3.Bölüm YAKAMOZ

210 118 11
                                    

"Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla."

                                    -Stefan Zweig
  

Zilin çalmasıyla gözlerimi açtım, dün gece Safir'in evine gece 1 gibi gelmiştik ve direk uyumuştum. Safir yatağını bana vermiş kendisi koltukta yatmıştı.

Kapıyı açmaya gittiğimde Safir'in evde olmadığını anladım her halde o gelmişti. Kapıyı açtığımda yanılmadığımı farkettim elinde poşetlerle kapıda bekleyen kişi Safir di.

Beni görünce kahkaha atmaya başladı, ona şaşkınca bakınca saçımı işaret etti. Koridordaki aynaya baktığımda kızıl saçlarım hem birbirine dolanmış hemde kabarmış bir şekilde görmeyi beklemiyordum.
Saçlarımı elimle düzeltirken Safir yanıma gelip ağzına kadar dolu bir torba verdi "Bunları sana aldım" dedi "Teşekkür ederim" dedim
Ve torbayı kaldığım odaya götürdüm.

Torbanın içinde tarak görünce aldım ve saçımı taramaya başladım.
"Eda"
Ben saçlarıma çeki düzen vermeye çalışırken Safir'in sesini duydum
"Efendim" dedim
"Yanıma gelirmisin"
Saçlarımı taramayı bırakıp odadan çıktım. Safir, mutfak masasının yanında bir şeyler kesiyordu. Geldiğimi görünce "Bugün arkadaşlarım bana kahvaltıya geliyor. Senin bende olduğunu onlara söyledim tanışmak için geliyorlar" dedi bir an duraksadım

"Beni mi? beni nereden tanıyorlar ki?" Gözlerini benim şaşkın şaşkın bakan mavi gözlerime çevirdi. "Salondaki çerçevelerde hep senin ve benim küçüklük fotoğrafımız var. Arkadaşlarımda küçük Safir'in yanındaki küçük kız çocuğunu merak ediyorlardı bende onlara seni anlatmıştım"

Bende bir tane bile küçüklük fotoğrafımız yokken onda bir sürü vardı.

"Tamam o zaman bende sana yardım edeyim ne yapıyım?" Dedim umarım bizi zorlayacak bir şeyler yapmayı düşünmüyordur. Dün yaşadıklarımızdan sonra bir daha yemek yapmak istemiyordum.

Aklımı okumuş gibi "Merak etme herşeyi dışardan söyledim. Ben salatalıkları kestiğime göre yapılacak tek şey" eliyle masayı gösterip "Masayı hazırlamak" dedi.

Şuan herşey hazırdı ve Safir'le bir eksik varmı diye masayı kontrol ediyorduk. 3 arkadaşının geleceğini söylediği için biraz da olsa rahatlamıştım.

Zilin çalmasıyla Safir kapıya bakmaya gittiğinde bende peşinden gittim. Kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Safir'in arkadaşları ile tanışacağım için fazla heyecanlanmıştım. Terleyen ellerimi eşofmanıma sürttüm ve Safir'in kapıyı açmasını bekledim.

1 saat sonra

Safir'in arkadaşlarını çok sevmiştim, hepsi de çok sevecen ve güler yüzlü insanlardı. Onlar geleli 1 saat olmuştu yemeğimizi yemiş şimdi de UNO oynurduk.

Safir'in kartları karıştırırken hile yapmaması için bu sefer ben karıştırmak istemiştim, kartları karıştırırken bir kaç tanesine bakmıştım ama Safir benim baktığımı görüp gözümü kapatmıştı.

Herkes yere bağdaş kurmuş, oturuyorlardı. Sağ tarafımda Safir, sol tarafımda ise Aleyna oturuyor, Karşımda da Eren ve Ayza oturuyordu.
Aleyna, siyah saçlı ve bal rengi gözlere sahipti. Onu ilk gördüğümde gözlerinin lens olduğunu düşünmüştüm. Ayza ise kısa boylu sarışın ve mavi gözlüydü. Eren'nin de boynunda biten dalgalı kahverengi saçları vardı.

Hepsi çok iyi insanlardı am aralarından en çok Ayza'yı sevmiştim.

Nihayet oyun bitmişti 3 tur oynadık ve hepsinde de ben kaybetmiştim.

"Haftaya çok istediğim bir film vizyona giriyor hep birlikte izlemeye gidelim mi?" Dedi Aleyna. Ben daha önce hiç sinemaya gitmediğim için ne diyeceğimi bilemedim, Safir'e baktığımda vereceğim cevabı beklediğini anladım. Ve başımı sallayıp konuştum.

YAŞAM ÇİÇEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin