65-

617 57 69
                                    

18/19/20.12.23

Egemen Kurtuluş

Gözlerimi açtığımda kendimi yine hastanede koridorda görmek sanki dünü tekrar yaşıyormuş gibi hissettiriyordu. Kasılmış kaslarımı ayağa kalkmadan açabildiğim kadar açtım, ayağa dikilir dikilmez yoğun bakım penceresine baktım ve sedyede onca kablonun arasında yatan kardeşime baktım, hâlâ bir değişiklik yok.

Buraya geleli iki gün oluyor, geldiğimiz anda apar topar operasyon odasına alınmıştı. Önce üç, ardında dört doktor girmişti alındığı odaya; onlarca tüp kanları laboratuvara hızlıca gönderilmiş, defalarca EMAR gibi testlere tabii tutulmuştu. Tüm tahlillerin ardından yüksek dereceli uyuşturucu kullanımı sonucu koma denilmişti. Böbrekleri iflas ettiğinden kollarındaki iğne izlerinin nedeni diyalizmiş, damar yolundan düzenli olarak uyuşturucu verilmesinden ötürü de damarlarında ciddi yaralar meydana gelmiş. Geldiğimiz günün ertesi gecesi tüm testler bitmiş, Arslan'ı bu yoğun bakıma getirmişlerdi. Günde bir saat yanına girmeme izin veriyorlar, onda da baştan aşağıya her bir zerrem dezenfekte edilip onlarca koruyucu ekipman giymek zorunda kalıyorum.

"Abi." Naim'in seslendiğini duyduğumda kapıya döndüm. Sarı alan yoğun bakımıydı ve ben ziyaret odası denilen yerdeki sandalyelerde kalıyorum, Arslan'ı gördüğüm cam da direkt karşımda ve kocaman. Naim de arada yanımda kalıyor, aradaysa tugaya gidip hâlâ Gürcistan'daki ekibimiz hakkında bilgi alıyordu. "Tam zamanında uyanmış, kahvaltı getirmiştim."

"Naim sürükleniyorsun burada oğlum, yapma. Git tugaydaki odanda iyi bir uyku çek." Ben konuşurken ziyaretçi odasının kapısını kıçıyla kapatıp elindeki tepsiyle yanıma gelmişti.

"Uyuyamıyorum ki gideyim abi. Ne zaman gözlerimi kapatsam o tünel..." Susup iç çekti ve başını iki yana salladı. "Atlatmak zorundayız abi, bak Arslan abi de güvende. Kahvaltı edelim hadi, seninle yiyeceğim diye çay bile içmedim. Kırma beni abi."

Onun bu çocuksu hallerine gülerek aramızda bir sandalye kalacak kadar oturdum, anında yüzü güldü. Bileğine taktığı poşetten simitleri çıkardığında ben de dilimli kaşar ve üçgen peynir paketlerini açıyordum. Ona kızarak tugaya kovduğumda hastanenin acil kısmında, bahçesinde ya da mescidinde takıldığını görmüştüm. O yüzden artık kızmıyor, burada kalmasına izin veriyorum. Ne zaman uyusa korkuyla uyanıp timimizden birilerinin ismini söylüyordu.

"Mustafa abinin eşiyle konuştum, erkek bebekleri olacakmış. Yarbay da Kabil komutanımızın üçüncü kızı olacağını söyledi, adını Nisa demişler." Simidi ağzına atıp bir de konuşmaya çalışınca onun bu komik görüntüsü içimi ısıttı. Elimi uzatıp uzamış saçlarını sevdim. "Annem de bana kız bulmuş, evlen diye tutturuyor."

"Bak sen! Kız nasıl biriymiş?" Bilmiyorum der gibi omuz silkip göz devirdiğinde güldüm. Annesi hep birilerini bulurdu Naim'e, çocuk daha kızın ismini duymadan kapattırırdı konuyu. "Bir gün sen de evleneceksin Naim."

"Bunu kimseye yapamam abi," demesiyle kaş çattım. Elini dizlerine indirip korkarak cama doğru baktı: "Sizin kimseniz yok, yani sen öyle sayıyorsun ve kardeşini olabildiğince kendinden uzak tutuyorsun. Ama evlendiğinde öyle olmayacak, sürekli eşin senin için korkacak. Aşkının yanında o korku da olacak. Görevlerden önce annemi aradığımda anlıyor gideceğimi, onlarca dua, gözyaşı ve nice duygular yaşıyor. Teselli edemiyorum. Görevlerde tim arkadaşlarımızdan daha çok Azrail'le sırt sırtayız. Abi... Kimsenin gözbebeğine bunu yapamam, hiçbir kızın böylesine acı verici korkuyu ve üzüntüyü yaşamasını istemem. Ya Arslan benim abim, onu tanıyorum, ne kadar güçlü olduğunu biliyorum ama gözlerimi kapadığım her an..."

Sustuğunda ben de yutkunamadım. Dolan gözlerimi cama kilitledim, oradaki makinelerin sesini duyduğumda gözümden birkaç yaş düşmüştü. Naim'i kendime çekip başının üzerinden öptüm ve anında ayrıldım. Zorla ağzına peynir tıktığımda istemsizce gülmesi yüreğimdeki burukluğa su serpmişti. Konu hakkında onu teselli edebilecek, ama beklemenin şu yanı da var diyebilecek detay bulamıyorum. Daha kardeşime her şeyi anlatamıyorken Naim'e nasıl rahat olmasını söyleyebilirim ki?

Sol DağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin