"Hemen çağır o kızını!"
"Kızını da ne demek Mustafa, o ikimizin de kızı!" annem ve babam hararetli tartışmaya başlamıştı. Odamdan hızlı bir şekilde çıktım.
"Ne oluyor ya, ne bağırıyorsun baba!"
"Gel buraya, seni geberteceğim" dedi. Korkusuzca yanına gittim, annemi çok seven adam anneme bağırıyorsa ciddi bir sıkıntı var demekti.
"Geldim baba, ne oldu. Anlat artık" son adımımı da attığımda yüzüme sertçe tokat attı. Vurduğu yer karıncalanmaya, sonra da yanmaya başlamıştı. İlk defa vuruyordu. İlk defa el kaldırmıştı bana. Annemin çığlığıyla kendime geldim."Mustafa ne yapıyorsun sen, delirdin mi? Kızımıza yapmadığın bir bu kalmıştı!"
"Anne dur!" dedim, araları bozulmamalıydı.
"Seninle bir derdim yok Meryem kenara çekil"
"Bilmem farkında mısın ama sen az önce kızımıza vurdun" diye bağırıyordu.
"Kes sesini dedim Meryem"
"İkiniz de tartışmayı bırakın. Ne oldu baba, derdin ne?"
"Derdim mi ne? Senin sürtük gibi davranman" diyerek işaret parmağını bana doğru sallıyordu.
Annem ve ben aynı anda "Ne?" diye bağırdık."Sen ne diyorsun baba öyle"
"O nasıl laf öyle Mustafa, tövbe de"
"Ne tövbesi be! Başımıza sen çıkardın bu kızı. Orda burda erkeklerle görüşüyor. Ben bunları başkalarından mı duyacaktım"
"Baba bilip bilmeden konuşma lütfen, yok öyle bir şey" aklıma Emin'le görüşmem gelmişti. Onlardan mı bahsediyordu?
"Seni yemin ederim ki geberteceğim İkra!"
"Gebert ya, öldür. Öldür de ikimiz de kurtulalım. Benden ne alıp veremediğin var senin. Anladım beni istemiyorsun, sevmiyorsun onu da anlıyorum. Ama canımı yakmaktan vazgeç artık. Ben senden sadece bir şey istedim. Küçücük bir sevgi ya, hakkım olan bir şeyi istedim. Artık hayatıma giren herkesin beni bırakacağını düşünüyorum. Senin yüzünden!"
"Evet! Seni ilk günden beri istemiyorum. Duydun mu! Annen olmasa şuan bir köşede geberip gitmiştin. Sen annene dua et"
"Ben anneme çok dua ediyorum. Anneme dua ediyorum da, sana ettiğim bedduaların haddi hesabı yoktur. Anladın mı baba!"Koşarak odama gittim ve telefonumu alıp odamdan çıktım.
"Senden nefret ediyorum baba! Beni bıraktığın gün benim için öldün sen. Bir daha da hiç var olmadın!"
"Kızım lütfen yapma, yalvarırım" diyen anneme döndüm.
"Annem, nolur sen üzülme. Tamam mı?" anneme sıkıca sarılıp kulağına fısıldadım.
"O sana zarar vermez, telefonum açık. Bir şey olursa beni ararsın"
"Nereye gideceksin" diye dehşetle bağırdı.
"Sadece biraz kafamı dinlendirip geri geleceğim. Merak etme"
"Yine o takıldığı adamlardan birine gidecektir, nereye gidecek? Hiç bir yere gitmiyorsun. Duydun mu beni İkra" ayakkabılıktan ayakkabımı aldığım gibi evden çıktım. Ayakkabımı bile giyinmedim. Beni durdursun istemedim.Bir süre o kadar çok koştum ki ellerimde ayakkabım ve sırtımda ince sweatshirtümle. Nereye gittiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece koşuyordum. Aklımdakilerin uçup gitmesini bekleyerek koşuyordum. Ama gözyaşlarımı durduramıyordum. Onlar da koşuşum kadar hızlı akıyordu. En sonunda nefes nefese kaldım ve nerde olduğumu bilmediğim bir yolun ortasında durdum. Durduğum an ayaklarım sızlamaya başladı. ayağımın altına baktığımda beyaz çoraplarımın biraz kırmızıya boyandığını fark ettim. Ayağıma bir şeyler batmış olmalıydı fakat o an kalbimdeki acılardan dolayı ayağımın acısına odaklanamamıştım.
Uzaktaki bir bankı gördüğümde oraya doğru parmak uçlarımda gitmeye başladım. Zaman geçtikçe ayaklarım daha çok acıyordu. Yanağımdaki sızıntı da tekrar kendini belli etti.
Banka oturup ayakkabılarımı giydim. Ne halde olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu ya da ne yapmam gerektiği. Telefonu elime alıp anneme yazdım.
İkra: anne, iyi misin?
Yazdığım ilk şey bu olmuştu. Babamın ne yapacağını artık kestiremiyordum. Beni bırakıp giden adamdan herşeyi bekliyordum artık.
Annem: ben iyiyim kızım, asıl sen iyi misin?
Annem: geliyorsun değil mi güzel kızım
İkra: iyiyim, bir yerde oturuyorum. bir süre daha gelmeyeceğim
Annem: ah kızım yapma böyle, gel hadi eve
Mesajına cevap verememiştim. Telefonumu kapatıp cebime attım. Elimle yüzümdeki yaşları silip yüzümü kapattım. Babamın vurduğu yere elimi koydum. Nerde olduğum umrumda değildi. Evim dediğim yer de evim olmamıştı, hep istenmeyen olmuştum ve babam tarafındandı...
Bildirim gelmişti ama annemdendir diyip bakmamıştım. Fakat bir bildirim daha gelince endişelendim ve baktım. Emin' den gelmişti.
Emin Bey: nasılsınız
Emin Bey: buluşma güzel geçti değil mi?
Emin Bey: tekrar edelim lütfen
Mesajlara görüldü atıp direkt arama tuşuna bastım ve Emin Bey'i aradım.
![](https://img.wattpad.com/cover/353647548-288-k595973.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü mü Geliyor?
Teen Fictionİkra: merak etmeyin şuan en iyi seçenek sizsiniz Emin Bey: gerçekten mi İkra: evet, çünkü tek seçenek de sizsiniz Emin Bey: ayıp oluyor İkra hanım ! İlk bölümlerde texting olsa da devamında düz yazıya geçiyor !