı rutiniyle devam etmeye devam etti ve ben yine uyumaya devam ettim.

Sonraki bölümde görüşürüüüzzz. Oy atalım lütfenn...

Ah KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin