Killer | Hwang Hyunjin

-16. Bölüm-

"Daha iyi misin?"

Hyunjin'i başımla onaylarken omzumdaki elini tuttum.

"Merak etme Rosé'nin üzerine uçmam." Beni sıkı sıkı tutmana gerek yok."

"Her an bunu yapacak gibi duruyorsun, bakışlarında bana bunu söylüyor Yujin."

Başımı yavaşça karşıda yatan Lisa ve onun başında bekleyen Yeji'ye çevirdim, bu hareketim çok istem dışı gerçekleşmişti. Rosé ve Lisa'nın konuştuklarından Yeji ve benim haberimin olmaması çok kötü olmuştu. Onları baştan durdurabilirdik belki...

Ama ben bile Rosé'nin bu kadar kötü olduğu bilmiyordum. Aslında ona kötü denemezdi, o gerçekten psikolojik açıdan zor bir durumdaydı. Belki de sırf bu yüzden o katile cidden yardım ediyordu. Kim bilir?

"İstersen kızların yanına git."

"Sen ne yapacaksın?"

"Buralarda gezini-"

"Saçmalama Hyunjin! Yalnız başına gezinemezsin!"

Karşımdaki çocuğun dudaklarından ufak bir gülümseme geçti ve gözlerini kaçırdı.

"Ne oldu benim için endişe mi ediyorsun?"

Onun sorusuyla bu sefer ben gözlerini kaçıran taraf olmuştum. Hadi ama neden bu kadar garip hissetmiştim!

"Yani... Etrafta bir katil, hatta düzelteyim katiller gezinirken tabi ki senin için endişeleniyorum."

"Pekala beni görebilmen için şurada oturuyor olacağım."

Onu görebilmem için...

Benim sözümü dinleyip gitmemesi kendimi değerli hissetmeme sebep olmuştu nedense. Ben ona değer veriyordum ve bence bu hareketi ile o da bana değer verdiğini kanıtlıyordu.

"Hadi akıllı kız, arkadaşların bekliyor."

"Akıllı kız mı?"

"Hoşuna gitmedi mi?"

"Çok hoşuma gitti."

Ona ufak bir gülümseme sundum ve kardeşlerimin yanına gittim.

<<>><<>><<>><<>><<>><<>>

"Lisa'nın başında ben beklerim!"

"Hadi ama ben ilgilenmek istiyorum onunla!"

Artık uyuyacaktık ama Yeji ile Lisa'nın başında kim bekleyecek karar veremiyorduk.

"Eğer ben lavaboya gidelim demeseydim o katil bizi yakalayamazdı. Onun bu halde olmasının sebebi benim, izin ver ben bekleyeyim başında Yujin'im."

"İkinizde susun! Onun başında ben bekleyeceğim. Kimse de elini sürmeyecek."

Duyduğum ses ile bir süre gözlerimi kapatıp sakinleşmeyi denedim. Rosé her şeye karışmalıydı (!) Gerçekten her hareketine gıcık olmakta çok haklıymışım.

Yeji'nin sinirle çıkan sesiyle gözlerimi açtım.

"Ne demek bu?! Bak bu kız bizim arkadaşımız, seni ilgilendirmiyor. Evet konuşmuşsunuz, aranız iyi olmuş falan ama artık ondan uzak dur. Zaten ne ara fırsat bulup konuştunuz onu da anlamadım ama..."

Sonda kurduğu cümleyi kısık bir ses ile söylemişti. Yeji ile aynı düşüncelere sahip olmak beni Rosé'nin karşında bir adım öne geçirirdi.

"Yeji'yi dinle şimdi Rosé. Lisa'nın sana ihtiyacı yok."

Biz konuşmaya devam ederken odaya korku ve endişe dolu gözleri ile Ryujin ve Chearyeong girdi. Kapıda bekleyen Bir kız daha vardı ama o daha çok şokta gibiydi.