2.9

513 15 0
                                    

İyi okumalar 🤍✨

İki gün sonra
Hangi akla mantığa sığınarak tanışmayı kabul etmiştim kesinlikle bilmiyordum ama evet biletleri almıştık ve bu akşama uçağımız vardı. Şu an hastane odamda valiz hazırlıyordum. Tatilimiz çok kısa süreceği için yanıma çok şey almayı düşünmüyordum o yüzden küçük bir valiz hazırlamaya karar vermiştim. Ben dolabın başında öylece beklerken kapı açıldı ve içeri Leyla girdi.

Kıyafetlerin arasında ağlamak üzere olduğumu görünce içeri girdi ve yardımcı olmaya başladı. Başta o da benim gibi sıkışacak gibi olsa da toparlamıştı o.

"E tamam işte havalar soğuk zaten Ankara buradan da beterdir o yüzden sen en iyisi birkaç kot pantolon ve kazak al yanına. Hatta iki parça pantolon iki kazak alsan yeterlidir çünkü üç günlüğüne gidiyorsunuz zaten. Giderken de rahat etmecek bir şeyler giyersin tamamdır bu iş" dedi Leyla fazlasıyla mantıklı konuşarak.

"Tamam o zaman siyah pantolon hayat kurtarır onu alayım bir de mavi yün kazağım, sonra bir de mavi bol kotumu ve beyaz sweatimi alayım. Basic parçalar olduğu için her türlü olur zaten" dedim aydınlanmış gibi.

Seçtiğim parçaları yerleştirdikten sonra makyaj malzemelerimi ve bazı eşyalarımı da yerleştirdikten sonra valiz işi bitmişti.

Leyla valiz bittikten sonra bana döndü "Bence kantine gidip bir şeyler içmeyi hak ettim ne dersin" diye sordu.

Bu fikir fazlasıyla cazip geldiği için kafamı sallayıp kabul ettim ve birlikte asansöre binip kantine indik. Asansördeyken aklıma takılan bir soruyu sormaya karar vermiştim.

"Leyla bir şey soracağım ama kızmak yok" diye başladım lafa, işimi sağlama almalıydım sonuçta.

"Sor bakalım ne soracaksın acaba" dedi Leyla bana merakla bakarak.

"Sen Yalın hocayı mı seviyorsun acaba" diye 'dan' diye sordum.

Kızmasını beklemiştim aslında ama bana yandan bakıp nefesini bıraktı.

"İnan bana bilmiyorum Eylül. Yanındayken o kadar rahat hissediyorum ki sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi ve hocam değilde arkadaşım, hatta fazlası gibi. Yine de oturtamadığım emin olamadığım şeyler var ve bunların en büyük sebebi de eski nişanlım. Biliyorsun harika bir ayrılık yaşamadık, o beni aldattı. Üzerine peşimi de bırakmadı ve biliyor musun Yalın hoca onun peşimi bırakmadığını öğrenince gidip onunla konuştu o günden beri hiç rahatsız etmedi beni" dedi Leyla daha çok kendi kendini ikna etmeye çalışıyor gibiydi. Lafını bitirdikten sonra kendi kendine gülümseyip saçlarıyla oynamaya başladı.

"Sen yanmışsın zaten Leyla hemşire. Yalın hoca çoktan sana Mecnun olmuş bile" dedim gülüp ona takılarak.

Kendi kendine gülmeyi bitirdiğinde asansörden inip kantine doğru yürümeye başladık. Leyla yanımda derin düşüncelere dalmış gibi duruyordu ve nedense konuşmuyordu.

"Hey tamam kendine gel artık artık. Leylasın Mecnununu bekliyorsun anladıkta şu gariban arkadaşına da bir bak" dedim ters ters konuşup elimi önünde sallayarak.

Leyla düşüncelerinden sıyrılıp beni duymaya başladığında nerede olduğunu daha yeni fark etmiş gibi sıçardı ve bana baktı.

"Eylül" dedi ve durdu. Kafası karışmış gibi görünüyordu. "Ben aşık olmuşum galiba. Yani düşündükçe bile kalbimin böyle atması ve durduk yere gözlerimin onu araması, hatta özlemem buna işaret değil mi?" dedi yeni farkına varmıştı kendi duygularının.

"İma ettiği de buydu zaten. Yani o beni sevdiğini ima ediyordu ama ben başkası var sandım. Aptalım ben aptal" dedi ve devam etti "gitmem lazım benim anlatmam lazım vakit kaybedemem"

Ah KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin