•45•

3.9K 191 32
                                    

"Ben, şey sen. Ben, senin gittiğini sandım Emin, çok korktum"
"Biliyorum, fark edince hemen yanına geldim. Gel hadi gidelim, araba çarpacak yoksa"
"Yok gitmeyelim, gidersek başaramamış olurum. Lütfen gitmeyelim"
"Tamam gitmeyelim. O zaman sen arabayı sür ben yanında oturayım olur mu?"
"Sığmayız ki"
"Sıkışırız bir şey olmaz"
"Tamam gel benim arabama binelim"
"Bin hadi" kemeri tekrar taktığımda o da kendini büzerek beni rahatsız etmemek ister gibi oturdu. Ben arabaya alışıp sürmeye başladığımda o da konuşmaya başladı.

"İkra?"
"Efendim?" dedim eğlenen sesimle.
"Bir araba alsan, hangi arabayı almak isterdin? Var mı keşke bu arabaya sahip olsaydım dediğin?"
"Var tabii ki, ama niye sordun ki?"
"Hiç merak ettim, neymiş bakalım o araba?"
"Mercedes Benz çok isterdim"
"Hmm, evet çok güzel bir seçim"
"Sana sormayacağım zaten senin bir Audi markalı bir araban var"
"Eh evet, ben de seviyorum arabamı. Peki Mercedes Benz'zin hangi modelini isterdin?"
"O kadarını bilmiyorum ki, ama Jeep türünden isterdim"
"G kasa isterdin yani"
"Hah evet, hemen nasıl anladın onu?"
"E oto galerisi olan birisi de bilsin bi zahmet"

"Doğru, ya araba sürmek çok eğlenceli. Özellikle şuan çarpmamak gibi bir gayretim olmadığı için başka güzel" tam bunu söylerken direksiyonu bir anda sağa kırdı.
"Napıyorsun?" dedim.
"Şu lavuk bize çarpıyordu"
"Kim?"
"Şurda tek başına süren biri, aman boşver" dediğinde gösterdiği yere bakmadan güldüm.
"E çarpacak tabii ki çarpışan arabadayız"
"Sana çarpmasın o da, başka kimse yok mu? Allah Allah"
"Kıskanmış olabilir misin sen beni birazcık acaba?"
"Yok canım, hızlı geliyordu sadece. Onun için dedim"
"Tabi tabi, inandım sayalım" kınar gibi bakıp gülmeye başladı.

Zaman dolduğunda birlikte inip etrafta boş boş dolaştık, küçükken gittiğim lunaparktan daha büyük olmasına rağmen daha az karmaşık geliyordu, çünkü artık yanımda Emin vardı, kaybolmama izin vermezdi.

"Şu pamuk şekerciye kadar yarışalım mı?" dedim. Küçükken ve aslında ayağıma cam battığında bile mutlu bir şekilde koşmamıştım. Ya kaybolmuştum ya da düşüncelerimde kaybolmamak için koşmuştum. Bunu da değiştirmek istiyordum, yanımda Emin varken.

"Beni geçemezsin ama, üç diyince başlıyoruz tamam mı?"
"Tamam, üç" diyip direkt koşmaya başlayınca arkamdan 'ama bu haksızlık' diyerek yetişmeye çalışan Emin'in sesini duyunca gülerek arkama baktım. Tekrar önüme döndüğümde kollarımı açıp pamuk şekercinin önüne gelene kadar durmadım.

"E hani üç diyince başlıyorduk?"
"Üç diyince başladım zaten koşmaya" diyip kıkırdadım.
"Mızıkçılık yaptın kabul etmiyorum, saymadın bile"
"Sayacağını söyleseydin saymanı beklerdim, ben mızıkçılık yapmadım" bu durumdan fazlasıyla eğleniyordum, Emin'i gıcık etmek çok hoşuma gidiyordu.
"Nerden bileyim böyle yapacağını bir daha koşalım"
"Olmaz yoruldum ben" bir daha koşarsak kesinlikle yenilecektim.
"Yenilmekten mi korktun?" dedi gülerek.
"Yenilgiye doyamadın galiba aslan parçası. Bükemediğin eli öpeceksin"
"Öperim ki"
"Ya öyle değil şaka yaptım" parmak uçlarımdan tutup elimin üstüne zarif bir öpücük kondurdu.

"Pamuk şeker yer miyiz?" dediğinde aklıma doğum günü partisi geldi.
"Boşver pamuk şekeri. Bence bir kafeye gidip bir şeyler içelim"
"Canın kahve mi çekti?"
"Evet ya, güzel giderdi şimdi. İçimiz ısınırdı hem" doğum gününü tamamen unutmuştu demek ki.
"Anlaşıldı, gidelim hadi"
"Hayal ve nişanlısı bir kafeye gitmiş ve çok sevmişler. Biz de oraya gidelim mi" dedim geri geri yüreyerek Emin'e bakarken.
"Gidelim güzelim, neredeymiş?"

Adresi verdikten sonra birlikte arabaya bindik, o sırada bizimkilere geldiğimizi haber verdim ve her şeyin hazır olduğunu ve bizi beklediklerini öğrendim.

Arabada kendi şarkı listesinden Ta uzak yollardan şarkısını açtığında birlikte söylemeye başladık.

"...Haykırsam göklere,
Artık yanımda beni benden çok seven,
Dünyalar benim olsa yine de istemem,
Yalnız sensin yüzümü güldüren..."

Kafeye vardığımızda arabadan inip yaklaşmaya başladık.

"Kapalı sanırım güzelim, başka yere mi gitsek?"
"Gel bir bakalım" dedim kolundan çekiştirirken.
"E ışıklar da kapalı kimse yok galiba gel girmeyelim, zaten açık da değildir kapı"
"Ya bi bakalım ne olacak sanki?" kapıyı yavaşça aralayıp önden Emin'in geçmesine izin verdim.

İçeri tamamen girdiğimiz anda konfetileri patlatıp mumlarla ortamı aydınlatmışlardı.
Emin daha ne olduğunu anlamadığı sırada doğum günü şarkısını söylemeye başladık.
"Doğum günün kutlu olsun Emin..." pastaya birlikte gittiğimizde yüzüme gülümseyerek baktı ve mumu direkt üfledi.
"E dilek dilemedin?"
"Benim dileklerim kabul oldu zaten. Allah'tan başka ne isterim ben?" sadece iş yerinde gördüğüm arkadaşları gülerek aralarında fısıldaştılar.
"E hadi yakın lambaları göremiyorum" derken Emin bana bakmaya devam etti. 

"Bugün romantik günümüzdeyiz sanırım?" diyerek yanımıza Ahmet Bora geldi.
"Doğum günün kutlu olsun kardeşim" sıkıca sarıldıktan sonra hediyseni verdi. Hayal ve Kadir de yanımıza geldi.
"Doğum günün kutlu olsun enişte"
"Doğum günün kutlu olsun" Kadir abiyle tokalaşıp tanıştılar.
"Teşekkür ederim" Eylem koşarak geldiğinde durmadan bir anda Emin' e kocaman sarıldı.
"Yaşlandın be abi, iyi ki doğdun"
"Sağ ol kardeşim, şu göz altlarındaki kırışık mı ne o?"
"Ne? Hani nerde?" kafasına bir anda dank edip Emin'e geri döndü.
"Ya abi çok kötüsün" diyerek sırtına vurdu.

Emin'in diğer arkadaşları da hem hediyesini verip hem de doğum gününü kutladıktan sonra sıra bana geldi. Masanın üstünden hediye paketimi alıp yanına gittim.

"Bunca hazırlıktan sonra bir de hediye mi aldın?"
"Almadım, yaptım. Neyse, iyi ki doğdun Emin, seni seviyorum, çok seviyorum" gözlerine bakarken parıldadığını gördüğümde o an tamamen yanımda sadece o vardı. Fakat etraftan alkış sesi duyduğumda geri kendime geldim.
"Ee şey, hediyeni almayacak mısın?" gülümseyip hediyeyi aldı. Diğerleri gibi açmayacağını düşünsem de eline aldığı gibi nazikçe açmaya başladı.

Açtığında gördüğü şeyle bana dönmesi bir oldu.
"Sen bana atkı mı ördün?" kahverengi gözlerinin renginde bir atkı örmüştüm.
"Evet, bu yıl artık takmak için geç oldu ama seneye takarsın, yani o zamana kadar da takmak istersen tabii"
"Sadece seneye değil ömür boyu takarım ki ben bunu, teşekkür ederim İkra. Ben de seni seviyorum"


ikrazzenan; sevgilimin göz rengini kombinledik 🤎59beğeni, yorumlar kapalı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ikrazzenan; sevgilimin göz rengini kombinledik 🤎
59beğeni, yorumlar kapalı.

Görücü mü Geliyor?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin