3.3

887 20 17
                                    

İyi okumalar 🤍✨

Yazar'dan
Son kez aynadan kendine bakıp aynadaki kendine göz kırptı genç kadın. Bugün tatilde oldukları evlerine arkadaşları Yalın ve Leyla geliyordu.

Kendileri 3 haftadır oradalardı ve arkadaşlarını da tatillerinin son haftasına dahil etmek istenişlerdi. Çok mutluydu genç kadın sonunda hastaneden 2 buçuk yıl hayalini kurduğu hayatı yaşıyordu. Aşık olduğu bir sevgilisi ve çok sevdiği arkadaşları vardı. Üstelik bir hayalini daha gerçekleştirerek resim öğretmenliği sınavına hazırlanıyordu. Uzun bir süredir çalışıyordu ve en kısa zamanda sınava girmek için sabırsızlanıyordu.

Her anına şükür etmekten asla vazgeçmiyordu genç kadın. Gözleri genç adamınkilerle buluştuğu her an içinden binlerce kez şükür ediyordu.

Bir adama ailesini özlediğini söylemişti genç kadın, adam ailesi olmaya söz vermiş ve ailesi olmuştu. Babasını her özlediğinde saçlarını okşamış, onunla birlikte tıpkı babasıyla olduğu gibi resimler çizmiş danslar etmişti. Annesini her özlediğinde onunla birlikte yemekler yapmış, magazin programları izleyerek yorumlamıştı. Gerçek annesi sevgisini göstermekte zorlanırdı genç kadının, adam o sevgiyi iliklerine kadar hissettirmişti.

Genç adam bir kadına babasını anlatmıştı. Hiç tanımadığı babasını, bencilliği ve özgürlüğü uğruna kendisini terk eden babasını. Genç kadın, adama baba olamamıştı belki ama onunla birlikte hiçbir maçı kaçırmadan izlemiş ve yorumlamıştı. Dahası kadın, genç adamın kalbine parmak uçlarıyla dokunup orayı bir karnavala dönüştürmüştü. Rengarenk, capcanlı ve birazda çocuksu bir karnavala.

İkisinin buluşması hiçbir zaman bir tesadüften ibaret değildi. İlk başlarda genç kadına ablalık yapan, her daim yanında olan Banu ablası buluşturmuştu onları. Elbetteki ikisinin de bundan haberi yoktu. Banu hanım, eski dostu olan Hale hanımla yani genç adamın annesiyle görüşüp oğlunu çalıştığı hastaneye gelmesi için ikna etmesini rica etmişti. Kendisi kansere yakalanıp genç kadını bırakacağını öğrendiği zaman gözü arkada kalmasın diye güvendiği birine emanet etmek istemişti. Genç kadını üzmeden başka bir departmana atandığını söyleyerek hastaneden ayrılıp başka bir şehre taşınmış ve onu çok başarılı genç doktora emanet etmişti. Kendisinin tedavisi olması gerektiği gitmiş ve iyileşmeye başlamıştı. Fakat Banu hanımın bile tahmin edemediği bir şey olmuş ve kadın ile adam birbirlerine aşık olmuştu. Planda sadece Doruk doktorun, Eylül'ü iyileştirmesi varken Eylülde, doktorunu iyileştirmişti. İkisinin haberleri Hale hanım aracılığıyla Banu hanıma ulaşıyordu elbette.

Genç kadın oturduğu sandalyeden kalkıp aşağıya inmek üzere odadan çıktı. Bugün arkadaşları ve sevgilisiyle birlikte barbekü yapacağı için hazırlıklar başlamıştı. Erkekler etler ile ilgilenirken kadınlar içeride salataları ve mezeleri hazırlamak ile meşgullerdi.

Genç kadın salata yaparken kalbine saplanan ağrı ile durmak zorunda kalmıştı. Elindeki bıçağı tezgaha bırakıp yavaşça mutfaktan çıkarken ağrı tüm göğüs kafesinde yayılıyordu. 'Lütfen' diye geçirdi genç kadın içinden 'Lütfen bugün değil'. Kendini zar zor odasına atıp kapıyı kapatarak dolaba ulaşıp kapağı açtı ve altta sakladığı ilaçları çıkardı. Zorlanarak dört ilacı eline alıp masasındaki sürahiye doğru adımladı ve suyu bardağa boşaltarak elinde tuttuğu ilaçları yuttu.

Sandalyeye oturup ağrının dinmesini bekleyen kadın derin bir nefes alıp kalktı. Son zamanlarda iyice sıklaşan ağrılarının sebebi ona göre yalnızca yoğunluktandı. Alışık olmadığı yoğun tempo vücuduna böyle yansıyordu ve sevgilisine bir şey anlatmayı asla düşünmüyordu.

Ağrıları dinen kadın derin bir nefes alıp odadan çıkmadan önce yüzündeki solgunluğu gizlemek adına biraz makyaj yaptı. Aynaya karşı genişçe gülümsedikten sonra odadan çıkıp mutfağa yöneldi.

Ah KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin