"Ölüm bir kurtuluş yolu değildir Yujin..."
Merhamet ile sevdiğim adamın o güzel yüzüne baktım.
"Bazen... Ölümün seni bulması kurtuluşundur sevdiğim. Bak sen ölüme gitmeyeceksin, o seni bulacak. Ölümün bizi bulmasına az kaldı."
Yutkundum, kelimler boğazıma oturuyordu...
"En çok biz hak ediyoruz ölümü, kurtuluşu..."
Dolan gözleri söylediklerimi onaylar gibiydi, karşı çıkmıyordu ama o güzel yüreğinin içinde kopan savaşları görüyordum.
"Galiba biraz bencilleştim... Ama ilk önce ben ölmek istiyorum Hyunjin... Evet kurtuluş dedik ama ben senin ölümüne şahit olup hiçbir şey yapamamaktan çok korkuyorum."
Şimdi ikimizde de akan göz yaşları, sızlayan kalpleri vardı...
"Benimle vedalaşıyorsun... Yaşaman lazım."
"Sensiz yaşamak istemiyorum. Mantıklı düşün bir tanem, ikimizinde sapasağlam kurtulması mümkün mü sence..?"
Göz yaşlarını silerken bileğimden tutarak beni kendine çekti.
"Neden öncesinde daha fazla vakit geçirmedik..?"
"Bunu bende kendime birçok kez sordum, biliyor musun Hyunjin..? Aynı sınıftaydık ama sadece iyi geçinen sınıf arkadaşları olarak kaldık."
Başını eğdi ve bir süre öylece bekledi.
"Seni seviyo-"
Hyunjin'in cümlesi duyulan alkış sesi ile bölündü. Arkadan sesini değiştirdiğini anladığım biri konuşmaya başladı.
"Siz ve aptal aşk oyunlarınız... Bence bu kadar yeter, şimdi sahneyi bana bırakın lütfen!"
Hyunjin başını aniden kaldırırken ben sesin sahibini tanımaya çalışıyordum.
"Kendi başını yakıyorsun! Eninde sonunda yaptığın pislik ortaya çıkacak ve sen biteceksin!"
Hyunjin sözlerini tamamladıktan sonra arkadan gelen birkaç adam onun üzerine atlamıştı.
Bense Hyunjin'i sanki ellerinden kurtarabilecekmiş gibi onları çekmiştirmeye başladım.
"Amacınız ne gerçekten yeter!"
Hüngür hüngür ağlarken hem bağırıyor hem de Hyunjin'i kurtarmaya çalışıyordum.
"Hadi ama şu kızdan kurtulup, çocuğu götürmek bu kadar zor olmamalı!"
Ve Hyunjin'de ellerimden kayıp gitmişti...
Onun çırpınışları canımı yakarken peşinden koşuyordum... Bir adam kollarımdan tutana denk.
"Bırak beni!"
Kalbimin hızla atışına engel olamıyordum. Birkaç dakika önce Hyunjin'e ölümün kurtuluş olacağını söylerken şuan tir tir titriyordum.
İnsan ölüm ile burun buruna gelene denk soğukkanlı kalabiliyordu ama ölüm ona uğradığında kafasında kurduğu tüm planlar sadece plan olarak kalıyordu.
Ama bir daha bağırmadım... Eğer Hyunjin sesimi duyuyorsa canı acımasın istedim.
Ve hiç çırpınmadım... Belki de arkadan beni görüyordur diye düşündüm, o üzülsün istemedim.
Onun canını yakacak, benim için korkmasına sebep olacak hiçbir şey yapmak istemedim...
Ama onun beni sevmesi canının yanması için yeterli bir sebepti... Ve o an beni unutmasını, hiç var olmamayı istedim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killer | Hwang Hyunjin
FanfictionAramızda bir katil var ve bizimle eğleniyor... İçimizden birilerini seçiyor... Onları korkutuyor, bize karşı dolduruyor... Seçtiği o insanlar ve kendi durmaksızın birilerinin canını alıyor... Söylesene sevgili katil sıra bana ne zaman gelecek..? Y...