"Bugün nikah için gün almaya gidelim mi yavrum? İşlerimi hallettim, rahatça gezeriz"
"Bugün mü?" telefona şaşkınca bakıyordum.
"Evet, istemiyor musun? Erken mi olur senin için?"
"Yok istiyorum, gidip alalım hadi"
"Tamam, benim işim bitti. Ne zaman almaya geleyim seni?"
"Bir saate hazır olurum. Uygun mu senin için?"
"Uygunum uygunum, beklerim seni"
"Bekleme varsa işini hallet"
"Aslında ben evinin önündeyim, biraz heyecanlandım sanırım. Hemen gelmek istedim"
"Ne? Ciddi misin? Hemen hazırlanıyorum o zaman bekle beni tamam mı?"
"Bekliyorum güzelim merak etme sen rahatça hazırlan"
"Bunu dedikten sonra rahatça nasıl hazırlanayım?"
"Kapında köle olurum ben senin için, yeter ki mutlu ol, bekliyorum seni" dediğinde telefondan kapanma sesi geldi.Bu adam beni bir gün kalpten götürecekti. Nasıl hala ilk günkü gibi aynı duygular besleyebiliyordum ki? Eksilmesi gerekirken her gün daha da aşık oluyordum.
Yerimden zıplayarak kalktığımda hemen hazırlanmaya koyuldum. Kimliğimi de evde unutmadığımdan emin olarak dışarı çıktım.
Dışarı çıktığım anda arabasına yaslanmış gözünde güneş gözlüğüyle kolları bağlı şekilde yere bakarken onu gördüm.
"Sevgilim!" diye uzaktan seslenerek yanına yaklaştım, bu seslenişi kendimden ben de beklemiyordum. Emin kafasını kaldırıp gözlüğünü çıkarttığında bana doğru bir adım attı. Yüzünde kocaman tebessümle yanına yaklaşmamı bekledi.
"Hoşgeldin"
"Hoşbuldum, çok beklettim mi?" kafasını hayır anlamında salladı.
"Seni beklemek bile zevk benim için, sorun etme. Gidelim mi?"
"Gidelim" dedim durduramadığım gülüşümün eşliğinde.Arabanın kapısını benim için açtığında ceketinin önünü ilikler gibi durdu.
"Teşekkür ederim, çok naziksiniz"
"Seve seve hanımefendi" göz kırpıp kapıyı kapattığında hızla yanımdaki sürücü koltuğuna oturdu."Evin önüne ne zaman gelmiştin?"
"Seni aramadan hemen önce geldim"
"Hazırlanmam yarım saatimi aldı" dedim yanağımı şişirip nefes vererek.
"Hiç önemli değildi. Yanağında bir şey var galiba bir baksana aynadan"
"Ne var ki? Bir şey mi bulaşmış?"
"Bilmiyorum bir bak istersen" kaputun üstündeki araba güneşliğinin aynasından bakmak için açtığım anda üstüme kırmızı güller döküldü."Emin bunlar ne?" dedim heyecanla.
"Gülüme birkaç gül yaprağı"
"Hiç beklemiyordum, ayrıca birkaç yaprak değil kucağım doldu resmen" yanımdan kahkahasını duyunca gülüşünü kaçırmamak için hızlıca ona döndüm. Gülüşünü görünce istemsizce ben de güldüm."Biliyor musun?"
"Neyi güzelim?"
"Bana küçükken verdiğin papatyayı buldum"
"Nasıl? Nerde buldun? Saklamış mıydın?"
"Sakladığımı ben de hatırlamıyordum. Dün akşam kitaplığımda Küçük Prens kitabını bulunca sayfalarını karıştırdım. Kitaptaki küçük prens resminin olduğu sayfaya papatyayı bantla yapıştırmışım. O zamanlar benim küçük prensim de sendin. Sanırım küçük aklımla bunu kanıtlamak istedim" gözlerimi gözlerine çevirdiğimde gözlerinin dolduğunu gördüm. Fark edince direkt önüne dönüp yola baktı. Emin'i utandırmamak için ona bakmayı bırakıp oynadığım ellerime bakmaya başladım.Bazen bir şey söylemeye gerek yoktur. Çünkü içimizden geçen herşeyi anlayabiliyoruzdur. Şuan da öyle bir andı. İkimizin arasından bir sürü anılar geçiyordu ama tek bir kelime etmiyorduk. Sessiz konuşmamızı bizden başka kimse duyamazdı.
Gideceğimiz yere vardığımızda sıkıca ellerimizi tutup merdivenlerden çıktık.
Emin işleri içeride hallederken ben onu dışarıda bekledim, çok uzun sürmeden elinde bir kağıtla çıktı.
"Ne oldu, hallettin mi?"
"Hallettim, üç gün sonraya aldık. Uygun değil mi senin için"
"Evet, çok iyi" koluna girip yürümeye başladık."Hala düğün istemediğine emin misin güzelim?"
"Evet istemiyorum, boş geliyor bana. Senin hayalinde var mıydı düğün?"
"Benim hayalimde bir tek seninle evlenmek vardı"
"Ya ciddi soruyorum, ister miydin?"
"Yok, ben de pek sıcak bakmıyorum. Daha çok kızlar istediği için ısrar ediyorum, sonradan içinde kalmasın güzelim"
"Kalmaz merak etme, senin sayende hiçbir şey içimde kalmıyor ki" parıldayan gözlerine baktığımda kafamı geri çevirip arabanın kilidini açmasını bekledim. Oturmadan önce koltuktaki bütün gül yapraklarını toplayıp cebime koydum.•Nikah Günü•
"Hazır mısın güzelim?"
"Hazırım gelebilirsin" odamın kapısı yavaşça açıldığında damatlıklı Emin'i gördüm. Kapıyı aralık bırakıp yanıma geldiğinde beyaz elbisemin her detayını inceliyordu. Elimden tutup bir defa beni dönderdiğinde tam önünde durduğum sırada kafasını çevirip burnunu çekince çenesinden tutup kendime çevirdim."Ağlıyor musun sen?"
"Çok güzel olmuşsun, nasıl ağlamayım kızım"
"Beni de ağlatma makyajım akacak" ikimizde gülerken annem kafasını kıyık kapıdan uzatıp baktı."Gelebilir miyim çocuklar"
"Gel" dedim. Emin o sırada kendini toparladı.
"Ne güzel olmuşsun kızım"
"Teşekkür ederim" anneme sarıldıktan sonra birlikte odadan çıktık. Dış kapının orada babamı ve Emin'in ailesini gördüğümde babamın yanına gittim. Uzun zamandır yapmadığı şeyi yapıp bana sarıldı. Sıkıca sarıldıktan sonra elini öpmeme izin verince duygulandım."Hadi kızım geç kalacağız" diyen Hasan amcaya kafamı sallayıp babamdan uzaklaştım. Hep birlikte evden çıkıp nikah salonuna gittik.
Emin önce benim için sandalyeyi çekti, daha sonra da kendisi oturdu. Benim şahidim Hayal' di. Emin' inse Ahmet Bora'ydı.
Nikah memuru söyleyemesi gereken her şeyi söyledikten sonra bize son sorusunu sordu. İkimiz de evet diyip imzamızı attık. Ve artık resmi olarak evliydik.
Herkesle sıkıca sarıldıktan sonra evimize gittik. Emin'in dediği gibi çok güzel ama abartı olmayan bir ev almıştı. Çok da güzel dizmiştik. Evimizin kapısını açtığımda derin bir nefes aldım. Ayakkabımı çıkartıp yatak odasına gittim. Arkamdan Emin de geldi. Işığı yakıp karşımda durdu.
Saçımı açmamı sabırla bekleyen Emin'i görünce gülümsedim.
"Saçlarını görmek için sabırsızlanıyorum" gülümseyip bonemi de çıkarttım. Tokamdan saçlarımı kurtarıp uzun saçlarımı saldım. Emin'in tepkisini merak edip ona baktığımda parlayan gözlerle saçlarımın her teline bakıyordu."Bu kadar güzel olman benim bir gün kalbime inmesine sebep olacak" diyip kalbini tuttu.
"Allah korusun, deme öyle şeyler" aramızdaki bir adımı da kapatıp alnımdan öptü. Sonra elini saçıma daldırdı, saçımın ucunu tutup saçlarımdan öptü.Üzerimizi değiştirip yattığımızda ben ona sarılarak yatarken o saçlarımın her tutamını severek benim uyumamı sağladı.
•
•
•
Kitabın sonuna geldiğimize inanamıyorum...
O kadar güzelsiniz ki.. sizi ayrı seviyorum canım çiftim.
Sizi final için bu kadar beklettiğim için çok özür dilerim, ama inanın ki bir türlü başına oturup yazamadım.
Küçük bir spoi veriyim, az kalsın evleniyordum 😶
Sizleri çok seviyorum, özlersek yine özel bölüm atarım :)
Yıldızlamayı ve yorum yapmayı unutmayınn
ÖpüldünüzZzZ<3
![](https://img.wattpad.com/cover/353647548-288-k595973.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü mü Geliyor?
Teen Fictionİkra: merak etmeyin şuan en iyi seçenek sizsiniz Emin Bey: gerçekten mi İkra: evet, çünkü tek seçenek de sizsiniz Emin Bey: ayıp oluyor İkra hanım ! İlk bölümlerde texting olsa da devamında düz yazıya geçiyor !