•35•

4.2K 215 34
                                    

"Kız kalk artık" diye seslenen anneme yarı açık gözlerimle baktım.
"Beş dakikadır sana sesleniyorum kalk hadi. Ayarın yok mu kızım senin? O kadar erken kalktın şimdi de kalkmak bilmiyorsun" bir eli belinde başımda bekliyordu.
"Tamam kalkıyorum" dedim konuşmaya erinirken.
"Hadi hemen hazırlan, kahvaltıyı hazırlayacağız"
"Tamaam" derken yüzümü ovuşturuyordum.

Annem odamdan çıktıktan sonra oturur pozisyona geçip telefonu elime aldığımda mesaj geldiğini gördüm.

Emin Beyciğim: nasılsın bakalım(07.20)

Emin Beyciğim: uyudun mu geri ne yaptın(07.29)

Emin Beyciğim: iyi yapmışsın çok erken zaten

Emin Beyciğim: bende erken kalkmak alışkanlık olmuş o yüzden uyandım, biraz dinlensem iyi olur(07.30)

Emin Beyciğim: pek uyuyamadım ama dinlenmek iyi geldi(08.38)

İkra: erken kalktım da annem geri yat dedi(09.16)

İkra: yeni uyandım ben de şimdi

Emin Beyciğim: iyi yapmışsın güzelim

Emin Beyciğim: ne zaman geleyim?

İkra: sofra hazır olunca ben sana yazarım yine

Emin Beyciğim: tamam o zaman senden haber bekliyorum

İkra: tamamm <3

Emin Beyciğim: o sonda bıraktığın şey ne

İkra: kalp

Emin Beyciğim: o nasıl kalp öyle

İkra: yan bak, kalbe benziyor

Emin Beyciğim: aaa hakkaten de öyle

Emin Beyciğim: kendimi yaşlı hissettim :(

İkra: yaa saçmalama daha çok gençsin

İkra: çıtırız, güzeliz, biz herşeyi başarırız

Emin Beyciğim: ahahahahaahshhs

Emin Beyciğim: güzel miyiz?

İkra: güzeliz

Emin Beyciğim: peki öyle olsun

Emin Beyciğim: <3

İkra: <3

Yüzümdeki sırıtışla telefonu elimden bıraktım. Hem hazırlanmam hem de sofraya yardım etmem gerekiyordu. Acele etmem lazımdı. Koşarak odamdan çıkıp tuvalete girdim. İşimi bitirip ayılmak için soğuk suyla yüzümü yıkadım. Tuvaletten çıkıp mutfağa, annemin yanına gittim.

"Anne acele edelim geç kalacağız" dediğimde annem bir yandan patatesleri kızartıyor, bir tarafta da yumurtaları kaynatıyordu.
"Yemekler hazır sayılır, sofrayı hazırla sen"
"Ay bir tanesin sen valla annem" diyip kocaman öpücük kondurdum yanağına.

Hızlı bir şekilde sofrayı hazırladıktan sonra odama geçtim ve hazırlanmaya başladım. Kıyafetlerimi giydikten sonra pek belli olmayan makyajımı halledip şalımı yaptım.

İkra: herşey hazır hadi gel(10.02)

Emin Beyciğim: tamam çıkıyorum şimdi, eksik bir şey var mı?(10.02)

İkra: herşey tam tek eksik sensin şuan

Emin Beyciğim: ahahaahah tamam geliyorum

"Ay anne geliyor" diye bağırdım içeriye doğru.
"Sakin ol kızım İngiltere prensi geliyor sanki"
"İngiltere prensi de kimmiş Emin'in yanında" dedim gülerek.

🌚🌝

"E kızım gelmiyor muydu nerde kaldı bu?"
"Gelir birazdan anne nerden bileyim?" desem de meraklamıştım. Yazışmamızın ardından neredeyse yarım saat geçmişti. Evimiz on dakikalık yol bile değildi.

Evde bir ileri bir geri yürürken kapı çalma sesini duyduğumda uçarak kapıya gittim.
"Hele şükür" diyen anneme sert bir bakış attım. Sonuçta duyabilirdi.

"Hoşgeldin" dedim kapıyı sonuna kadar açarak. Yine yüzünü göremiyordum, çünkü elinde koca bir buketle bekliyordu. Kafasını yan yatırıp görüş açıma girdi.
"Hoşbuldum" dedi sırıtarak. Gülüşünü izlerken bir anda kendime geldim ve içeri geçmesi için yolu açtım.
"Hoşgeldin oğlum"
"Hoşbuldum" dedi sakin sesiyle.

Elindeki kocaman buketi bana uzattığında şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Buketi elime aldığımda bu sefer kafasını yan yatırıp bakan ben olmuştum.

"Kusura bakmayın çiçekçi beni biraz oyaladı, geç kaldım"
"Olur mu öyle şey hiç oğlum, yeni bitirdik sayılır işi" Emin anneme doğru dönüp elini öpüp sarıldı. Ben de o sırada çiçeği mutfağa götürüp narince tezgaha bıraktım. İkisi birlikte mutfağa geçerken annem kaynayan çayın altını kapattı. Emin bana doğru yaklaşıp annemin yanında ne yapacağını bilemez halde karşımda bekliyordu.
"Eee şey, hadi sofraya oturalım" dedim, onun bu halleri beni de ne yapacağını bilemez hale sokuyordu.

"Evet çocuklar hadi oturalım" annem baş köşeye oturunca biz de Emin'le karşılıklı oturduk. Annem mutfak televizyonunu açıp Müge Anlı'yı izlemeye başladı.

"Müge abla öldükten sonra beni hiç arayıp sormadı" diyen kızı duyunca şaşkınlıkla kafamı televizyona çevirdim.
"Ne demek öldükten sonra aramadı" dedim gülerek.
"Bu kız iyi bir dayağı hak ediyor valla, güzelliğine yazık" diyen anneme Emin'le birlikte baktık.

"Niye öyle diyorsun anne, insan ölse de aramayı unutur mu hiç?" dedim dalga geçercesine.
"İkra haklı, kefene bir cep yaptırıp telefonunu koyabilirdi. Çok düşüncesiz" Emin de bana ayak uydurunca annem şaşkınlıkla bize bakıyordu.
"Hadi bu kız sürekli böyle de oğlum. Sen niye buna ayak uyduruyorsun?" Emin gülerek bana baktı.
"Bilmem hoşuma gidiyor"
"Çocuğu da kendine benzetmişsin" dedi annem kafasını sallarken.

Hep birlikte yaptığımız kahvaltıyı kaldırdıktan sonra annem mutfakta bir şeyler yaparken biz içeriye geçtik.

"İkra sana bir şey demem lazım"
"Hayırdır inşallah" dedim ona merakla bakarken.
"Benim bir arkadaş var"
"Eeee?"
"Benden bir yaş küçük, ben de nişanlandıktan sonra 'ben çok yalnızım' diye sızlanıp duruyor. Buna bir kız bulmak lazım"
"Nereden bulacağız?"
"Senin tanıdığın iyi bir kız yok mu? Hani şu Hayal vardı. O olmaz mı?"
"Olmaz Hayal nişanlı"
"Ciddi misin ya" derken ensesini kaşıyarak düşünüyordu.
"Evet, benim başka da arkadaşım yok ki"
"Ne yapacağım ben şimdi"
"Çok mu önemli ki. Çıkar illa karşısına biri"
"Anlamıyor ki. Anlatamıyorum, birini bul diyor başka bir şey demiyor"
"Aslında benim aklıma biri geliyor ama, olur mu bilmiyorum?"
"Kimmiş?"









Eveett, bir bölümün daha sonuna geldikk

Sizce İkra'nın aklındaki kişi kim, tahminleri alayım

Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayınn

ÖpüldünüzZzZ<3


Görücü mü Geliyor?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin