"Hazır mısın?"
"Başka çarem var mı?" dediğimde güldü. Ailesinin kapısının önünde bekliyorduk.
"Hazır olana kadar bekleyebiliriz"
"Ben hazır olana kadar sabah olur, çal hadi kapıyı yoksa düşüp bayılacağım şimdi"
"Tamam tamam sakin ol çalıyorum kapıyı" diyip kapı ziline bastı. İçerden ayak sesleri geldikten hemen sonra kapı açıldı."Ayy hoşgeldiniizz" diye gülerek bakan Eylem'e baktık.
"Çekil de içeri geçelim" Emin'in sözlerini duyduğu an gözlerini devirdi.
"Hoşbulduk" dediğim sırada anne ve babası da mutfaktan yanımıza geliyordu. Yüzlerindeki mutluluk hemen anlaşılıyordu.
"Hoşgeldiniz çocuklar"
"Hoşbulduk Kadir amca" yanıma geldiğinde önce elini öptüm, daha sonra bana sıkıca sarıldı. Daha sonra Elif teyze de gelip sarıldı.
"Yenge ceketini bana ver de asayım"
"Ay unutmuşum" derken ceketimi çıkarttım. Heyecandan üstümdeki ceketin varlığını bile unutmuştum."Siz içeride biraz oturun, sofra beş dakikadan hazır olur"
"Ben de yardım edeyim" diyerek Emin'in annesini mutfağa kadar takip ettim. Sofraya baktığımda bir tek yemeklerin bölünmediğini gördüm. Elif teyze ocağın başına geçip yemekleri tabaklara bölüyordu.
"Nasılsın yenge?" diyerek Eylem içeri girdi.
"İyiyim çok şükür Eylem sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim valla ne olsun? Abimin yanında bir kız gördüğümüze şükrediyoruz"
"Ya niye arkamdan konuşuyorsun?" diyerek Emin de mutfağa girmişti.
"Yüzüne de söylüyorum, yanında kız gördüğümüze şükrediyoruz" Emin Eylem'in kafasına vurduğunda hep birlikte gülüyorduk.
"Çocuklar kavga edeceğinize yardım edin"
"Edelim anne de zaten sofrayı halletmişsiniz bile"
"Eylem'le bir çırpıda hallettik"
"Ellerinize sağlık"
"Afiyet olsun kızım" dediğinde sofrayı kurmaya devam ettik. Eylem ve Elif teyze yemekleri bölüyordu. Ben ve Emin de sofraya yerleştiriyorduk."Kadir gel hadi" diye içeriye bağırdı Elif teyze.
"Yine sofrayı kurmamak için tuvalete mi girdi bu adam"
"Galiba" dediğinde Eylem kıkırdadı. Emin ve ben yan yana dururken bana bakıp duruyordu. O kadar çok bakıyordu ki gözlerimin içinde kaybolduğunu düşünecektim. Omzumla dürttüm.
"Ne?" dedi gülerek.
"Gözlerimden çık artık kaybolacaksın"
"Galiba gözlerinin ormanında kayboldum, beni burada bırak. Aslında, kaybolmadım ya. Evimi buldum"
"Ya sus. Annengilin yanında konuşma böyle. Hem sen böyle sözleri nereden buluyorsun ya? Başkalarına da mı söyledin? Antrenmanlı mısın?" dediğimde kahkaha atmaya başladı.
"Ne gülüyorsun?" dedim gözlerimi büyüterek.
"Allah Allah, bu güzellik beni şair ettiyse ben ne yapayım?" derken babası içeri girince direkt dürtüp susturdum. Emin kafasını sallayarak gülmeye devam ediyordu."Ortam ne güzel böyle" derken kollarını sıvadı Kadir amca.
"Sofrayı hazırlamamak için kaçmasaydın sen de bu ortamda olurdun" dedi Elif teyze imalı bir sesle.
"A a a a. O da nerden çıktı şimdi? Tuvalete gitmek de suç olmuş"
"Baba ya. Bu taktiği bizim kullanmamız lazım. Bırak da biraz biz kullanalım" dediği için bir de annesinden kafasına tokat geldi Eylem'e. Huzur, bu evde en çok hissedilen şey kocaman bir huzurdu.
"Hadi oturalım" Kadir amca bir başa Elif teyze diğer başa oturdu. Emin ve ben karşılıklı oturduğumuzda Eylem de benim yanıma oturdu.Sessizce sofrada yemek yerken bu sessizliği bozan Eylem olmuştu.
"Tüm ailem buradayken size müjdemi söyleyim" dedi heyecanla.
"Ne müjdesi kızım"
"Annecim, babacım. Abicim ve yengecim" hepimize tek tek baktı.
"An itibariyle ben savcıyım. Savcı oldum" hep birlikte söylediğimiz ilk sözcük "ne?" oldu.
"Ciddi misin kızım? Gerçekten mi? Allah'ım sana şükürler olsun" dedi Kadir amca. Elindeki kaşığı bırakıp Eylem'in yanına geldi. Elif teyze de yanına geldiğinde üçü bir sarılıyordu.
"Başaracağını biliyordum kızım"
"Kızın başardı anne" dedi ağlamaklı sesle. Onlara gururla bakarken Emin ayağa kalkıp beni de kaldırdı. Bir koluyla bana sarılıyordu, diğer koluyla da Eylem'e sarıldı. Isınmak için sarılan penguenler gibi olmuştuk.
"Tebrik ederim güzel kardeşim benim" diyerek alnından öptü.
"Tebrik ederim Eylem, çok sevindim" dedim ben de.
"Çok teşekkür ederim. Hepsi sizin sayenizde canım ailem" dediğinde hepimizin gözleri yaşarmıştı. Hayatıma bir anda giren insanların beni mutluluktan ağlatacağını hiç düşünmemiştim.
"Sen ağlıyor musun?" dedim Emin'e. Kafasını çevirmiş gözlerini siliyordu.
"Yok ya ne alakası var?"
"Ağlayabilirsin saklamana gerek yok" dediğimde kızaran gözlerini bana döndürdü ve hafifçe alnımdan öptü, gülümsedim.
"Hadi yemeğimize devam edelim"
"Hadi"Yemeğimiz bittikten sonra Elif teyze hepimizi oturma odasına zorla gönderdi, Kadir amca dışında. Sürekli işten kaçtığı için ceza veriyormuş.
İçeri girdiğimizde Eylem direkt üçlü koltuğa oturup telefonuna bakmaya başladı. Ben de ilk defa bu odaya girdiğim için etrafa baktım. Televizyon ünitesinde birkaç tane çocukluk fotoğrafı vardı. Gözüme üç çocuğun birlikte durduğu fotoğraf çarptı.
"Fotoğraflara bakabilir miyim?"
"Elbette, sorman hata" dedi Emin.Fotoğrafı elime aldığımda ön tarafta küçük bir kız, arkasında ondan biraz büyük erkek ve önde duran kızın yaşlarında bir kız çocuğu daha vardı. Ortadaki kıza baktığımda gözüme çok tanıdık geldi. Çünkü o kız çocuğu bendim.
•
•
•
Ay noluyo noluyo kdmsmwmekfjsl
Ne demek o kız çocuğu sensin?
Yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayınn
ÖpüldünüzZzZ<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü mü Geliyor?
أدب المراهقينİkra: merak etmeyin şuan en iyi seçenek sizsiniz Emin Bey: gerçekten mi İkra: evet, çünkü tek seçenek de sizsiniz Emin Bey: ayıp oluyor İkra hanım ! İlk bölümlerde texting olsa da devamında düz yazıya geçiyor !